Papaz bugün uçar mı?
Diplomasiyle yapılabilecekleri meydanlarda lafla yapmaya kalkmak sorunları çözmüyor. Aksine hem dış politikada hem de ekonomik krizlerde "megafon siyaseti"nin faturasının ağır olduğunu maalesef bir kez daha görmüş olduk.
Cumhurbaşkanın açıkladığı papazın serbest bırakılması için bugün saat 18'e kadar süre verildiği gibi bir konu halen ortada. ABD'nin ekonomik savaşından bahsetsek de son gelişmeler papaz krizinin zirve yaptığını ve sönümlenme eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Krizin ilk günlerinde bu köşede belki de ilk defa biz yazdık sonra baktık ki herkes aynı şeyi söylemeye başladı. Neydi o? Papaz olayı ABD-Türkiye arasındaki krizlerinin su üstündeki kısmıdır. Asıl hedef, başta Suriye kuzeyindeki yapıyı kabullendirmek olmak üzere, Türkiye'yi çevreleyen alanlarda Amerikan planlarını hayata geçirmektir.
Papaz/ yaptırım krizleri ABD Adalet ve Hazine Bakanlıklarının görev alanlarına giriyor ve krize yönelik değişik seviyelerde görüşmeler devam ediyor. Önceki gün Beyaz Saray Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı J.Bolton'ın, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi S.Kılıç'la görüştüğünü açıkladı. Görüşmede Brunson krizi ve Türk-Amerikan ilişkilerinin genel durumunun masaya yatırıldığı belirtildi.
Bolton Irak'ın işgalini savunmuş, Trump'ın yaptırım uyguladığı K.Kore'ye de sert karşılık verilmesini istemişti. Şimdilerde ana hedefi İran; İran'ı çevreleme, rejimi değiştirme, Yemen, Lübnan, Irak ve Suriye gibi bölgelerdeki etkinliğini yok etmek.
Bolton ile Türk Büyükelçinin bu konuları da görüşmüş, en yumuşak haliyle Bolton'ın papaz krizi sonrası ABD'nin bölgeye yönelik arzularını ifade etmiş olduğunu söyleyebiliriz.
Çünkü, biz papaz ve dövizle yatıp kalkıyoruz ama sınırlarımızın hemen güneyinde ABD planları, ABD kaybetti Suriye'den çekilmek zorunda değerlendirmelerini yalanlarcasına, tıkır tıkır işliyor. Türkiye'yi de yanında istiyor.
ABD DİB Pompeo Suudi Veliaht Prens'e S.Arabistan'ın Suriye kuzey doğusundaki istikrarı sağlamaya yönelik acil ihtiyaçların karşılanmasına desteği ve Irak'ın su/elektrik sorunlarına çözümüne ilişkin yardım teklifleri için teşekkür etmiş. Silah dolu 100'e 200'şer TIR'lar PKK/YPG'ye yardım götürüyor. Yani ABD Irak geneli ve Suriye'de Fırat'ın doğusuna yatırıma devam ediyor. Faturayı da S.Arabistan'a ödetiyor. Suudiler PKK/YPG'ye fiilen ve resmen destek sağlıyor.
ABD'nin sıkı müttefiki Ürdün Suriye ordusunun son operasyonlarıyla sınır bölgesini kontrol altına almasıyla Nasib sınır kapısının yeniden açılması için Esad yönetimiyle görüşüyor. İsrail artık Esad yönetimiyle çalışmaya devam edeceğiz dedi.
ABD PYD'yi Esad ile görüşmeye yönlendirerek Soçi/Cenevre sürecindeki engelleri aşıp Suriye'nin yeni anayasasının el altından PKK'nın taleplerini de içerecek şekilde yapılmasını sağlıyor.
Dün Trump Türkiye'ye F-35 transferini şimdilik 3 ay askıya alan hükmü de içeren 2019 savunma bütçesini onayladı. Sızdırılan Türk tarafının görüşleri "ambargo gibi bizi ilgilendiren bir şey yok!" oldu. Pentagon da hemen ABD'deki Türk personelin eğitimleri devam edecek dedi.
Yasa gereği top artık Suriye kuzeyinde PKK/YPG'ye askeri desteğe devam eden Pentagon ve onun başındaki Mattis'te. Tabi raporu beraber hazırlayacakları Pompeo da var. Menbic yol haritası ile devriye attırarak oyaladıkları gibi 3 ay daha bizi oyalayacaklar.
ABD'nin İran'a yönelik ambargosunun ikinci aşamasının Kasım'da başlayacağı dikkate alındığında bu 3 ay manidar.
Irak ABD'nin İran yaptırımlarına en erken uyan ülkelerden biri oldu. Bu durum Türkiye üzerindeki baskıyı artıracaktır.
İdlib'te Suriye operasyonunun eli kulağında. Türkiye aynı fikirde değil. Bu durum Rus-Türk ilişkilerinde sorun yaratabilir. ABD'nin elini ovuşturmuş Türkiye'nin yardım talebini bekliyor olması büyük olasılık.
Son raporlar şuanda Irak/Suriye'deki IŞİD'li terörist sayısının Ekim 2014'teki seviyede olduğunu gösteriyor. 4 yıldır sanki sanal bir mücadele vardı. IŞİD'in ortadan kalkmadığı bir ortamda ABD'nin Suriye ve Irak'tan çekilmeyeceği de görülmeli.
Yani Türkiye'yi papaz konusundan daha kritik sorunların beklediği bir ortam da var. ABD, papaz konusunda milim geri atmaz tutum gösterip, muhtemelen bu halledilirse diğer sorunların çözüleceği(!) konusunda Türkiye'yi ikna etmeye çalışıyor.
İşte öyle bir ortamda Beyaz Saray'daki görüşmeye ve Türkiye'ye yeniden dönelim. Türkiye'de ekonomik kriz papaz ve yaptırım krizlerini bastırdı.
Papaz krizinin çözümü artık bir zamanlama meselesidir. Beyaz Saray'daki son görüşmede yine sonuç alınamadığı söylense de papaz bugün ülkesine uçarsa sürpriz olmaz.