Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Partilerin hukuksuzluğu

Kötü yola düşürülen "Adalet" ile ilgili yıllardır yazıyor ama bir türlü yasamanın dikkatini çekerek yürüyemez haldeki yasaların değiştirilmesini sağlayamıyoruz. Seçim öncelerinde halkın önünde demokratik olmayan yasaların değiştirileceği sözü verdiği halde görevlerini yerine getirmeyen siyasileri artık Allah'a havale etmekten başka bir şey edemiyoruz. Geçtiğimiz hafta "Hukukçuların hukuksuzluğu" başlıklı yazımız ses getirmiş. HSYK, ilgili şahıslarla ilgili soruşturma başlatmış. Asıl can sıkıcı olan ise Meclis'te milletvekili rozeti taşıyan hukukçuların, hukuksuzluk karşısındaki suskunluğu, dahası suça iştirak eden tavırlarıdır.

TBMM de iç tüzüğü zırt pırt değiştirip muhalefet milletvekillerinin sesini kesmeye yönelik değişikliklerin altında AKP'nin hukukçu milletvekillerinin imzası var. İktidarda olur da muhalefet geri kalır mı? TBMM'de 93 avukat 53 doktor var. 93 avukatın yanında geçmişte hâkimlik ve savcılık, noterlik yapanlarla bu rakam 100'ü geçiyor. 12 de gazeteci var ki bunlar bu hukuksuzluğu yeterince dile getirmiyor. Tüm siyasi partilerin yönetim kademesinde ekseriyetle hukukçular var. Örneğin CHP disiplin kurulunun çoğunluğu hukukçu ama Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın partiden ihracının altında imzaları var. Aynı parti geçtiğimiz dönemin en çalışkan milletvekili olan Prof. Dr. Birgül Ayman Güler'i tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk ederek ön seçimlere girip milletvekili adayı olmasının yolunu kesti. CHP'nin kuruluş ilkelerinin çiğnendiği gerçeğini dile getirenler hooop disipline... MHP de hiç aşağı kalmaz. Merhum Ali Güngör'ün haksızca ihracı, aradan 16 yıl geçmesine rağmen unutulmuş değil. En çalışkan belediye başkanlarına reva görülen kovmaların sayısına yetişemiyoruz bile. Hukuksuzca görevden alınmalara ,teşkilat kapatmaya, ülkücülerin tasfiyesine karşı çıkıp delegenin kongre kararına saygı duyulmasını isteyene de şimdilik "susturma" cezası uygulanıyor. Önümüzdeki günlerde onların da ihracı gündeme gelecek. MHP bu ya... Partinin milletvekili ve yetkili kurullarında görev yapanların televizyonlarda programlara katılması da yasak. Balgat plazadan, televizyon yöneticilerine telefon edilerek son anda iptal ettirilen vakalar da biliniyor.

Gelelim her daim saygı duyup sevdiğim Deniz Bölükbaşı'na... Hürriyet'ten Ahmet Hakan'a konuşan Bölükbaşı, delegenin kongre talebinin hukuken yaptırımı olamayacağını, koskoca MHP'nin dernekler kanunlarıyla mahkûm edilemeyeceğini savunmuş. Çok yadırgadım, hem de çok. Deniz Ağabey, büyükelçilik görevi yapmış, dünyayı bilen birisi olduğu halde yasalara göre delegelerin talebi doğrultusunda kongre kararı alınsa bile uygulanmayacağını söylemesi, hayatın olağan akışına aykırıdır. Doğrusu yakıştıramadım.

***

Son olarak okuyucularımızın hukuki süreci sorgulayan beyanlarına değinmek istiyorum. Mahkemeyi yetkisizlikle itham eden savunma metni tamamen zaman kazanmaya yönelik bir taktikten ibarettir. Kim ne derse desin Ankara'da hâkimler var. Biraz gecikmeli de olsa kongre mutlaka toplanacak. Bu arada Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yaptırımlarının devreye girme ihtimali de var. Yasalara göre hazine yardımının kesilmesi de söz konusu olabilir. Delegenin talebini "partiyi mahkemeye verdiler" diye şikâyet edenler, partinin hazine yardımının kesilmesine, uyarılmasına, kapatma davası açılması ihtimallerini de göz önüne almalıdır. Hukuksuzca görevden alınanların yerine yenilerini dahi bulamayanların koltuk sevdaları yüzünden MHP'ye yazık oluyor! Dost acı söyler... Türkiye'yi karşılıksız sevdiklerini söyleyip, "Sen bilirsin Türkiye" sloganı ile seçmenin karşısına çıkanlar, seçmenin "git!" dediğini de görmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları