Reyhanlı’da hayat “normal”e dönüyor(!)muş
Medya papağanlarının son ezberi şöyle:
- Reyhanlı’da hayat normale dönmeye başladı sayın seyirciler...
İki gündür farklı kanallarda, farklı saatlerde, farklı yayınlarda abartmıyorum en az yüz elli defa duydum bu cümleyi. Ve bir tek bu bile bölgeye nasıl şaşı baktıklarının göstergesi.
Bunu idrak etmelerini sağlayacak vicdandan yoksun oldukları ortada. Dolayısıyla sokakları hâlâ yanmış insan eti kokan bir ilçe, iki günde nasıl “normalleşir”i geçtim de;
Saldırıdan önce Reyhanlı’da hayat çok mu “normal”di sanki!
Bu saldırı zaten oradaki “normal olmayan gidiş”in neticesi değil mi!
***
“Normalleşme” dediğiniz “bir hafta önce”ye dönmekse eğer;
Hatay’dan yazan Salih Altuntaş’tan öğrenin “bir hafta önce”sini:
“Burayla ilgili bilinmesi ve anlatılması gereken en önemli şey güvenlik zafiyeti..
Sokaklarımız Suriye plakalı şüpheli arabalardan geçilmiyor...
Hurda halindeki şaibeli araçları yaya geçitlerine park ediyorlar; bazen günlerce öyle kalıyor...
İhbarda bulunduğumuz güvenlik güçleri üç maymunu oynuyorlar.
Bu araçlara kırmızı ışıkta geçmek serbest... Hız sınırını aşmak serbest... O kadar ki radara yakalandıklarında dahi “ceza” kesemiyor polisler.
“Türk polisi”nin gözü önünde kızlarımıza sarkıntılık ediyorlar!
İtiraz ettiğimizde “tartaklanan” taraf her seferinde biz oluyoruz nedense.
(...)
Ne ölü sayısına inanın, ne kayıp yalanına inanın, ne de burada artık devletin var olduğuna inanın!..”
***
İktidar Suriye politikasında ısrar ettiği müddetçe, Hataylıların dönüp dönebileceği “düzen” bu işte.
Medyanın büyük bölümüne göre “normal”, peki ya size göre?..
Bir Scooby Doo eksikti...
Telefonun öbür ucunda “bir çizgi film ihbarı” nda bulunmak üzere arayan okurumuz var. Çocuklarının gelişimini olumsuz etkileyeceğini düşündüğü için çocuklara özel yayın yapanlar dışındaki bütün kanalları silmiş televizyonunun hafızasından. “Ailecek çizgi film izliyoruz” diyor; “ama onlara da güvenilmiyor” .
Dediğine göre, geçtiğimiz günlerde çoluk çocuk oturmuş “Scooby Doo” izlerken bir de ne görsün! Çizgi filmde “kötüler”in tarafının bayrağı ay-yıldızlı, bildiğiniz Türk bayrağı.
Telefondaki endişeli baba hararetle “Bu yaşta Türk düşmanlığına sevk ediyorlar” diye anlatadursun, ben mütebessim, İstanbul’da, Balıkesir’de, Bursa’da “kötülüğün simgesiymiş gibi” polis tarafından kuşatılan Türk bayraklarını hatırlıyorum bir anda!
Okurumuz söz konusu çizgi filmi yayınlayan Planet Çocuk kanalını kınamamızı, şikayette bulunmamızı
istiyor:
Güzel de, kimi kime
şikayet edeceğiz acaba?
Burak’ın ölümü “istenen olay”mıydı
CNN Türk önceki akşamki spor bülteninde, Fenerbahçe-Galatasaray maçında “istenmeyen olay” yaşanmamasının
tarafları sevindirdiğini haber verdi!
Laf cambazlığı yaparsan 90 dakika içinde (ki bu süre zarfında futbolcular arasında yaşanan küfürleşmeler, tehditleşmeler, tribünden Afrikalı oyunculara muz göstermeler gibi türlü kepazelik yaşandığını hep birlikte gördük aslında) “istenmeyen olay” yaşanmamış olabilir de ortada bu maç sonrası işlenmiş bir cinayet varken, sadece taraftar olduğu için can veren gencecik bir adam varken “olay çıkmadı diye sevindiler” diye gevrekliğinde mi verilir o haber!
Burak Yıldırım’ın
sırf üzerinde sarı lacivert forma var diye öldürülmesi, iki takım yöneticileri için “istenen bir olay”mıydı yani?
Biraz özen şu haber
diline...
Biraz...