Perinçek, Strazburg’da Türk tezlerini savunacak
28 Ocak’ta Strazburg’da AİHM Büyük Daire’de Perinçek-İsviçre davası görüşülecektir. Davanın ismine bakıp sakın aldanmayın; aslında dava, Türkiye ile Ermeni soykırımı iddialarını ortaya atanlar arasındadır. Dava, Büyük Türk Milleti’ni cezalandırmak üzere her zaman sinsi planlar yapan emperyalizm ve Türkiye arasındadır. Önce dava süreci ile ilgili kısa bilgileri paylaşmak istiyorum. 2005 Temmuz’unda KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın Başkanlığını yürüttüğü Talat Paşa Komitesi ile Lozan’a gittik. Hedefimiz “Ermeni soykırımı yalandır” söyleminin suç olduğu İsviçre’de, sözde özgürlüklerin merkezi Avrupa’nın ortasında, bu yalanı sahiplerinin suratına vurmaktı. Zürih’te düzenlenen toplantılar ve Lozan Meydanı’nda yapılan miting alanı tıka basa dolmuş, alan adeta mahşer gününe dönmüştü. Konferansa ve mitinge dünyanın her tarafından gelip katılan binlerce Türk, tek ağızdan Ermeni soykırımının büyük bir emperyalist yalanı olduğunu haykırmıştı. Rahmetli Denktaş miting sonrasında, o muhteşem günün hayatının en müstesna günlerinden biri olduğunu, Avrupa’nın ortasında çıktığı kürsüde yaptığı konuşma ile coşan kardeşlerimizin heyecanını hiç unutmayacağını, bana söylemiş ve mutluluğunu ve böyle kutsal bir eylemin parçası olmaktan duyduğu memnuniyeti belirtmişti.
İfade özgürlüğünü ihlal etti
Doğu Perinçek konferansta yaptığı konuşmada Ermeni soykırımının büyük bir emperyalist yalan olduğunu haykırdıktan sonra İsviçre polisi tarafından tutuklanmış ve karakolda ifade vermeye götürülmüştü. Perinçek gittiği karakolda verdiği ifadesinde konferansta söylediklerini bir kez daha tekrarlamış, haklılığımızı İsviçre polisinin bizzat yüzüne vurmuştu. Perinçek daha sonra kefalet ile serbest bırakılmış ve toplantıya katılanlarla birlikte sağ salim yurda dönmüştü.
Perinçek’in Lozan’da Büyük Türk Milleti adına başlattığı kampanya daha sonra birçok Avrupa merkezinde tekrarlandı. Talat Paşa Komitesi’nin bu konudaki katkısı tarih sayfalarındaki yerini almıştır. Perinçek, İsviçre mahkemesindeki yargılanması sonunda, Lozan’da “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” dediği için, Ermeni iddialarını inkâr gerekçesiyle ceza aldı. Doğu Perinçek bu kararı kabul etmeyip, 2008 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.
17 Aralık 2013’te mahkeme verdiği kararla, Doğu Perinçek’in “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” sözünü, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ifade özgürlüğünü düzenleyen 10’uncu maddesinin İsviçre yargısı tarafından ihlal edildiğine hükmetti. AİHM’in verdiği karar “Ermeni soykırımı yalandır” demenin yasak olduğu diğer devletleri de bağlayıcı niteliktedir. Ermeni soykırımına inandırılmaya çalışılan dünyadaki insanlara bunun emperyalist bir yalan olduğu gösterilmiştir.
Diaspora panikledi
Bu Türkiye’nin zaferidir. Bu zaferin mimarı ise muhakkak ki Doğu Perinçek’tir. Bu zafer karşısında Ermenistan ve Ermeni diasporası paniğe kapıldı.Yalanlarının mahkemece tescillenmesinin verdiği korkuyla diaspora kuruluşları, İsviçre devletinin kararı AİHM’in temyiz organı olarak da anılan 17 yargıçlı Büyük Daire’ye taşıması için uluslararası planda imza kampanyası başlattı. İsviçre hükümeti temyize başvurma süresinin bitimine sadece birkaç gün kala açıklama yaparak Büyük Daire başvurusunda bulunacağını ilan etti. İşte şimdi bu davanın Büyük Daire’deki ilk oturumu 28 Ocak’ta Strazburg’da görüşülmeye başlanacaktır.
Davanın Büyük Türk Milleti adına muhatabı durumunda olan Doğu Perinçek’in başvurusu üzerine konuyu görüşen İstanbul 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, “Türk Devleti’nin resmi tezlerinin AİHM’e sunulması” için yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması yönünde karar vermiştir. Söz konusu karar oldukça memnuniyet vericidir. Perinçek’in davaya müdahil olmaması halinde meydanı boş bulacak olan Ermenilerin, 1915 olaylarını saptıran bir kararı alması işten bile değildi.
Perinçek daha önce de yaptığı gibi yüreğiyle ve konulara hakimiyetiyle AİHM’de en doğru kararın çıkmasını sağlayacaktır. Anavatan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 3 siyasi parti temsilcilerinden oluşacak bir heyeti Strazburg’a gönderme kararı yerinde alınmış bir karardır.
Perinçek Ulusal Kanal’ın Kıbrıs milli davamız için adeta hizmetimize verilmesine yardımcı oldu. Aydınlık dergisinde, sonra gazetesinde Kıbrıs milli davamızın kitlelere anlatılmasında bize fırsatlar yarattı. Perinçek’in uluslararası etkinliklerde ve temaslarda Kıbrıs’ın gündeme getirilmesinde payı büyüktür. Rum-Yunan ikilisinin ve emperyalist güçlerin devreye girerek ilişkilerimizi bozmaması adına, isimlerini vermekte sakınca gördüğüm birçok siyasi yetkili-devlet adamıyla buluşmamızda ve Kıbrıs milli davamızı onlara anlatmamızda bize oldukça yardımcı oldu. Kıbrıs mitinglerinde, Kıbrıs toplantılarında Perinçek öncü oldu. Talat Paşa Komitesi’nin ’Kıbrıs çıkarması’ ve elde edilen başarı onun sayesindedir.