Özel hususlara dikkat!..

 “Necdet Özel’in söyleyemedikleri” başlıklı dünkü yazımın ikinci bölümüne sabahın erken saatlerinden itibaren telefonlar aldım. Okurlarım haklı olarak bazı sorular yöneltti. Ben de dilimin döndüğü ve telefonda denilebilecek kadarıyla onlara cevap vermeye çalıştım.
İtiraf edeyim; Bir yazının bu kadar ilgi görmesi yazarın egosunu şişirir, “Vay canına amma da yazı olmuş be!.. Sabahtan beri telefonlara yetişemedim. Patron şunları bir görse maaşıma yüzde 100 zam yapar” dedirtir.
Benim de hoşuma gitmedi desem yalan olur. Ama yakından tanıyanlar bilirler. Yaradan Allah’a vereceğim hesaptan çok korktuğum için kibirden elimden geldiğince kaçmaya çalışırım. YENİÇAĞ’ın çok değerli bu sütunlarını işgal ederken bir tek derdim var; mensup olduğum büyük Türk milletinin ve devletinin avukatlığını yapmak. Onun dışında hiçbir şeyi gözüm görmez. Şahısların avukatı değilimdir.
 ADSIZ’da dün de değinmiştim. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni tasfiye operasyonunda müthiş bir psikolojik operasyon da yapılıyor. Maalesef, acımasız kahpe emperyal güç ve onun yerli işbirlikçileri masumların çektiği acıyı istismar ederek bunun üzerinden toplumu müthiş bir akıl tutulması bataklığına sapladılar. Doğrunun yanlışın birbirinden ayrılamadığı, günahların da sevapların da yerli yerine konulamadığı amansız bir bataklık bu..
Necdet Özel ile ilgili yazmaya devam edeceğim bugün. AKP CEO’su Recep Erdoğan’ın, murahhas aza Abullah Gül’ün hiç sevmedikleri, TSK’ya yapılan operasyonun ikliminden faydalanıp, övgü vasıtasıyla bilinçlice yarattıkları toplumsal nefretleri üzerine bina ettikleri Genelkurmay Başkanı’na daha objektif daha akıllıca bakmanız için bazı kritik hatırlatmalar yapacağım.
Ama yine Necdet Özel’i yapacağı ve yaptığı bazı hataları eleştirme hakkımı saklı tutarak.
Türklerin hükmettiği dünyanın en kritik büyük coğrafyasının gerçek gündeminden başlayalım.
Çin’e verilen yüksek irtifada hava savunma ihalesinden;
Yaklaşık 7 sene sürüncemede kalan ve Turan Ordusu’nun dünyaya tekrar hakim olabilmesi için hayati önem taşıyan bu projenin ABD’ye verilmesini engelleyen TSK’nın, BOP eş başkanına karşı nasıl büyük bir zafer kazandığını da daha önce dile getirmiştim. Madem Necdet Özel, AKP Hükümetinin 1 numaralı adamıydı, göreve gelir gelmez Recep Erdoğan’ın emirleri doğrultusunda ihalenin ABD’ye verilmesine onay veremez miydi?..
Aslında ne oldu?.. TSK’yı 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra her türlü millileştirme revizyonuna usulet ve suhuletle sokan ve içindeki her türlü Amerikan teçhizatını  sırasıyla ıskartaya çıkarmaya başlayan derin Türk kurmay zekası Çin ile birlikte müthiş bir yerli hamle yaptı. Bunun ardından NATO’dan ve ABD’den gelen bağırtıları ve hani o projeye (sözde) onay verdiklerini söyleyen Abdullah Gül, Recep Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’nun  kıvırmalarını ve  “baskı var. Henüz her şey bitmedi”  diye Amerikalılara nasıl göz kırptıklarını gazete sayfalarından okudunuz. Necdet Özel’in de attığı imzanın arkasında durup “bize Amerika’dan baskı yok” diyip Çin ile yola devam etme kararlılığını da aynı sütunlardan izlediniz. 
Milyarlarca dolarlık, yüksek irtifada hava savunma ihalesinin yerli üretim şartıyla Çin’e verilmesi ve Balyoz Davası’nda Yargıtay kararının nasıl denk düşürüldüğünü, ardından sinsice yandaş medya kanallarının da kullanılarak Necdet Özel’in nasıl övülüp toplumsal nefretin ona kanalize edildiğine ve onun üzerine kurulan amansız baskının dozajının nasıl artırıldığını akılıca bakın. Şimdi!.. Özel’in “En zor zamanda taşın altına elimi koydum” açıklamasına bir daha dikkat kesilin. Tamam!.. Masum, kahraman Türk subaylarının insafsızca içeri tıkılmasından çok canımız yanıyor ama unutmayın ki; kurtuluş  savaşı mücadelemizde de milyonlarca şehit verdik. Sevr’i dayatan bu ABD’de Lozan’a imza koymadı. Rövanş maçı devam ediyor..
Çok önemli bir hatırlatma daha yapalım;
Yakın zamanda Turan Ordusu kuruldu diye ortalığı inleten feryat figanları unuttuk mu?..
Bu müthiş hamlenin gizli mimarlarından biri kim?..
Genelkurmay’ın internet sitesinin ana sayfasında,  “Jandarma Genel Komutanlığı’nın İcra Ettiği ve Planladığı Önemli Faaliyetler” başlığı altında,  “Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Moğolistan arasında, Avrasya Askerî Statülü Kolluk Kuvvetleri Teşkilâtı kurulmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir. Bu kapsamda, 08 Haziran 2011 tarihinde, Ankara’da ilgili kolluk teşkilatlarının komutanları arasında, Niyet Beyanı imzalanmıştır. Zirve Toplantısı ve İmza Töreni’nin Haziran 2012 ayında Azerbaycan’da yapılması plânlanmıştır” diye duruyor. Bu tarihte imza koyan Jandarma Genel Komutanı kim?.. Yanıt; Necdet Özel. Turan Ordusu’nun kuruluşundaki son gelişmeler de malumunuz..
Hadi bir hatırlatma daha yapayım;
Acemi erleri halkanın en dışına çekerek PKK terörüne karşı yetişmiş uzman birlikleri yeniden kuran ve hainleri inlerinde birer birer imha eden kim?.. Yanıt; Jandarma Genel Komutanı Necdet Özel. O dönemin operasyon fotoğraflarını arşivlerden tekrar tarayınız. Hani o mağaraların içi ve önlerini. Özel, Genelkurmay Başkanlığı koltuğuna oturduğunda da aynı çizgi ve kararlıkta devam etti. Nereden mi biliyorum? Sizlerle de paylaşmıştım; O inlerde yakalanan ABD subaylarını ve onları geri alabilmek için Ankara’ya AKP CEO’sunu ziyarete gelen Amerikan şeflerini...
AKP, acaba neden kimin talimatıyla apar topar müzakere masasına oturdu!?..
Çektiğimiz tonca acıya rağmen Türk Milletinin bekası için en önemli güç olan TSK’nın daha fazla zaafa uğramaması için Genelkurmay Başkanlığı’na hak ettiği birazcık insaf konusunda duyarlı olmalıyız. Okyanus ötesi ve yerli işbirlikçilerinin hain övgü ve de sövgülerinin nereye varacağına dikkat etmeliyiz.
Dedim ya! Ben kişilerin değil milletimin avukatıyım...

Yazarın Diğer Yazıları