Polis Tutuklamaları -2

Dış konjektürün çok uygun olduğu bir dönemde, (hatta Washington’dan bazılarının uygunluğu telkin etmiş olmaları da muhtemeldir) Hizmet Hareketine yakın olduğu bilinen/düşünülen ve daha önce Ergenekon vs. operasyonlarını sürdüren polis-savcılar, devlet içindeki tasfiye edilmesi mukadder oldukları stratejik noktalardan tasfiye edilmeden önce 17 Aralık 2013’de AKP’li bakanların yolsuzluklarını hedefleyen bir operasyon başlatmışlardır.
“17 Aralık operasyonunda kasalar, hırsızlıklar yok mu?” sorusu gereksiz bir sorudur. Tabii ki vardır ancak operasyon bunlar olduğu için yapılmamıştır. Siyasi kavgadan dolayı gerçekleştirilmiştir. Eğer AKP-Hizmet koalisyonu yıkılmasa idi 17 Aralık operasyonu da olmazdı. 17 Aralık operasyonun devamı olarak AKP-Ergenekon’u olan “Selam Terör Örgütü” üzerinden AKP entelijensiyası ve bürokrasisinin tasfiye edilmesi tasarlanmıştır. (Bu konuda AKP çevrelerinin bir çok iddiası var. Benim bilgi kaynağım ise 18-19-20 Aralık günlerinde 17 Aralık operasyonunu gerçekleştiren ve avukatlar ile çok fazla BÜYÜK BİR ÖZGÜVEN ile “Hedef Erdoğan” diyerek konuşan polisler.)
Kabul etmek gerekir ki, 17 Aralık ve Selam Terör Örgütü kurgusu teoride çok başarılı bir kurgudur. Atılan her adım hukuka uygundur ve başarı kaçınılmazdır. Ancak Erdoğan, operasyonu ve ardıl operasyonları planlayanların hiç beklemediği bir karşı operasyon ile cevap vermiştir. Operasyonu yapan polisleri görevden almış ve yerine atadığı polislere de savcıların emirlerini dinlememe emri vermiştir. Bu Anayasa’nın 138. Maddesinin açık ihlali ve Anayasanın askıya alınmasıdır. Erdoğan’ın 17 Aralık ve ardıl operasyonlara Anayasal darbe ile karşılık vermesi, teoride başarılı olan kurguyu bozmuştur.
Gözaltına alınan ve bir kısmı tutuklanan polisler işte bu sürecin/kavganın sonunda tutuklandılar. Başbakan yardımcısı operasyonların yargı alanına kayacağını açıkladı. Hakim ve savcıların tutuklanması çok çok zordur. Ancak 17 Aralık’tan bu yana Anayasası askıda olan bir ülkede hakim ve savcıların, gazetecilerin, işadamlarının tutuklanması da çok şaşırtıcı olmayacaktır. Hizmet Hareketine karşı özellikle polis ve yargıda 2007-2013 uygulamalarından doğan tepkinin sonucunda Hükümet yanında oluşan geniş koalisyon bu uygulamaları mümkün hale getirecektir. Ancak AKP Hükümetinin elinde geniş koalisyon desteğine rağmen Ergenekon operasyonlarında olduğu gibi tamamen hukuk dışı hareket edebilen, homojen, kendi içinde örgütlü bir polis-savcı-hakim desteği olmadığı için Hükümet hukuk alanında istediği sonucu alamayacaktır. Son polis tutuklamalarında gözaltına alınan ve tutuklanan polis sayısı arasındaki fark, polislerin cep telefonlarının alınmaması, ziyaretçiler ile çektirilen fotolar vs. hükümetin istediği sonucu alamayacağını şimdiden göstermektedir. Oysa, AKP Hükümetine, Hizmet Hareketinin destek verdiği günlerde Türkiye Balyoz tutuklamalarında 100’ün üzerinde general ve subayın nasıl tutuklandığını unutmamıştır.
Buna rağmen Hizmet Hareketi önümüzdeki süreçte çok yıpranacaktır. Bundan sonra hiçbir siyasi parti, AKP’nin başına gelene bakarak, Hizmet Hareketine güvenmeyecektir. Hizmet’e karşı ihtiyatlı olmak ilk ilke olacaktır. Hizmet Hareketi’nin devletteki kadroları ağır baskı görecek, kopmalar yaşanacaktır. Baskılar başlamıştır. Bazı bakanlıklar dışarıda doktora yapan ve Harekete yakın olan bürokratların doktoralarına dahi son vermişlerdir. Dershanelerin kaybı önemli bir gelir ve insan kaybına neden olacaktır. Hizmet’e yönelik ideolojik saldırının AKP’den gelmesi muhafazakar zeminde kafalarda uzun vadeli ağır şüpheler bırakacaktır. Hizmet okullarına daha az insan çocuğunu yollayacaktır. Gazete aboneliklerinin iptali bunun ön göstergesidir. Hizmet Hareketi’nin değişik ülkelerdeki okulları kapatılacaktır. Azerbaycan ilk örnektir. Bunun yakın zamanda Irak başta olmak üzere başka örnekler izleyecektir. İş dünyasına baskılarında ağır ekonomik bedeli olacaktır.
Yıllardan bu yana Hizmet Hareketine yakın olan arkadaşlarıma üç şeyi anlatmaya çalıştım. Ergenekon vs. operasyonlar NATO-Amerikan operasyonudur. AKP, sonunda Ergenekon vs. operasyonlarını sizin kucağınıza bırakacak. Ve, devlet gücü ile savaşıp kazanan cemaati tarih kaydetmemiştir.

Yazarın Diğer Yazıları