Operasyon yapılmayan tek örgüt!..
Gazetelerde iki konu üzerinde yoğunlaşan haberleri yan yana getirdiğinizde ortaya hem derin bir çelişki çıkıyor, hem vahim bir başıboşluk, hem utanç verici bir duyarsızlık ve hem de sinsi bir "gaflet ve hıyanet!.."
İşte o iki konu üzerinde yoğunlaşan haberlerin perde gerisini irdelediğinizde bir çıkar mekanizması deşifre oluyor; "RANT..."
Bir ucu devletin duyarsızlığında, bir ucu siyaset ilişkilerinde, bir ucu da çetelerin hücrelerinde olan utanç verici çıkar çarkının boyutlarını daha da netleştirmek için, yazının başlığında vurgu yapılan "iki konu üzerine yoğunlaşmış haberler"in ilk bölümüne dikkat çekelim...
"- 5 kilo ayçiçeği yağının fiyatı 29 liradan 85 liraya kadar çıktı...
- 30'luk yumurtanın paketi 3 ay içerisinde 13 liradan 30 liraya yükseldi...
- Süt fiyatlarında fahiş yükseliş durmuyor...
- Gıda maddelerindeki fiyat artışı Kasım - Aralık ayı arasında da 6.7 oranında yükseldi...
- Marketler etiket değiştirme yetişemiyor..."
Özellikle Corona salgınının yaygınlaşmasıyla birlikte, bir yandan da dövizdeki artışı gerekçe gösteren piyasa teröristlerinin ve fahiş fiyat kazıkçılığının yüzlerce örneğinden birkaçıdır yukarıdaki başlıklar...
Yurttaşın sofrasından her gün bir lokma çalan, gözünü karartmış, insafsız- utanmaz- ahlaksız market tezgahçılarının ve milletin kanını emen, halkı soyan şebeke zihniyetinin mide bulandırıcı faaliyetlerini de deşifre ediyor yukarıdaki manşetler...
İşçi emeklisine yüzde 8 oranında zam yapılırken; temizlik maddesinden gıdaya kadar binlerce çeşit ürününün yüzde 30 ile 400 arasında pahalandığı bir ülkede, devletin aylardır süren piyasa soygunculuğunu adeta baştan sona izlemesi de utanç verici...
Gelelim çelişkinin diğer yüzüne...
Devletin gücü kime yetmiyor?..
"Rant" çarkının ikinci yüzünü deşifre eden haberler de gazetelerden hiç eksilmiyor...
Hakkını yemeyelim; devlet, vurgunculuğun bir koluna müdahaleden kaçınmıyor ve ortaya akıllara durgunluk veren çeteler ve onların mide bulandırıcı faaliyetleri ile hırsızlıkları da çıkıyor...
İşte bu konuda gazetelerde en çok gördüğümüz başlıklar;
- Kumar çetesine baskın...
- Uyuşturucu mafyasına gözaltı...
- Otopark mafyasına müdahale edildi...
- Kaçak sigara çetesi yakalandı...
- Telefon dolandırıcılarına suçüstü...
- Rüşvetçi memurlara operasyon..
- Gümrükte kaçak eşya operasyonu...
Ve son olarak Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi kaçakçılarına yönelik, 50 kentte 220 kişinin gözaltına alındığı operasyonun şok edici ayrıntıları;
Devleti 15 milyar lira zarara uğrattıkları belirlenen bir çete önceki gün deşifre edilmiş...
Ve bu ülkede; Habur- İstanbul hattında, yakıt kaçakçılığı, kalitesiz ve bozuk yakıt ticareti ile kaçak akaryakıt istasyonları üzerinden vurgun yapan çeteye MASAK müdahale etmiş...
Polisin de belirlemelerine göre, vurgun çetesinin 608 milyon litrelik satış verisini sistemden sildiği ortaya çıkmış...
Ve bu vurgun tezgahının
170 akaryakıt istasyonu ile 23 akaryakıt dağıtıcı firması olmak üzere, toplam 242 noktada faaliyet gösterdiği saptanmış...
Peki, "rant" cephesinin iki kolu üzerinden medyaya yüzlerce haber yansırken, devletin Corona'nın yayıldığı Şubat ayından bu yana müdahale etmediği en büyük örgüt hangisi?..
AKP'li bakanlara çağrı...
Yukarıdaki sorunun yanıtını vermeden önce, huzur- güvenlik için en tehlikeli- en kanlı örgütlere müdahale eden devletin tuhaf ve çelişkili duyarsızlığına da dikkat çekeceğiz...
Devlet, 40 yıldır onbinlerce kişinin canını alan PKK terör örgütü ile mücadeleden kaçınmıyor...
Aynı devlet, 24 Ocak 2001'de, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 polis memurunu şehit eden Hizbullah'a da büyük darbeler vururken hiç çekinmedi...
Başta İstanbul olmak üzere, Türkiye'nin en az 10 kentinde intihar saldırıları ile yüzlerce kişinin ölümüne yol açan El Kaide ve sonrasındaki IŞİD de polisin büyük operasyonlarına uğradı, binlerce militan yakalandı...
O halde asıl soruyu soralım;
Mafyadan dolandırıcılara kadar çetelere göz açtırmayan devlet, neredeyse bir yıldır Corona'yı ve dövizi gerekçe göstererek, zam uğruna etiket değiştirmekten yorulmayan piyasa teröristlerine, market vurguncularına neden sessiz kalıyor?..
Soruyu bir kez daha soralım;
Bu ülkede sütten yumurtaya, ayçiçeği yağından makarnaya, domatesten meyveye, bulgurdan pirince kadar yüzlerce ürüne insafsız zamlar yapan karaborsacı ahlaksızlara devletin gücü yetmiyor mu?..
O halde bu köşeden defalarca sorduğumuz soruyu da yineleyelim;
Piyasa vurguncularının kolları siyasetle ilişkili olanlara ya da devletin içindeki gafillere uzandığı için mi Ticaret, Maliye, Sanayi ve İçişleri Bakanlıkları etkili ve sert bir müdahale edemiyor?..
Söyler misiniz; Masak ya da Maliye Bakanlığı müfettişleri tarladan pazara aracılık yapanlar, gıda toptancıları ve stokçu marketlerin alış- satış arasında yarattıkları uçurumu tespit etmek için defterlerine el koydu mu, şirketlerini- vergilerini sorguladı mı?..
AKP iktidarına bir kez daha soruyoruz;
Kan akıtan terör örgütlerine güç yettiren devlet, kan emici piyasa çetelerine neden müdahale etmiyor?..