Anayasa değişikliğinin en önemli maddelerinden bir tanesi "partili cumhurbaşkanı" idi, evet oyu çıkması ile Recep Tayyip Erdoğan'ın da AKP'ye dönme yolu açıldı.
Partili Cumhurbaşkanı hayaldi gerçek oldu.
Önümüzdeki günlerde AKP'ye üye olacak Erdoğan bu yıl içinde olağanüstü genel kurul yapılması talimatı da verdi ki Genel Başkan olmayı da üstlenecek.
Bu durumda genel kurul sonrası Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan diye yazacağız artık.
Gelelim başlığımıza; partili Cumhurbaşkanından sonra partili hakim ve savcılar da görevlere atanmaya başladılar.
Bu durumda haberleri de, "..... İli AKP'li Cumhuriyet Savcısı" ya da "Adana 17. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin AKP'li hakimi A.T." diye mi yazacağız hakim ve savcılar için?..
Partili hakim ve savcıların atandığı haberini gazeteci Barış Yarkadaş yazdı.
Tanıyorsunuz değil mi CHP'nin çok çalışkan ve başarılı İstanbul Milletvekilidir Yarkadaş.
Neden haberi yazdı diyorum biliyor musunuz?
Çünkü Barış kardeşim her siyasetçi gibi basın açıklaması yapmıyor, haber olarak yazıp gönderiyor.
Hazır al gazeteye koy, ya da radyo ve televizyonda oku. Muhabirin ya da editörün tekrar yazmasına gerek yok.
İşte Yarkadaş'ın haberindeki o bölüm:
"* Yargı çevrelerinden edindiğim bilgiye göre, avukatlıktan hakimliğe geçiş sınavında iç karartıcı bir tablo var. Sonuçları referandumdan sonra açıkladılar... Kadrolaşma tartışması yaşanmasın diye referandumun bitmesini beklediler. Önceki gün açıklanan mülakat ve atama sonuçları zaten kadrolaşmayı açıkça gösteriyor. Yazılı sınavda 80 puan alan avukatlar devre dışı bırakılıyor. 55-60 puan alanlar ise mülakatı geçiyor. Bu kişilerin tek özelliği ise AKP'de yöneticilik görevinde bulunmaları... AKP, kadrolarını hakim yaparak yargıyı kontrol altında tutmak istiyor.
Yolu KHK ile açtılar...
* 1500 hakim açığı var denilerek sınav açtılar. Ancak ne ilginçtir ki sadece 900 hakim aldılar. Bunların 800'ü de AKP'li.
* Mülakata AKP yöneticisi ve üyesi yaklaşık bin avukat giriyor. Bunların sekiz yüzü, yazılıda düşük puanlar almasına rağmen mülakatı kolaylıkla geçiyor. Aslında isimlere baktığınızda kerametlerini anlıyorsunuz. Örneğin, Kadir Nozoğlu bu isimlerden biri... Nozoğlu AKP Elazığ Merkez İlçe Başkanı... Dünden itibaren artık hakim...
Tespit edebildiğim diğer isimler de şöyle:
Bu isimlerden biri de Behice Çavuşoğlu... Hanımefendi, AKP Giresun Kadın Kolları Başkanı... Ceyda Bozdağ, Edirne Merkez İlçe Başkanlığı yöneticisi ve AKP Edirne Milletvekili aday adayı... Hacer Alan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in avukatı... Ve bu gibi yüzlerce isim... AKP, mahkemeleri adeta ilçe başkanlığı haline çevirdi. Bunun acısını toplumun tamamı çekecek...
Adalet yok...
* Adalet yoksa hiçbir şey yoktur. İşledikleri suçlardan kurtulabilmek için yargıyı kontrol altında tutmak istiyorlar.
Danıştay Başkanı'nın kızı Saray'da...
* Danıştay Başkanı'nın kızının da avukat olduğu ve Saray'da staj yaptığına ilişkin haberler bugüne dek yalanlanmadı. Yargı tüm organlarıyla bir çürüme yaşıyor. Danıştay, CHP'nin başvurusunu reddetti. İlişkiler o denli iç içe geçmiş ki; farklı bir sonuç çıksa şaşırırdım."
Yeni Anayasa değişikliğine, "tarafsız ve bağımsız" ifadesi koyduklarını açıklayanlar AKP'liler değil miydi düne kadar?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ övünerek, "Artık hakim ve savcılar tarafsız ve bağımsız olacaklar" diye Anayasa değişikliği hükmü konusunda millete söz vermişlerdi ya, ne oldu şimdi bu sözler?
Partili Cumhurbaşkanına Hakimler ve Savcılar Kurulu da teslim edilince siz yarın yapılacak atamaları ve partileşen hakim ve savcıları düşünmeye başlayın şimdiden.
