İranlı general ve bazı yardımcılarının Irak'ta suikasta uğramaları ayrı konu. Tahran'ın etkin gücü "Kudüs Tugayları'nın komutanı" önemli bir isim.
Kasım Süleymani, perde arkasından ülkesinin tüm dış operasyonlarını yönetiyordu. Hatta onun yetkilerinin Devrim Muhafızları komutanından fazla olduğu bilinmekteydi.
Irak'tan Yemen'e kadar tüm kaos ortamlarında Süleymani'nin olduğunu biliyoruz.
Üçlü iş birliği
Bağdat Havaalanı'nda üç roketle yapılan eyleme basit planlama diyemeyiz. Bir yanda CIA-Pentagon kurgusu var. Tabii ki bunlara MOSSAD'ı ilave edebiliriz. Ortak yapım çok doğal. Kasım Süleymani dışında devre dışı bırakılanlar arasında yedi isim de ilginç. Örneğin öldürülen, Ebu Mehdi el Mühendisi'nin dosyası oldukça kabarık.
Dikkatinizi çekerim, tamamen İran kontrolündeki Haşdi Şabi'nin Iraklı başkan yardımcısı da öldürülenler arasında. Tahran yönetimi, şimdiden bu örgütü suçlamaya başladı Nedeni yeterli tedbiri almaması.
Burada bitmez
Bir kısım önemli isimler bu saldırıdan dolayı Trump'ı itham ediyorlar. Kendi partisi içinden kimi senatörler "Başkan, ABD'ye yıllarca sürecek sorun yarattı" fikrinde.
Bu suikasttan fayda uman Netanyahu'nun amacı bambaşkaydı. Şu andaki durumunu Trump'a benzetebiliriz. Hakkındaki yolsuzluk iddiaları devam etmekte. Bunlar yetmiyormuş gibi, kaybettiği sandalyeler "iktidar olmaktan uzaklaştırdı."
Hizbullah faktörü
İran yönetiminin yapacağı ilk iş, Filistin ve Lübnan'daki Hizbullah unsurlarını harekete geçirmektir. Tam tabiriyle sular ısınmakla kalmaz, fokur fokur kaynar.
Korkum, bu kurgunun Türkiye'ye de bulaşması. Ülkemizdeki ABD tesisleri ve Amerikalılar da hedef seçilecektir.
Kendi kadınlarını korumaktan aciz bir ülkede problemin büyüklüğünü düşünebiliyor musunuz?
Sahtekar Putin
Kremlin'deki Çarın iki yüzlülüğünden bize sığınan İdlibliler ortada. Libya'ya asker sevkiyatı ise birkaç güne kadar başlayacak. Trablus'a seferlerimizi daha yeni iptal ettik. Denizden mi götüreceğiz? Unutulmasın ki bu kapışmada Çin ve İngiltere de hep olacaktır.
En büyük endişem, yıllar yılı sürecek savaşa sürüklenmemiz. Meşhur laftır; "Rüzgâr eken fırtına biçer." Allah yardımcımız olsun. Tabii biraz da akıl fikir versin.
Yayın başarısı
Suikast saati 01.00. Ben de tesadüfen ayaktaydım. Gece Görüşü'nün tekrarını seyrediyordum. Arada NTV'de ne var ne yok diye bakıyorum. İlk kuşağı bu ekran geçti; "Kasım Süleymani Bağdat'ta öldürüldü." Bir süre sonra, Ahmet Yeşiltepe geldi. Ardından Mete Çubukçu'yu stüdyoda gördük.
Bağdat büyükelçimiz, Tahran ve konunun diğer uzmanlarına da bağlanıldı. Habercilik adına kısa sayılacak sürede olayı toparladılar. NTV'yi yürekten tebrik ediyorum.
Enflasyon zamları...
Emeklilerin 2020 zamları açıklandı. Benim içinde bulunduğum gruba düşen yüzde 6.49. Binde biri bile esirgemişler.
Aynı lafı edeceğim; "Saraya 26.5, garibana 6.49. Memura ise daha da az." Bozdur bozdur harca.
Büyük geçinen ekonomistlere önerim binlerce şubeli marketlerden birine girmeleri. Onlardan son aylarda yapılan zamların listelerini istemeleri. Peynir, et ve süt ürünleri başta göz atmaları.
Uyduruk kaydırık tespitlerle dahi enflasyonun yüzde 50'lere yaklaştığını görecekler. Peki yapılan zamlar ne oluyor?
***
Bıktık artık
Hande Fırat Şovda yine "Rant mı rüşvet mi?" tartışmasına tanık olduk. Sinan Aygün'ü her defasında daha pişkin görüyoruz. Necdet Saraç'a hitabına bakın; "Ben bu programı, sana yedirmem." Bana biraz tuhaf geldi, kim kime neyi yedirtmiyor?
Her şey ortada. Programa telefonla katılan Ankara Belediye Meclis Üyesi Av. Haydar Demir'den bir şeyler bekledik. O da Aygün'den farksız. Hep aynı şeyleri tekrarlayıp durdu.
***
Yeniden yargılama
Yargıtay, Aziz Yıldırım'ınki dahil 36 kişi hakkındaki kararı bozdu. Süreç devam edecek.
Burada önemli olan Aziz başkanın beraatına dokunulmaması. Eski dostum adına mutluyum. İstediği karar gecikmeli dahi olsa gerçekleşti.
GÜNÜN SÖZÜ:
Haklarımız, görevlerimizi yerine getirdikçe artar. Akif Cemil
