Otobana girmeden son istasyon!..
Ankara, hafta sonu harareti oldukça yüksek iki gün geçirecek. Başbakan Tayyip Erdoğan, bugün ve yarın milletvekilleri ile birlikte Kızılcahamam’da kampta olacak. MHP’nin hem kendi hem de ülke için kader kongresi de Pazar günü.
Obama’nın gösterdiği beyzbol sopası, Abdullah Gül ile giriştiği büyük kavga, parti içindeki Kürtçülerin ayaklanması, mahalli seçimlerin erkene alınması konusunda anayasa değişikliğinin Meclis’ten geçirilememesi ve son olarak büyükşehir kılıflı federalizm yasa tasarısı yüzünden büyük sıkıntıya giren Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam’da buram buram terlerken gözü ve kulağı pür dikkat MHP kurultayında olacak.
Neden mi?
Tayyip Erdoğan’a yakın hangi isimle görüşsem ben onlara daha soru sorma fırsatı bulamadan onlar bana soruyu yapıştırıyor;
“MHP kongresinde son durum ne?.. Kim kazanır?”
Gazeteci gözüyle, kendilerine somut verilerden, genel bir değerlendirme yaptıktan sonra sorduğum, “Tayyip Erdoğan kimin kazanmasını istiyor?” sorusuna ise istinasız hep aynı yanıtı aldım;
“Tabii ki Devlet Bahçeli”...
Bu AKP tarafından gizlenen bir şey de değil. Tüm kulislerde her türlü siyasi sohbet ortamlarında açıktan dillendiriliyor.
Tayyip Erdoğan, kendisine yazılı verilen yeni anayasayı hakim kılmak adına “azami müşterek” in peşinde. “Azami müşterek” deki ilk şık da Devlet Bahçeli’li MHP. Tayyip Erdoğan, CHP’ye ise kanca operasyonu başlattı. Kurmaylarına mahalli seçimlerin erkene alınması için yapılan anayasa değişikliği konusunda “evetçi” CHP’lileri bulup temasa geçilmesi talimatını verdi. AKP’nin yaptığı istihbaratlara göre CHP içinde büyükşehir yasasına sıcak bakan milletvekilleri de azımsanamayacak sayıda. AKP’nin Kürtçü politikalarına destek veren CHP’liler de yakın markajda. Transfer görüşmeleri de sıcak tutuluyor. Yazılmasına ambargo konulduğu için bu isimleri veremiyorum ama şöyle bir gazetelere bakarsanız siz bunları çok kolayca tahmin eder, hatta bulursunuz!..
MHP’ye tekrar gelelim..
Bakmayın siz, milletvekillerinin “Bahçeli’ye destek” mesajlarına...
Mahalli seçimlerin erkene alınması ile ilgili anayasa değişikliğinin tökezlemesinden sonra 29 Ekim kutlamalarında Devlet Bahçeli’nin AKP yanlısı izlediği politikalar yüzünden çok sayıda MHP milletvekili, adeta burnundan solur hale geldi. Büyükşehir kılıflı federalizm yasa tasarısı MHP’li mebusların içinde kaynayan volkanın patlamasına tam bir fırsat oldu. MHP’de sohbet ettiğim milletvekilleri Devlet Bahçeli’nin 29 Ekim’de takındığı tavırdan oldukça rahatsız;
“Tabandan bir dünya tepki telefonu alıyoruz. Eşlerimiz bile bize ’MHP neden o yürüyüşte yoktu? Bahçeli niye böyle davranıyor?’diye soruyor, izah edemiyoruz” diyorlar. Benzer sıkıntılara kurultay faaliyetlerini izlemeye gittiğimde Anadolu’nun hemen hemen her köşesinde de şahit oldum. Tabandan devamlı, “Seçimlerde MHP’ye oy atmaları için eşlerimizi, en yakınlarımızı bile ikna edemiyoruz” deniyordu.
Fotoğrafı daha yakından görebilmek adına kaynağından bir haber verelim..
MHP’de milletvekilleri büyükşehir kılıflı federalizm yasa tasarısının Meclis Genel Kurulu’ndan çıkmasının engellenmesi için oldukça sert eylem planı istiyorlar. Bu konudaki görüşlerini iletmek üzere Devlet Bahçeli ile özel bir görüşme yapan Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri bütün önerilerini sıraladıktan sonra, “Sonuçta Meclis’teki gücümüz belli. Eğer bu yasa çıkarsa istifa edelim, sine-i millete dönelim” dedi.
Bahçeli ne cevap verdi biliyor musunuz?..
“Acele etmeyin. Gelişmelere bakalım”...
İnanın bana bu cevaba yorum yapmak, ileride hangi olasılıklara göre ne olacağını dile getirmek hiç mi hiç içimden gelmiyor. Bırakın dilimin ucuna getirmeyi, düşünmek bile istemiyorum.
Çok yazık ki; şu anda siyasetin muhalefet tablosuna baktığımızda, AKP’nin kendi iç liderlik kavgasında Tayyip Erdoğan’dan yana saf tutmuş bir MHP, Abdullah Gül’den yana da taraf olmuş bir CHP görüyoruz. Muhalefet, muhalefet yapma anlayışını bunun üstünden sürdürüyor ve millete alternatif sunamıyor.
Yıllarca ülkemizde en ağır sorumlulukların altına girmiş Ülkücülerin 4 Kasım’da bu gidişe bir “dur” demek için Alparslanlar gibi dimdik dikileceğinden adım gibi eminim.
5 Kasım sabahı taraftar medyanın televizyon kanallarından;
“Aldığımız bir son dakika haberine göre; milletvekilleri ile Kızılcahamam’da kamp yapan Başbakan Tayyip Erdoğan aniden rahatsızlandı. Kaynaklar, Tayyip Erdoğan’ın kaplıcada çok uzun süre kalmasından dolayı buhar şokuna girdiğini belirtip ’bundan başka söyleneceklere inanmayın’diyorlar” şeklinde verilen haberleri şimdiden duyar gibiyim...