Orhan Pamuk ve İsrail dostları

Cumartesi günü Ankara Atatürk Kültür Merkezi’nde bir fuar vesilesiyle tertip edilen, Akasya yayınları arasında çıkan “Orhan Pamuk Yalanları” ve “Ankara’da Gizli İsrail Devleti mi var?” isimli kitaplarımız için gerçekleştirilen “İmza Günü” nden bir iki notu sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Önce, her iki çalışmamıza, “Sanki kendileri yazmış gibi” sahip çıkan, teşekkür ve dualarını defalarca tekrarlayan okuyucularımıza minnet ve mukabil dualarımızı arz ediyoruz. Hele, yaşı neredeyse 90’a yaklaşmış bir hanımefendinin kitaplarımızı “okumuş olarak” bizleri ziyaret etmesi ve dualarda bulunması, bilgi ve görüşlerimize onay vermesi ve ek bilgiler takdim etmesi, bizler için ancak, “yalan dünyanın gerçek mutluluğu” ile tarif edilebilecek bir gayrettir. Meselenin diğer yüzünde ise, “Ne söylesek inanmayacak!” ziyaretçilerle de buluşmamız vardı. Bu iki grubun ortak özelliği, “Siz, Orhan Pamuk’un yalan söylediğine” ve “Türkiye’de Gizli İsrail Devleti olduğuna gerçekten inanıyor musunuz?” diye sorup oradan uzaklaşanlar, artı, “Hadi ispat et!” diyenler.
Hem fizikî rahatsızlığımız, hem zaman darlığı ve kalabalık ortamın ve ses kirliliğinin izin vermemesi sebebiyle bu sorulara detaylı ve belgelerle cevap vermek mümkün olmadı. Kaldı ki, kimilerini söylediklerimizi ispat eden bir “belgeler ormanına” daldırsak dahi iknâ olmaları mümkün değildi. Mesleğimiz gereği bu tür kardeşlerle çok karşılaştığımız için onlarla tartışmayı fazla uzatmadık. Gönül isterdi ki, meseleyi o kalabalıkta bir iki cümle ile öğrenmek isteyeceklerine, kitabımızı okusun yâni en azından 80’ini aşmış hanımefendinin gayretini kuşanıp bize “Ne söylediğimizi bilerek” gelsinler ve iddia eteğimiz konularda bir iki kitap karıştırıp, “Ne söylediklerini bilerek” soru sorsunlar.
Neyse, burası Türkiye..
Meselenin Orhan Pamuk’la ilgili yönü şu. Evet, “Türkler bir milyon Ermeni ve 30 bin Kürdü kesmiştir” diyen Orhan Pamuk yalan söylüyor. Nitekim o sözleri söylediği gün Tarihçi İlber Ortaylı, “Bilmeyenler konuşmamalı” ikazında bulunmuştu. İşin en acı olan tarafı nedir, biliyor musunuz? Söylediklerinin yalan olduğunu Orhan Pamuk da biliyor. Bir milyon Ermeni’nin kesilmediğini Ermeni diyasporası, Ermenistan yetkilileri ve parlamentolarında, “Ermeni soykırımını inkar etmek suçtur!” diye kararlar alan Batılı ülkeler de biliyor. Bildikleri için, “Yoktur, ispat etmek istiyorum!” demeyi suç sayıyor, “Gelin arşivlerimize, belgelerimize bakın!” dediğimizde, “Olmuş bir şeyin belgesine bakmaya ne gerek var!” türünden utanmaz ve arsız bir yaklaşım sergiliyorlar. Böyle bir hadisenin olmadığını Osmanlı arşivleri ile birlikte Ermeni, Rus ve İngiliz arşivleri, ABD ve Fransız yazışmaları da söylüyor. Pamuk, “Bunları benden başka kimse söylemiyor!” derken de, “Yalan söylüyor.” Orhan Pamuk’tan önce bu yalana Türkiye’de sarılan, bu işi belli mihraklardan aldığı dolar ve eurolarla meslek haline getiren o kadar çok kişi var ki. Ama Orhan Pamuk’a bu yalanlar Nobel için lâzımdı, o da söyledi, maksat hasıl oldu. Şimdi susuyor, “Bana o konuları sormayın” diyor, çünkü, okurların bir kısmını kaybetmekten korkuyor, yani susarken bile, “yalandan susuyor!”
Gelelim, “Ankara’da Gizli İsrail Devleti’nin varlığını ispat” meselesine. Bunun böyle olduğu “gözle görülüp elle tutulacak şekilde” hemen orada nasıl ispat edilebilir ki? Bu, “Dünya dönüyor” diyene, “Göster öyleyse” demek gibi abesle iştigal mahiyetinde bir durumdur. Dünyanın döndüğü gözle gösterilmez, mevsimlerin değişmesinden anlaşılır.Türkiye’deki İsrail varlığı da işte öyle bir şeydir. Fazla örneğe gerek görmüyor, “Türkiye’de İsrail yok!” diyenlere, şu sorunun cevabını soruyoruz:
“- Ankara’da İsrail Gizli Devleti yoksa, bayrağındaki iki mavi çizgi ile, Fırat ve Nil arası için ‘İlerdeki vatanım’ mesajı veren, aynı mesajı İsrail Parlamentosu (Kenesset) girişine bir plâket olarak çakan, İsrail’i kuranların ve diğer İsrail yöneticilerinin defalarca, ‘Arz-ı Mev’ud ve Ankara hedefimiz’ diye tekrarladığı bir İsrail’in, Fantomlarına nasıl oluyor da Konya üzerinde yıllarca ve halen ’savaş eğitimi’ için izin verilmiş bulunuyor? Böyle bir izni İsrail’e Yunanistan, İtalya, İngiltere, Fransa, Almanya, Pakistan, ne bileyim dünyanın herhangi bir ülkesi verir mi?”

Yazarın Diğer Yazıları