Psikolojik operasyon (19 Ekim 2021)
Letonya-Türkiye maçı sonrası millî takımımızın teknik direktörü Stefan Kuntz''a çevrilen kameraları görünce kendimi bir tuhaf hissettim. Ardından saniyelerle gelen görüntü kareleri, "duygusal anlar" ve yapılan yorumlar peşine kuşkularım arttı. Bu düpedüz psikolojik bir operasyondu. Evet, evet hiç kuşkum yok, "planlı bir hareket", bir "kurgu ve psikolojik bir operasyon".
Mimarı? Bence Türkiye Futbol Federasyonu (TFF). Muhatabı ise Türk Milleti idi. Aziz milletimize ve Türk futbol kamuoyuna çekilen bu operasyonun bence senaryosu federasyonun. Başrolü Kuntz''un, yardımcı oyuncu rolleri ise kendisiyle birlikte Almanya''dan getirilen "3-4 yardımcısının" oldu. Ya çekenler! Çekenler ise saniyesinde görüntüleri milletimizin "gözüne sokan" bizim çocuklar, izin ise elbette her zaman olduğu gibi patronlarındı. Hazırlayanların futbolu bilmemekle birlikte bu ve benzeri "düzenekleri" kurmakta antrenmanlı ve mahir oldukları besbelli.
Peki niye ihtiyaç duyuldu böyle bir şeye? İşte bu işin izahta en kolay yeri burası. Zira "2022 Dünya Kupası Avrupa Elemelerinin" tam orta yerinde, üstelik "dere geçerken" ve çok "riskli" bu operasyondan başka, "köşeye sıkışan" TFF''yi kurtaracak bir hamle yoktu. Daha doğrusu grubumuzdaki kötü gidişin tüm sorumluluğunu Şenol Hoca''ya yıkarak kendini kurtarmayı deneyen federasyonumuzun başka bir çaresi de yoktu. Yedik mi? Tabii bunu önce zaman, sonra yazılı ve görsel basındaki arkadaşlarımızın feraseti ve en sonra da ülkemizdeki mevcut sistemin tek seçicisi Sayın Cumhurbaşkanının vicdan ve iradesi gösterecek.
***
Şimdi gelelim işin diğer bir yanına. Arkadaş, bu memlekette binlerce futbol kulübü, Süper Lig kulübü, bunların teknik direktörü, onların yardımcısı yok mu? Var. Bu adamların ağzı dili ya da kendine güveni yok mu? Niye herkesin üzerine "ölü toprağı serpilmişçesine" kimsenin sesi çıkmıyor. Niye defalarca köşemden isimlerini saydığım teknik direktör arkadaşlarım, "Durun arkadaş, ''eve lazım olan sokağa haramdır''. Biz bu işi herkesten iyi yaparız" diye haykırıp, talepte bulunmuyor? TRT ve diğer televizyonların spor programlarındaki yorumcu arkadaşlarım nazik davranmakla birlikte, memleketimizdeki bu "kayıba ve ayıba" niçin rıza gösteriyor? Hele hele her konuda memleketin yönetimine makam ve projeleri ile sahip ve talip olan siyasiler ve resmî devlet ricali, Türkiye Büyük Millet Meclisi''nde (TBMM) grubu bulunan siyasi parti grup başkanları, TBMM Grup Başkan Vekili, TBMM Başkanı, Sayın Spor Bakanı, Sayın Cumhurbaşkanı, niye şu "özerk federasyona" "Ne oluyor kardeşim! Burası yağma Hasan''ın böreği mi? Ne yapıyorsunuz?" diye sormuyorlar. İddia sahibi başka memleketlerin kaçında "kulüp takımlarını değil, A Millî Futbol Takımı''nı" yabancı teknik direktör yönetiyor? Beceremiyorsanız Şenol Hocayı göndermek yerine niye kendiniz gitmiyorsunuz diye sormuyor!
NOT: Fenerbahçe Başkanı Ali Koç''un Trabzonspor maçı sonrası kastettiği "düzen" esasen bir "düzensizlik" olup kökten değişmelidir.