Peres'ten, "Türkiye olmazsa İsrail olmaz!" itirafı

Gerçi İsrail istihbaratı (bizi) fişliyor ama biz doğru bildiklerimizi anlatmayı sürdüreceğiz.
Yâni, şifreleri deşifreye devam edeceğiz..
İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamlar sebebiyle Erdoğan-Peres arasında Davos’ta yaşanan tartışma sonucu gerilen Türkiye-İsrail ilişkilerini normalleştirmek için kolları sıvayan Musevi asıllı işadamı Jak Kamhi’nin önce Amerika sonra da İsrail’e uçtuğunu Yeni Şafak’tan öğrendik. (21.02.2009)
Sayın Kamhi’nin gazeteye anlattıklarının can alıcı noktası, Peres’in, Türkiye’nin İsrail açısından önemi için söyledikleri:
“- Şimon Peres’le yaptığım görüşmede Başbakan Erdoğan’ın Davos’u terk etmesinden sonra ABD Başkanı Obama’yı aradığını zannediyorum. Peres’in konuşmasından Türk-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi için Obama’dan yardım istediğini anladım. Peres’in, ’Türkiye bizim için önemli. Türkiye olmazsa İsrail olmaz. Türkiye’yi kaybedemeyiz. Türkiye’nin desteğini bizden kesmesi İsrail’in felâketi olur’dediğini sanıyorum. Çünkü aynı sözleri bana da söyledi.”
Kamhi’ye gayretlerinden dolayı teşekkür ediyor ve sonra da dönüp Peres’e soruyoruz:
“- Mâdem Türkiye’ye mecbursunuz ve mâdem ’Türkiye olmazsa İsrail olmaz’gerçeğinin farkındasınız, öyleyse niye Türkiye’ye, ’Ben sana değil sen bana mecbursun’gibi davranıyor ve meselâ niye yıllardır örtülü bir şekilde PKK’ya destek veriyor ve niye Şanlıurfa’da arazi operasyonları yapıyor ve niye GAP’ta söz sahibi olabilmek için AB’deki Yahudi lobisini devreye sokuyor ve niye Türkiye’ye taahhüt ettiğiniz anlaşmalara sadık kalmıyorsunuz?”
Evet, İsrail, Türkiye’ye söz veriyor ama tutmuyor.
Meselâ M-60 tanklarının modernizasyon ihalesinde olduğu gibi..
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde bulunan 170 adet M-60 tankının modernizasyonu, bir ihaleyle, 2000 yılında İsrail’in IMI firmasına verildi.
Peki sonra neler oldu?
Konuyu işin uzmanından dinleyelim ve sözü 2000 yılında Kara Kuvvetleri’nde tümgeneral rütbesiyle görev yapan ve halen MHP milletvekili olan Erdal Sipahi’ye bırakalım:
“- Anlaşmaya göre 2002 yılında 65 ve 2003 yılında 104 adeti olmak üzere tankların tamamı 2003 yılı sonuna kadar modernize edilmesi gerekiyordu. Anlaşma daha sonra yenilenerek 2007 yılı sonunda teslim edilmesi kararlaştırıldı. Fakat 2009 yılındayız ve modernizasyon hâlâ bitmedi. Bir tankın maliyeti bize 4.5 milyon dolara geldi. Almanya’dan aldığımız Leopard-2 tanklarının maliyeti ise 1 milyon dolara geldi. Garabet âbidesi olan tanklar hâlâ teslim edilmedi. Teslim edilse bile işe yarayacaklarını sanmıyorum. (Yeni Şafak, 18.01.2009)”
Şimdi Peres’e soruyoruz:
“- Bu mu İsrail’in Türkiye’ye dostluğu?”
Ve tabii aslında asıl soru Türkiye’yi İsrail’e mecbur ve mahkûm eden ve ülkesini İsrail’in oyuncağı haline getiren Türk yetkilileredir.
Emekli Tümgeneral Erdal Sipahi, “Ben tank konusunda uzman bir insanım. Tanklarla ilgili yazdığım kitaplar TSK’da eğitimde kullanılıyor” dedikten sonra, tüylerimizi diken diken eden şu sözleri söylüyor:
“- Biz o dönemde tank modernizasyonunun İsrail firmasına verilmesine karşı çıktık. Çünkü İsrail’in bu konuda tecrübesi yoktu. Ama bizim karşı çıkmamıza rağmen ihale yukarıdan gelen bir emirle İsrail firmasına verildi.”
Şimdi bilmek istiyoruz:
“- Kim bu, ’yukarı’daki?”
Çünkü o ’yukarıdaki’ bu ’emriyle’ konunun uzmanlarının tutarlı itirazlarına rağmen, Türkiye’nin menfaatlerini İsrail menfaatlerine tercih etmiş olmamış mıdır?


İKİ KİTAP
Araştırmacı gazeteci Ceyhun Bozkurt’un Kripto Yayınları arasında çıkan, “Amerikalı Diplomatların Güneydoğu Faaliyetleri” isimli kitabını okuyunca, “Bu topraklar bir ABD eyaleti mi ve ABD’li diplomatlar da bu eyaletin valileri mi” demekten kendimizi alamadık.
Ayrıca, “Etkin Kitaplar” yayını olarak çıkan gazeteci yazar İlhami Yangın’ın özenli çalışması “Kabala’nın İntikamı” da kütüphanenizde bulunmalı deriz.

Yazarın Diğer Yazıları