Pes yani... Bu kadar da kör gözüne iş olur mu?

Sayıştay''ın belediye raporlarını incelerken fark ettim.

Durum hiç de iç açıcı değil.

Bakın...

Kanun maddesine göre ilçe belediyelerinde 2020 yılı borç stok tutarı, 2019 yılı kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamına 2019 yılı için belirlenmiş yeniden değerleme oranının uygulanması sonucu hesaplanan tutar kadardır.

Hesaplanan borç stoku, yani borcun toplamı, belediyenin kesinleşmiş bütçe gelirlerinin "yeniden değerleme oranıyla" artırılan miktarını geçiyorsa, yeni bir borçlanmaya gidilmesi mümkün değildir.

Ama gelin görün belediyelerde de durum ne yazık ki hiç iç açıcı değil.

Sadece birini örnek vereceğim.

Hesap ve işlemleri ile mali tablolarının incelenmesinde, Belediye''nin izin verilen borç stok tutarının çok üzerinde borç yükü altında olduğu, borçlarını ödeyemediği ve ağır bir mali yük altında bırakıldığı tespit edilmiş. Belediyenin kamu idarelerine olan vergi, prim, pay vb. yükümlülükleri ile üçüncü kişilere ödemelerini zamanında yerine getiremediği, bu nedenle ceza, faiz, zam ve icra gibi birçok yaptırımla karşı karşıya bırakıldığı uyarısı yapılmış.

Belediyenin 2019 yılı sonu net bütçe geliri 68 milyon 806 bin TL. Bu tutara 2019 yılı için belirlenen yüzde 22,58 yeniden değerleme oranı uygulandığında söz konusu belediye için kanunun öngördüğü borç stok tutarı 2020 yılı için 84.3 milyon TL oluyor.

Gel gör ki bu belediyenin 91 milyon 727 TL borcu var.

Yaklaşık 7 milyon 400 bin TL fazla borçlanılmış.

Sanki bu durum yokmuş gibi bir de belediye ağır icra dosyaları ile karşı karşıya kalıp bu borçlar için 2020 yılında 2 milyon TL faiz ödemişler.

Sonuç olarak Sayıştay da demiş ki; "Belediyeyi ağır borç yükü altında bırakan önceki dönem üst yöneticiler hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatılması gerekmektedir."

Hangi belediye diye merak ediyorsunuz değil mi?

Bahsettiğim yer AKP''nin 31 Mart seçimlerinde yüzde 40''la kazandığı Bursa Orhangazi Belediyesi...

Ha sadece bu kusurlar AKP''li belediyelerde mi var? Hayır tabii ki.

Bu yüzden diğer inceleyeceğimiz belediye CHP''nin yüzde 47 ile kazandığı Bursa Gemlik Belediyesi...

Ama Gemlik''in konusu borç değil.

Kurumlar hizmet alımı yaparken piyasa maliyetlerini göz önünde bulundurarak, kanuna uygun şekilde yaklaşık maliyet belirlemeli. Bunu yapamazsa hizmet alımlarına ödemeler çok yüksek oluyor. Haliyle vatandaşın parası çarçur edilmiş oluyor.

Ancak Gemlik''te yapılan ihalelerde yaklaşık maliyetin belirlenmesi için yeterli ölçüde fiyat araştırması yapılmadığı, gerçek piyasa fiyatlarını yansıtmayan ve yaklaşık maliyetin hesaplanmasında hatalara sebep olan aşırı yüksek fiyatların dikkate alındığı tespit edilmiş.

Örneğin; açık hava reklamcılığı hizmeti alımında (2018/543781) aşırı yüksek fiyatlar hesaba dahil edilmiş. Raket pano afişi için 4 birim fiyatın (17, 30, 35, 90) ortalaması alınarak yaklaşık maliyet birim fiyatı 43 TL olarak belirlenmiştir. Aşırı yüksek fiyat (90 TL) çıkarıldığında yaklaşık maliyet birim fiyatı 27 TL oluyor. İhalede gerçekleşen alım fiyatı ise, 10 TL! 555 bin 150 TL yaklaşık maliyetli bu ihaledeki en yüksek teklif tutarı 398 bin 500 TL olmuş.

Rakama boğmaya gerek yok.

Zaten firmaların da yaklaşık maliyet için bildirdiği fiyatlar ile ihalede teklif ettikleri fiyatlar arasında çok büyük farklar var.

Bu durumda idarelerin yapması gereken, firmaların tekliflerine müdahale etmek değil; gerçek piyasa fiyatlarını yansıtmayan ve yaklaşık maliyetin hesaplanmasında hatalara sebep olan aşırı yüksek fiyat bildirimlerini dikkate almamak.

Bu kadar basit... Dikkate alma, beğenmiyorsa firma ihaleye katılmasın.

Sayıştay raporlarında aynı belediyeye ait böyle birçok ihale tespit edilmiş. Tek tek hepsini anlatmayacağım.

Ama dahası var. Bazı alımlarda yaklaşık maliyetin hesaplanması için piyasa fiyat araştırması yapılmamış bile.

Gemlik Belediyesi Gençlik ve Spor Derneği''ne kiraya verilen, Sosyal Yaşam Merkezi fitness salonu, 2 adet büro ve açık düğün salonunun tamamının aylık kirası toplam 1.316 TL''dir. Oysa 2019''da yapılan ihalede, Bursa Büyükşehir Belediyesi Emir Buhari Kültür Merkezi içinde yer alan sadece bir çay bahçesinin tahmini kira bedeli aylık 4.000 TL olarak belirlenmiş.

Yahu onu geçtim, millet 1300 liraya oturacak kiralık ev bulamıyor.

Başka bir spor kulübüne kiraya verilen lokalin 2019 yılı aylık kirası sadece 88 TL. Bursa Nilüfer Belediyesi''nin başka ihalede ise, 10 metrekare bir büfenin aylık tahmini kirası 1.000 TL olarak tespit edilmiş.

Kıyaslama olsun diye aynı ildeki diğer belediyeleri veriyorum. Bu kadar kör gözüne iş olur mu?

Bakın meselem şu...

İnsanlar son 3 yıldır yani 2018 seçimlerinden bu yana artan döviz kurları altında eziliyor. Müstemleke vatandaşı gibi olduk. Karnımızı doyurmanın derdine düştük yurt dışına çıkıp gezmeyi bile hayal edemiyoruz.

Gezmeyi geçtim iş için bile çıkamaz hale geldi herkes. Hayattan beklentilerimiz öylesine düştü ki değil yurt dışına çıkıp gezmek eve ucuza tereyağı almayı hayal eder hale geldik. Bu yüzden kriz ortamında en büyük görev belediyelere düşüyor.

Ama onlar gidip vatandaşın parasını çarçur edip, eşe dosta belediyenin yerlerini ucuz fiyatlara peşkeş çekiyor.

Kimler bu işlerin içerisindeyse, parti fark etmeksizin yazmaya devam edeceğim.

Yazarın Diğer Yazıları