Referandum süreci piyasada güveni bozdu

Referandum sürecinde uygulanmakta olan seçim ekonomisi, piyasa dinamiklerinin moralini bozdu. Ağustos’ta “imalat sanayi kapasite kullanım oranı” düştü... “Reel kesim güven endeksi” geriledi.
AKP, referandum sürecinde genel seçimlerden daha fazla harcama yapıyor. Başbakan Yardımcısı Babacan, “Gider kalemlerinde fazla ilerleme bulunduğunu” söyledi.
Mali Kural yasası, Meclis Genel Kuruluna gelmiş olmasına rağmen Başbakanın askıya alması, bu referandum sürecinde Hükümetin bütçeyi sonuna kadar kullanacağının göstergesiydi.
Başbakan aynı paralelde kamu kuruluşlarını da kullanıyor. Örneğin Halk Bankası’nın esnaf kredi faizlerini 3 puan düşürmesi, Ziraat Bankası’nın 5 bin lira bayram kredisi vermesi gibi.
Elbette bu uygulamalardan yararlı olanları da var. Ancak kamu imkanlarını, referandum sürecinde kullanması, “mali kuralı” ertelemesi seçim ekonomisi uyguladığını gösteriyor.
Kaldı ki, gerek iktidar partileri ve gerek muhalefet partilerinin “Evet” ve “Hayır” tezi için para harcanması da “seçim ekonomisi” demektir.
Seçim ekonomisi, ekonominin ısınmasına neden olur. Talep artışı üretime yansır. Ne var ki, Ağustos ayında “İmalat sanayi kapasite kullanım oranı” Temmuz ayına göre yüzde 1.3 puan geriledi. Yüzde 73.4 oldu.
Kapasite kullanım oranında düşme bir seçim ekonomisi nedeniyle talep artışı olduysa da bu stoklardan karşılandığını gösteriyor.
Ayrıca Ağustos ayında imalat sanayinde kapasite kullanım oranı henüz 2007 ve 2008 düzeyine çıkamadı.

İmalat Sanayi Kapasite
Kullanım Oranı (yüzde)

GENEL YATIRIM MALLARI
2007................77.5........72.5
2008................78..1.......81.3
2009................68.2........63.1
2010................73.4........68.3


Yatırım malları üretimindeki kapasitenin de düşük kalması, referandum sürecinin olumsuz etkisini gösteriyor. Yatırım malı üretiminin düşük kalmasının temel nedeni “güven ortamının kaybolmasıdır.”
Başbakan’ın sanayici ve işadamları için “bitaraf olmayan bertaraf olur” ve “bu ülkeyi sermayenin hegemonyasına terk etmeyeceğiz” gibi tehditleri, güven ortamının bozulmasına neden olmuştur. Üretim ve yatırım hevesini olumsuz etkilemiştir.
Mamafih reel sektörün algılaması da bu söylediğim çizgide oldu. 2010 Nisan ayında 118.8 olan reel kesim güven endeksi, 111.0’a geriledi. Bu endeks içinde yer alan “genel gidişat” da yine Nisan ayında 125.1 iken Ağustos ayında 117.9’a geriledi.
Referandum sürecinde, Hükümet içindeki kırgınlıklar da piyasaya olumsuz yansıyor. Hükümete olan güven azalıyor.
Başbakan Yardımcısı Babacan’ın “Mali Kural için konuşmayacağım” demesi; bu kırgınlığı ortaya çıkarıyor.

Yazarın Diğer Yazıları