Pamukova'daki patlamayı hatırlayanınız var mı?
“Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’ndaki mühimmat deposunda subay ve astsubayların sayım ve tasnif yaptığı sırada yaşanan patlama sonucu 2 astsubay, 2 uzman çavuş, 21 er şehit oldu. Yaşanan acı olay, Türkiye’de son yıllarda meydana gelen benzer büyük patlamaları hatırlattı.
Pamukova’da 27 Temmuz 1995 tarihinde çıkan yangın, 15. Kolordu Komutanlığı’na bağlı mühimmat deposuna da sıçramış, çok sayıda mühimmat havaya uçmuştu.
Türkiye’nin ikinci büyük cephaneliğinde yaşanan patlama sonucu ilçedeki 15 bin kişi tahliye edilmiş, ilçe hayalet kente dönmüştü.
Pamukova’daki 15. Kolordu’ya bağlı mühimmat bölüğünde 1995 yılında mühimmatların imhası sırasında yangın çıkmış, bölgedeki 72 cephanelikten 8’i yanmıştı, ilçe şiddetli patlamalar nedeniyle boşaltılmıştı.
15’inci Kolordu Komutanlığı’na bağlı 1058’inci Mühimmat Bölüğü’nde çıkan yangın, ortalığı cehenneme çevirmiş, on binlerce tüfek ve havan mermisi ile tonlarca mayın, top, tank ve obüs mühimmatının bulunduğu cephanelikler art arda infilak etmişti.
Yangının cephaneliğe sıçramasından kısa süre önce 15 bin kişi evlerinden tahliye edilirken ilçe genelinde büyük korku ve panik yaratan bu olay olası bir facianın eşiğinden dönmüştü.
olayda ölen ya da yaralanan olmazken, büyük maddi hasar meydana gelmişti.”
Bu haberi Pamukova Medya adlı haber sitesinden aldım. O günkü dehşet tablosunu hala hatırlıyorum. Afyonkarahisar’daki patlama “sabotaj mı?”, “kaza mı?”.. Belki tartışmalara ışık tutar diye hatırlatmak istedim...
Çalışkan başbakan!..
Ankara-Söğütözü’nde bulunan AKP Genel Merkezinin çok yakınında başkentlilerin tercih ettiği güzel bir mekan vardır. Geçtiğimiz Pazar günü akşamı bir dostumun akrabasının orada düğünü vardı. Bir dostum düğüne misafir olarak gelen bakanlar dahil, AKP’liler ile ilgili izlenimlerini anlatırken hayretler içinde şu cümleyi sarfetti;
“Gece 01 sularında düğünden çıktık. AKP Genel Merkezinin tüm ışıkları ve Başbakan’ın odasının ışıkları hala yanıyordu. Başbakan’ın kalabalık koruma ordusu da ordaydı. Dayanamadım sordum; ‘Başbakan Genel Merkezde çalışıyor’ dediler. Bazı muhalefet liderlerinin çalışma saatlerini bildiğimden hem hayret ettim hem de kendi kendime hayıflandım.”
Kızacak, sinirlenecek bir şey yok. Siyaset devlet memurluğuna benzemez. Hedefiniz var ise çok ama çok çalışacaksınız. Beğenin-beğenmeyin adamlar kendi hedeflerine ulaşmak için gece-gündüz, bayram-tatil demeden çok çalışıyorlar. Esas olan öz eleştiri yapıp, doğruyu yapabilmek..
15 Kadın canlı bomba
İstanbul Sultangazi’deki 75. Yıl Polis Merkezine düzenlenen canlı bomba saldırısının ardından biz sade vatandaşlar da nasıl bir cephaneliğin üstünde oturduğumuzu bir kez daha gördük. Allah şehidimize gani gani rahmet etsin.
AKP’nin eş başkanlık projelerini bir an için bir tarafa bırakalım. İktidarın bazı hassas kurumları siyasallaştırmasının acı faturalarını millet olarak ödemeye devam ediyoruz. İstihbarat olsa mücadele yok. Mücadele olsa istihbarat yok. Azgın teröre karşı “demokratikleşen” iktidar, güvenlik güçlerinin elini-kolunu bağlamış. Ancak şehit haberlerini aldığımızda “çemberli-operasyon” haberlerini görebiliyoruz.
Ağustos ayı başından beri istihbarat kurumlarının elinde rapor var; “çok sayıda canlı bomba Türkiye’ye giriş yaptı ve büyük şehirlerde eylem hazırlığı var” diye. Bunlardan 15’inin kadın canlı bomba olduğu bilgisine de yer verilmişti. Yakalanabilen var mı?.. Suriye sınırı delik deşik oldu. PKK’lıların 2 bini, sığınmacıların arasından Türkiye’ye girdi. Son 2 buçuk aylık sürede Kayseri, Gaziantep, Foça ve İstanbul’daki büyük bomba eylemleri...
Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Emniyet Genel Müdürü, MİT Müsteşarı ise hala koltuklarında oturuyorlar. Güç-bela hazırlanan raporlar da masalarda duruyor..