Tartışma programlarının yeni yıldızı Prof. Dr. Kürşad Zorlu. Her geçen gün değeri artmakta. Sabah Çalar Saat'te. İsmail Küçükkaya'nın konuğu. Akşam örneğin NTV'de.
Herkes "ABD'nin yararı" ya da "Rusya'nın çıkarı" derken, Zorlu "su kaynakları"ndan söz ediyor. Münbiç'e ve Haseke'ye bu gözlerle bakabiliyor.
Son Çar Putin'e de değişik yorumlar getirebiliyor. Dramatik olan, MHP'ye üyelik baş vurusunun üç yıldır bekletilmesi. Peki neden? Çizgisi belli. Tam anlamıyla Türkçülüğü benimseyen, iliklerine kadar hisseden biri.
Perdeyi çeken
Onu engelleyen kim? Aklıma Semih Yalçın'dan başkası gelmiyor. İşte bu noktada, MHP Genel Başkan Yardımcısı için yapılan yakıştırmaları hatırlıyorum. Bunun patenti eski MHP milletvekili Nazif Okumuş'a aittir. Sevgili kardeşimize de selamımızı yollayalım.
Açıkçası, Yalçın kendisine rakip olabilecekleri Balgat'tan uzak tutmaya çalışmakta. Bunda da, kendince hayli başarılı. Peki bu nereye kadar sürer?
Gözlerinizi açın
Daha önce de yazdım. Halen Suriye'de kağıtları dağıtan, oyunu kuran Putin. Kremlin'e oturduğu günü hatırlıyorum. Bugün Rusya Federasyonu'nu getirdiği nokta ortada. Dünyanın ikinci süper gücünü ayağa kaldırdı.
Ancak, Deli Petro'nun "Sıcak denizlere inme arzusu"nu tekrar hayata geçirmesi tehlikeli hâl aldı. Hatta ucu bize de dokunuyor. Canımızı acıtacak hâle geldi.
Önce Şam yönetimini kucağına aldı. Suriye artık Putin idaresinde. "Esad ne derse o."
Usta oyuncu
Siyaset satrancını çok iyi beceriyor. Usta taktiklerle Türkiye ile Amerika'nın arasını bozdu. Sıra bizi Suriye topraklarından atmaya geldi. Çok fazla beklemez. Güvenli Bölge denilen yerden PKK uzantıları yerine rejim askerlerini görmemiz birkaç yıla kalmaz.
Bunun da hamleleri başladı. En kritik bölge Münbiç'teki gelişmeleri görüyorsunuz. Burasının Şam'a terk edildiğine itirazı olan kaldı mı? Ortada ne Astana Süreci ne de verilen sözler kaldı. Bunlara ilave olarak Trump'ın da katkılarıyla 2023'e kadar SU Serisi Rus uçaklarını ordumuzda görürüz. Tam montaj veya "yerli malı kılıfı" giydirilmiş olarak.
Alın size bir başka ortaklık. Katar'dan sonra Rusya.
Vefasızlık
NTV'deki programların isimleri değiştirildi. Ahmed Arpat Akçakale'de olunca oradan yönettiriyorlar. "Son Durak"ı uygun gördüler. Öncelikle sormak istiyorum; Arpat'ın orada ne işi var? Ekranın yeterince adamı mevcut. Ahmed'i bir an önce İstanbul'a çekmeliler.
Okan Müderrisoğlu'nun bazı cümlelerini kayda geçtim. İçlerinde en önemlisi şuydu:
"Trump, 13 Kasım'daki buluşmaya kadar Erdoğan'ın elini kolunu bağlama peşinde. Sahada oyun içinde oyun var."
Müderrisoğlu bunun baş aktörünün Putin olduğunu bal gibi biliyor. Söyleyemiyor. Çünkü Erdoğan'ın kızacağının farkında.
Duran aynı
Burhanettin Duran aynı takımın sözcülerinden. Araya Azerbaycan'a götürülen gazetecileri sıkıştıracağım. Bunlara dikkat ettiniz mi? Tek bir karşıt görüşlü var mıydı? Tamamı aynı ekipten...
Esas görev
Cumhurbaşkanlığının gerçekten beğendiğim medya başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun bakalım bu dengesizliği ne zaman bozacak. Elinde olsa bunu mutlaka başaracaktır. Önemli olan bu fikri Erdoğan'a kabul ettirebilmesi.
Paşa fırtınaydı
Yine NTV'deki programa dönecek olursak, Em. Korgeneral Erdoğan Karakuş'tan söz etmeliyiz. Rusya'nın numaralarını iyi anlattı. Afrin ve Zeytindalı harekâtlarında gördüğümüzü net bir şekilde ortaya koydu. Rusya bu taktikleri yeniden oluşturdu dedi. Ardından ilave etti; "Astana Süreci ne oldu? Rusya vefasız." Karakuş aslında kibar. Söylemek istediği çok netti; "Putin hep kazık peşinde."
Çözemediğim, Müderrisoğlu'nun bu yorumu reddetme çabasıydı.
Artık uyandı mı?
Filistin'in bile aleyhimizde oy kullandığı Arap Ligi'ndeki acı gerçek dilerim Erdoğan'ın gözlerini açmıştır.
Bakü'de yapılan Türk Dünyası Zirvesi'nde yaptığı konuşma umut ışığı verdi. 300 milyonluk Türk Cumhuriyetleri için birleşme çağrısını beğendim.
Gecikmiş bir kutlamayı da yerine getireceğim. Bu konuda ilk uyarıyı yazarımız Selcan Taşçı Hamşioğlu yapmıştı. Kaçıran varsa 15 Ekim tarihli Yeniçağ'ı bulup mutlaka okumalı...
GÜNÜN SÖZÜ
Birinin suçunu affedip, bağışladıktan sonra pişman olma. Cezalandırdığın zaman da sevinme. Hz. Ali
