Oylar kilitlendi
1 Kasım seçimleri için, bugüne kadar kamuoyu araştırma şirketleri, farklı zamanlarda 43 anket yapmış. Bu anketlerde, oyların hangi siyasi partilere ne oranda dağılacağı tahmin edilmiş.
Yine bu şirketlerden 14 tanesi yaptıkları anketlere göre çıkması muhtemel milletvekili sayısını da tahmin etmiş. Ancak, 7 Haziran seçimlerinden sonra Haziran ayında milletvekili sayısını açıklayan bir tek anket şirketi var, o da milletvekili sayısını aralıklı olarak tahmin etmiş. Haziran ayı hemen seçim sonrası ay olduğu için, sonuçları etkileyecek hiçbir uygulama olmamış.
Bu nedenlerle bu tek anketi çıkarırsak geriye, Temmuz- Ekim içinde milletvekili sayısını da tahmin eden 13 anket kalıyor. Bu 13 tahmin ortalamasına göre partilerin milletvekili sayısında anlamlı bir değişme olmuyor. AKP tek başına iktidar olacak kadar milletvekili çıkaramıyor. Bağımsız milletvekili çıkmıyor. (Aşağıdaki tablo)
Anketlerden yapılan tahminlere göre, AKP 2 milletvekili kaybediyor, MHP ise 7 milletvekili kaybediyor. Buna karşılık CHP 9 milletvekili kazanıyor. HDP'nin milletvekili sayısı değişmiyor.
1 Kasım'a kadar bu sonuçlar değişir mi? Değişmesi için olağanüstü bir neden gerekiyor. Bugünkü şartlarda 1 Kasım sonuçları için şu tahminleri yapabiliriz...
1) Seçim sonuçları tahminlerinin gerçekleşme olasılığı önemli ölçüde katılım oranlarıyla ilgili olacaktır. Diğer seçimlere göre 1 Kasım seçimlerinde oy kullanmayacağını söyleyen seçmen sayısı daha düşük kalıyor. Katılımın daha yüksek olması bekleniyor.
Siyasi partilere göre bakarsak, AKP ve MHP seçmenleri oylamaya katılımda daha dikkatli davranıyor. AKP'ye ve Cumhurbaşkanına kızıp da, HDP barajı geçsin diye, HDP'ye oy verenlerin bir kısmı nasıl olsa barajı geçiyor diye oylamaya katılmayabilir.
CHP'nin sorunu ise tatile çıkanlarla ilgilidir. 29 Ekim Perşembe gününe geldiği için, Cuma ve hafta sonunu birleştirip tatil yapanlar içinde oylamaya katılmayanlar olabilir.
2) Haziran seçimleri ile Kasım seçimleri arasında seçmenin düşünmesi ve oyların farklı bir kulvara geçmesi için yeterli bir zaman ve düşünme payı olmadı. Seçmenin oyunu değiştirmesi kısa süreli olaylara göre değil, daha uzun süreli olaylara ve değerlendirmelere göre ortaya çıkıyor.
3) Anlaşılan odur ki terörün tırmanması da oyları farklı olarak etkilememiş. Çözüm sürecine karşı olanların zaten AKP'ye oy vermemişti. Çözüm sürecini destekleyenler de, benim kanaatime göre, terörü çözüm sürecinin zafiyetleri değil, PKK taktik değiştirerek artırdığını düşünüyorlar.
4) 10 Ekim'de yapılması planlanan Barış Mitingi öncesinde canlı bomba saldırısında 102 kişinin hayatını kaybetmesinin etkisi siyasi tercihlere yansıyabilir. Ancak bunun nasıl yansıyacağı olayın nedenlerinin tam anlaşılması ile mümkün olur. 1 Kasım bu nedenle erkendir.
5) CHP'nin oy ve milletvekili kazanmasında, koalisyon için ılımlı davranması ve Türkiye'nin çıkarlarını parti çıkarlarından önde tuttuğunu açıklaması etkili oldu. Toplum huzur istiyor. CHP'nin uzlaşmacı tavrı da memnun olanların sayısını artırdı.
5) Pazar günkü İstanbul mitingi, MHP'nin anketlerde kaybettiği görünen oyların kısmen dönmesini sağlayabilir.
6) Dört parti dışında kalan diğer partilerin Haziran seçimlerinde oy oranı yüzde 4.8 idi. Bu partilere verilen oyların baraj altında kalması ve oylarının bir işe yaramadığını düşünenler, anketlere göre bu defa diğer partilere oy verecekler. Diğer partilerin oyları yüzde 3 veya altına inecek görünüyor. Bu oyların dağılımı da sonuçları etkileyecektir.