Oy nasıl çalınır

DAHA kaotik siyasal gelişmelerin yaşanacağı günlere yaklaşıyoruz. Şimdiden sandıkların güvenliği konuşulmaya başlandı. Siyasal yapılar birbirlerini oy hırsızlığı yapabilecek kadar pespaye topluluklar olarak ima eden ifadeler kullanıyor ve tavır sergiliyorlar...

Önümüzde yerel seçim var, milletvekili seçimi var, bir de ittifak suretiyle sonucu daha şimdiden garanti edilmek istenen cumhurbaşkanı seçimi var.

Demek ki seçmen yurttaş üç ayrı sandığı ziyaret ederek tercihini hayata geçirmiş olacak.

Bu defa da sandıkların hem partililer, hem sandık kurulları, hem de güvenlik güçleri tarafından önemle dikkate alınacağı ve hile alanları yapılmasına maruz bırakılmayacakları anlaşılıyor...

Hilesiz hurdasız, demokratik, baskıdan uzak, güvenlik içerisinde yapılacak bir seçim elbet de sandıkların güvenliğinin sağlanmış olduğunu gösterecek...

Eğer seçim baskı altında yapılmışsa kullanılan oyların üzerinde hiçbir oynama yapılmamış olsa bile insanların zihnine "Bu seçimde yine sandık hileleri yapıldı" saplantısı yerleşebilir...

Siyasette çok rastlanan iltihaplı mantıktan mustarip siyasetçiler sandık başlarına adamlarını şimdiden sıra sıra dizseler dahi oylara ilişkin hırsızlıkları engelleyemez, yapılmış olan oynamalar olursa faillerini de kolay bulamazlar...

Nedenini de söyleyelim; çünkü oy hırsızlığı sandıkta yapılmaz, oyların toplandığı ve son tabloyu ortaya getirecek merkezde yapılır; hem de çok pratik bir yolla...

Asıl tehlike işte burada; üstelik oy sonuçlarını değiştirmek için elde kalem, kâğıt üzerinde saatlerce rakam çalışması yapmak da gerekmez; hırsız bir iki butona parmak basarak oyları bir yandan alıp başka bir yana taşıyabilir!

Oy hırsızlığı böyle yapılır...

Bu tehlikeyi yok saymak mümkün değildir; seçimlerin şaibeden uzak tutulması için devletin alacağı ciddi ve kalıcı önlemler bu konuda olmalı...

* * *

Ülkemizde şaibeli ilk seçim 1946 yılında yaşandı. Bazı sandıklarda CHP'li müşahitler oyların sayımına itiraz etti...Bazı sandıkların oy pusulaları da talimatla polisler ve jandarma tarafından yeniden sayılmak amacıyla alındı ve sonucuyla birlikte değiştirildi...

Bunun dışında, günümüze gelene kadar herhangi bir seçimde somut olarak bir oy hırsızlığı yapıldığı söylenemez, örnek de gösterilemez...

Yalnız İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, tek adam sistemini getiren referandumun gerçek sonucunu açıklarken Erdoğan'ın kazanması için oylarla oynandığını ve çıkan gerçek sonucun HAYIR olduğunu belirtti...

DERKENAR

Oyları sahiplenmek ve AKP ile MHP'yi ittifak oyunundan düşürmek için kullanılacak en büyük ve etkili silah halkın ittifakıdır. İttifak halindeki ahbap çavuşların en büyük korkusunu da bu ihtimal oluşturuyor... Halkın ittifakı, her siyasal sonucu sağlayacak tek demokratik güçtür...

Sapıklığın da sınırı yok

İsmail'in, Atatürk ve laik cumhuriyet karşıtlığı artık aleniyet kazandı... Şimdi o düşmanlığa kadın düşmanlığını da kattı... Kadınlar tiyatro yapamaz, sahneye çıkamazlarmış...

Kadın şeytanmış, erkeğin aklını alırmış...

Herif sapık mı ne...

Bunlar bir de "Yaratılanı severiz Yaradan'dan dolayı" derler... Ama Yaradan'ın kulu kadını da, kardeş değil düşman bellerler..

Samimi değillerdir, kulu kandırırlar fakat Allah'ı, ı-ıhh...

Megri megri ve Yaylalar

-----------------------------------------

Fatih Portakal, Salı akşamı haber sunarken lafı sınırdaki askerlerin Erdoğan, Akar, sanatçılar ve sporcular tarafından ziyaret edilmelerine ilişkin habere getirdi...

İbrahim Tatlıses'i hedef aldı ve onun askerde söylenen "Yaylalar" şarkısını yağcılık olsun diye "Münbiç" olarak değiştirmesi üzerine şu hatırlatmayı yaptı...

-Dün megri megri, bugün Yaylalar, başka sözüm yok...

Bu vesileyle hatırlatayım, Suriye'de Münbiç diye bir yer yok, o Erdoğan'ın lafı. Menbiç var o da Suriye'nin lafı... Erdoğan isim değiştirmeyi sever, Esad'a aylarca Esed demedi mi... Saray da onun dilinde külliye oldu ya....

Yazarın Diğer Yazıları