PKK'nın "tatil köyü"ne operasyon!!!
Başlığa bakıp da şaşırmayın; ironi değil, derin bir paradoksu da anlatıyor bu başlık!..
Ve aynı zamanda uzun yıllardır süren sinsi bir pervasızlığı, ihmali, sorumsuzluğun arkasındaki sorunları da irdeliyor yazının başlığı...
Bu başlığa bakarak şunu da sorabilirsiniz; "Türkiye'de terörle mücadele gereği gibi yapılabildi mi?.."
Ancak bu soruyu neden sorduğumuzu anlamak için, "Amanoslar'da kaybolan çanta" başlığıyla 10 yıl önce yaptığımız bir analize yeniden dikkat çekmekte yarar var;
"PKK, 1984 yılının Ağustos ayında Siirt'in Eruh ilçesine baskın düzenledikten sonra terör eylemlerini yoğunlaştırdı... Ancak örgüt, 1990'a gelindiğinde şiddet yorgunuydu!.. Suriye'de gizlenen Abdullah Öcalan dikkat çekmeyecek yeni bir 'barınma hatta tedavi merkezi' arayışına girdi...
Kısa bir süre sonra hem Suriye'ye yakınlığı, hem deniz bağlantısı, hem de metropollere iniş olanağı nedeniyle Hatay bölgesindeki Amanos Dağları PKK'nın 'Batı üssü' olarak belirlendi. Devlet, Güneydoğu'da PKK'yla mücadele ederken, örgüt dikkat çekmeden ilk timlerini Suriye'nin Lazkiye bölgesinden Samandağ ve Arsuz kıyılarına çıkardı.
Aralarında Güneydoğu'daki çatışmalarda yaralanmış ve ameliyat geçirmiş olanların da bulunduğu teröristler Amanoslar'a sızdırıldı.
PKK, önemli bölümü Hatay sınırlarında olan ve Amik Ovası ile Akdeniz'i birbirinden ayıran dağlara küçük gruplar halinde yerleşti... Arap kökenli yurttaşların nüfus yoğunluğu ve oluşabilecek toplumsal tepkiye rağmen, bölge sarp yapısı nedeniyle teröristlere çekici geliyordu!.."
***
Çantadan hücreye!..
6 Nisan 2018'de, bu köşede de dikkat çektiğimiz gibi; 1991 yılının Haziran ayında Erzin ilçesi kırsalında dolaşan köylüler bir "sırt çantası" buldu... İşte her şey o "çanta"yla deşifre olmuştu...
Çünkü jandarmanın el koyduğu çantada el "bomba"ları, dürbün, giyecek ve gıda maddeleri vardı.
2008'deki bir Amanoslar incelemesinde o çantayla ilgili şunları yazmıştık;
"Çantada yapılan incelemede ceplere gizlenmiş bazı 'şifreli notlar'a da ulaşıldı... Bu notlar PKK'nın bölgedeki varlığının ilk habercisiydi!.. Bu çanta bir unutkanlığın eseri de olabilirdi, şiddetin habercisi olarak kasıtlı atılmış bir 'imza' da... Örgüt, bu çantanın güvenlik güçlerinin eline geçmesi üzerine iki yıl boyunca eylem sessizliğine büründü... PKK bu suskunluğu, örgütlenmesini tamamlamak için bir kamuflaj olarak da kullanmıştı!.."
PKK 1993'ten itibaren Amanoslara militan sızdırmaya ve yeni "eylem hücreler"i oluşturmaya devam etti... Ta ki 1993 yılı ortalarında, İskenderun'daki Feyazan kanalında bulunan cesedin PKK'nın dağ kadrosundan bir kadın militana ait olduğu saptanana kadar!..
Çok sonraları örgütün bu militanı, "ajan-itirafçı" olduğu gerekçesiyle öldürdüğü anlaşılacaktı ama aynı zamanda bu eylem PKK için çözülmenin de işaretiydi...
Çünkü "güvenlik birimleri 1990'ların başında Hatay bölgesinde 5'er kişilik timler halinde '35-40 civarında terörist' bulunduğunu saptamıştı..."
***
Akdeniz'in bağrında eylemler!..
Gelelim "tatil köyü" meselesine... Eylemlerden anlaşıldığına göre, Amanoslar'da genellikle Erzin, Dörtyol, Hassa kırsalı ile İskenderun-Kırıkhan arasında, bin metre yüksekliğindeki Alan Yaylası'nda barınan PKK'lılar 1993'ten itibaren güvenlik güçlerine yönelmeden bazı kaçırma, kundaklama eylemlerine de girişmişti...
Ancak Öcalan ilk başlarda örgütün 'dinlenme merkezi' olarak kullanmak istediği Amanoslar'la ilgili planını 1996'da değiştirmiş ve "yayılma" hedefini Kürt kökenli yurttaşların yaşadığı Akdeniz illeri ile metropollerde uygulamaya sokmuştu...
Kuzey Irak'ta bulunan Şemdin Sakık işte bu plan uğruna Akdeniz bölge sorumluluğuna getirilmişti... Sakık, Amanos Dağları'na yerleşince PKK'nın Hatay bölgesindeki militan sayısı 150'ye kadar ulaşmıştı...
Örgütün bu kadar önemli bir isminin bölgeye sızması ve yaşanan hareketlilik güvenlik güçlerini teyakkuza geçirmişti... Deşifre olan Sakık ise 6 ay sonra Öcalan'ın talimatıyla Kuzey Irak'a geri çekilmişti...
***
Amanoslar'ın çöküş süreci...
1993'ten 2005'e kadar bölgede çoğu kundaklama, şantiye basma, adam kaçırma olmak üzere 50 kadar eylem yapan ve biri yüzbaşı olmak üzere 6 askeri şehit eden PKK'nın 20 militanı öldürüldü, onlarcası da yakalandı.
Ancak örgüt 11 Eylül 2006, 2 Mayıs 2007, 7 Mart 2008, 18-21 Eylül 2008 ve 29 Ekim 2008'de de Hatay kırsalında kundaklama, yaralama, adam kaçırma eylemleri yaptı, cinayetler işledi, korku saçtı...
PKK'nın kuruluş yıldönümü nedeniyle 26 Kasım 2008'de Amanos Dağları'ndan İskenderun'a inerek bir bekçiyi rehin alan militanlar, otoyol turnikelerinde denetim yapan İbrahim Darıcı ve Halil Aksak adlı özel harekât polislerini şehit etti...
Şiddeti Batı'ya taşıyabilme uğruna Amanoslardaki hücrelerini uzun süre ayakta tutan PKK, devlet Güneydoğu ile Kuzey Irak'la, Afrin'le ve Menbiç'le uğraşırken de ne ilginçtir ki Amanoslar'dan çıkmadı!!!
***
27 yıl sonra...
Daha önce de vurguladığımız gibi, 3 Aralık 2008 tarihinde yayımladığımız "Amanoslar'da kaybolan çanta" başlıklı araştırma, PKK'nın tıpkı Kuzey Irak'ta olduğu gibi Lice ve Hatay bölgesinde de kurduğu "Kandil"e benzer karargahlara dikkat çekiyordu...
Ancak devlet PKK'nın Akdeniz, Marmara ve çevresindeki eylemlerinin Kuzey Irak'a operasyon yapılarak kırılmayacağını anlamış olmalı ki, Amanoslar 1991'den bu yana ilk kez geçtiğimiz Mart ayından itibaren kapsamlı olarak kuşatmaya alındı...
26-31 Mart 2018'de Amanoslar'a havadan ve karadan yapılan operasyonlarda 7 PKK'lı öldürüldü...
Dün gazetelerde yer alan, "Amanos PKK'lılara dar edildi" başlıklı haber ise Hatay bölgesinin PKK için halen stratejik önemini koruduğunu gösterdi. Çünkü 5 Ağustos'ta bile PKK'lılar bölgede beş vatandaşı alıkoymuştu!..
Güvenlik güçleri, Mart ayından bu yana, aralarında örgütün Amanoslar sorumlusu "Wedat-Amed" kod adlı Seyithan Sinet'in de bulunduğu 46 teröristi etkisiz hale getirdi ama bölge halen kaygı uyandırıyor!..
Evet; Kuzey Irak, Münbiç, Afrin ve son günlerde de İdlib...
Buralar, devletin PKK ile mücadele ettiği alanlarda şu soru hep kafaları karıştıracak; PKK Akdeniz'in ortasında tam 27 yıl karargahını nasıl koruyabildi acaba?.. Gerçekten "tedavi-tatil-dinlenme" köyü müydü orası?..