Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Öze ihanet: Közkamanlık

Közkamanlık; şahsi çıkar ve ikbali uğruna kişinin gönüllü olarak kendisini kullandırtarak, kendi halkına ve kültürüne düşmanlık etmesidir. Kazak düşünürü Rahmankul Berdibay, Kırgız destanı Manas’tan ilham alarak literatüre soktuğu “Közkamanlar” ı meşhur kitabında şöyle tanımlar: “Halk arasında fitne ve karışıklık çıkartıp, kendi başına buyruk olarak düşmanların maşası haline gelip, kendi yurduna hainlik yapan vefasız”.
Közkamanların ortaya çıkış süreci şöyledir: Manas’ın babası Yakup’un ağabeyi Hüseyin, Kalmaklara esir düşer. O, esir düştüğü yerde bir Kalmak kızıyla evlenerek altı çocuk sahibi olur. Çocukları orada büyüdükleri için, Kalmak terbiyesi alır ve Kalmakların dilini öğrenirler. Bu durumdan faydalanmak isteyen Kanğay hükümdarı Esen Han “Közkamanlar” adını alan Hüseyin’in çocuklarını şuursuz hale getirerek, Kırgızları içeriden yıkmak ister. Esen Han, Manas’ı meydan savaşında yenemeyeceğini anlayınca Kırgızları, Kırgızlara kırdırma gibi bir hileye yeltenir.
Adı ve kanı Kırgız olan, ancak Kırgızları yok etmek isteyen düşmanların emellerine alet olacak bu kişileri kullanır. Kardeşlik, akrabalık, haram-helal hiçbir şey tanımayan eski Kırgız, yeni Közkamanlar, yalnızca para, şöhret ve serveti düşünerek düşmanların elinde iyi birer maşa haline gelir.
Tek düşünceleri Manas’ı öldürmek ve tahtına oturmak olan hain, dünyaperest Közkamanlar, kendilerine yapılan onca iltifatları beğenmezler. Közkamanlar aslen Kırgız olsalar da kendi milletini, geleneklerini ve öz örf-adetlerini küçük görürler. Kendi aralarında “Kırgızlar niye Kalmakça konuşmuyor? Manas’ın Hanı Kanıkkey, bizi niçin Kalmak geleneklerine göre ağırlamıyor?” , diye fısıldaşırlar. Közkamanların kötü düşünceli ve yabancı kılıklı olduğunu bilen ve onlardan korunmak gerektiğini söyleyenlere ise Manas, inanmak istemez. Közkamanlar, bir gün Manas’ı misafirliğe çağırıp, zehirli kımızı ona içirirler. Çok acı çeken Manas, zehrin etkisinden güçlükle kurtulur. Daha sonra, hain Közkamanlar bütün ülkeyi karışıklığa ve kargaşaya boğarlar. Fakat bu işi başaramayacaklarını anlayan Közkamanlar, bu sefer de birbirine düşerler. Nihayetinde ise kendi kendilerini öldürürler.
Közkamanlar, en başta, ana dilini bilmeyen, bu yüzden de onu yabancı sayan, halkından kopuk ayrı bir terbiye ile yetişen insanlar arasından çıkarlar. Onlarda kendi milletinin karakteri bulunmaz. Kendisine emek verip, yetişmelerini sağlayan halkına düşman gözüyle bakmaya alışırlar. Hatta yaratılış bakımından sağlam kafa ve vücuda sahip olsalar da böyleleri, öz halkının sağduyu sahibi çocukları değildir. Ana dilini bilmediklerinden de milletinin yüreğindeki acıyı, ufkundaki ümit ve hayalleri asla hissedemezler.
Mangurtluk ve Közkamanlık bir birinden farklı ve ayrı olgulardır. Mangurtluk: düşmanın eline düşerek eziyet ve işkence ile hafızasını ve bilincini kaybetmek sonucunda oluşur. Bu insanlar, kendi milletlerini ve atalarını tanıyamaz duruma gelirler. Uzak ile yakını, faydalı ile zararlıyı ayıramayan, öz halkını dahi düşman görmeye başlayan kişilerdir. Mangurtluk bir çeşit “Yeniçeri’lik” tir.
Közkamanlık daha farklıdır. Közkamanların akıl, sağlık ve hafızaları yönünden bir sorunları yoktur. Onların çoğu üniversite okumuş, yüksek kültürlü ve aydın diye bilinen kişilerdir. Başka milletlerin tarihlerini, felsefelerini ezbere bilirler. Ağızlarından demokrasi, insan hakları, barış, ifade özgürlüğü ve kardeşlik sözleri hiç eksik olmaz. Görünürde çok güçlü hatip, derin bilgilere sahip ve dünya tarihini avuçlarının içi gibi bilirler. Fakat bunların zihinsel anlamda iyileşmez, uzun müddet tedavi gerektiren tehlikeli saplantıları vardır. Kendi milletine, tarihine ve bayrağına düşmanlıkta, düşmanları bile geçerler.
Günümüzde kendi milletinin tarihini küçümseyen, diyasporadan daha ateşli olarak “tarihimizle yüzleşmeliyiz” adı altında “soykırım” iddialarını destekleyen, bölücüden daha fazla bölücülük iddialarını dillendiren, bir misyonerden daha fazla misyonerliğe sahiplik edenler, Türkiye’nin neo Közkamanlarıdır.

Yazarın Diğer Yazıları