Öyle bir zafer ki bir milleti diriltti

Kovid-19 salgını bahanesiyle kutlama kısıtlaması getirilen 30 Ağustos Zaferimizin tartışma konusu yapılması ne kadar acı... Bunu yapanların, bu zaferin ne pahasına kazanıldığından ve Türk milletinin nasıl yeniden varoluşunu perçinlediğinden haberleri var mı?..

Haberi ve tarih bilgisi olmayanlara biraz hatırlatmak isterim;

Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı'nda Türk Ordusu'nun Anadolu'yu işgale gelen Yunan kuvvetlerine karşı giriştiği genel saldırıdır. Bunun sonucu Yunan ordusu, Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar demiryolu hattının batısına çekilerek sağ kanadını Ahır Dağı'na dayayarak savunma savaşına geçmek durumunda kalmıştır. Bu arada Sovyetler ve Fransızlarla anlaşma yapılarak sınırlarımız güvence altına alınmış, bu cephelerden sağlanan silahlı kuvvetler de Yunan'la savaşılan batı cephesine aktarılmıştır. Türk Ordusu'nun kesin sonuçlu taaruz için hazırlığı yaklaşık bir yıl sürmüştür.

Hazırlıkların tamamlandığı an itibarıyla tarafların komuta kadrosu ve savaş gücü şöyleydi:

TÜRK ORDUSU: Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak), Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) ve Batı Cephesi Kurmay Başkanı Albay Asım Gündüz. Ordu ise 186 bin piyade, 98 bin tüfek, 15 bin süvari, 2025 hafif makinalı, 839 ağır makinalı, 325 top, 5282 kılıç ve 5 uçaktan oluşuyordu.

YUNAN ORDUSU: Başkomutan Papulas Hacıanesti, Korgeneral Yuandianis, Tümgeneral Trikopis. Yunanlıların 195 bin piyadesi, 6300 süvarisi, 280 ağır makinalısı, 544 topu, 1300 kılıcı ve dikkatinizi çekerim tam 12 uçağı vardı.

Afyonkarahisar bölgesinde 2 orduya ayrılan Türk kuvvetlerinde 1. Ordu'nun komutanlığını önce Ali İhsan Sabis Paşa, sonra Sakallı Nurettin Paşa, Akarçay'ın kuzeyindeki 2. Ordu Komutanlığını da Yakup Şevki Subaşı üstlenmişti.

Türk ve Yunan ordusu birbirine girene kadar Mustafa Kemal Paşa'nın zeka ürünü pek çok başarılı taktik ve strateji oyunlarına şahit olundu. Ankara'da yayınlanan Hakimiyeti Milliye gazetesi Mustafa Kemal Paşa'nın Ankara'da yabancı misyon şeflerine bir resepsiyon vereceğini yazdığı gün Mustafa Kemal ve kurmay heyeti, Büyük Taarruz'un odak noktası olan Kocatepe'deki çadırlı ordugahta çoktan savaş planlarını yapmaktaydı. Aynı gün bütün Türk birliklerine hazır olmaları bildirildi. ertesi sabah erken saatlerde taarruz başladı.

Büyük Taarruz öncesi ve sonrası gün gün şöyle gelişti:

26 Ağustos, saat 06.00'da Tınaztepe'ye hücum edildiğinde Yunanlılarla karşı karşıya gelinecek mevziye bir kaç metre kalmıştı. Bu hamle sonrasında orada bulunan Yunan askerleri süngüyle temizlendikten sonra Tınaztepe işgal edildi.

27 Ağustos günüYunan hatlarının çözülmesi sonucu Türk askerleri Afyonkarahisar'a girdi.

28 Ağustos'da Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa yanına Fevzi Paşa ve İsmet Paşa'yı da alarak Yunan kuvvetlerinin perişanlığını izledi.

29 Ağustos'da bir Türk tümeni Tuluk Sivrisi çevresinde sıkışıp kalmış Yunan güçlerinin büyük bir bölümünü esir aldı.

30 Ağustos'da Dumlupınar yakınlarındaki meydan savaşında düşmanın 5 tümeni yok edildi.

İzmir yolu tamamen açıldı. Başkomutanlık meydan savaşı böylece kazanılmış oldu.

Bu vesile ile erinden başkomutanına kadar zaferin mimarı kahraman ordumuzun mensuplarına, şehit ve gazilerimize şükranlarımı sunup Allah'tan rahmet dilerim.

TEŞEKKÜR: Bu yazıyı Prof. Dr. Hikmet Özdemir ile yakın zaman önce kaybettiğimiz Genelkurmay eski İstihbarat Daire Başkanlarından emekli Korgeneral Suat İlhan Paşa'nın kitaplarından yararlanarak hazırladım. İlhan Paşamız nurlar içinde yatsın, Özdemir Hocamıza da Allah sağlıklı uzun ömürler versin.

Akgül açıklasın

THY'de, İnsan Kaynakları Başkanı'yla aynı soyada sahip 49 çalışan olduğu haberleri basında yer aldı. Şimdi THY İnsan Kaynakları Başkanı Ebubekir Akgül'le soruyorum:

"49 Akgül soyadlı kişinin kurumunuzda iş sahibi olması tesadüf mü?"

Ölen öldüğüyle kaldıktan sonra

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ı sel felaketi sonrası Giresun'da nutuk atarken görünce alınmasın ama nedense aklıma Red Kit'deki cenaze levazımatçısı geldi. Sadece bizimkinin kıyafetinin rengi farklıydı... Hangi misyonla oradaydı?.. Cenaze kaldırmak için mi?.. Bu arada Ali Erbaş'ı Yalova Üniversitesi'nden Diyanet İşleri Başkanlığı'na taşıyanları da gözardı etmeyelim.

Günün Sözü

Lüzumsuz lafın müşterisi fazla olur. Japon özdeyişi

Yazarın Diğer Yazıları