Buradaki “önder” Deniz Baykal; “sav” ise onun Genel Sekreteri Önder Sav oluyor.
Her ne kadar CHP’nin muhalifleri “Önder’in Saf’ı” deseler de biz, “Önder’in Sav’ı” demeye devam edelim.
Bilindiği gibi geçen haftanın en önemli konusu CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın ortaya attığı ve Türkiye’yi karıştıran “CHP’nin dinlenmesi” olayı idi. Konu o kadar derinleşti ki, “Türkiye’nin Watergate Skandalı” na kadar gitti.
REZALET!..
Olayı duyduğum ilk anda kuşkulanmıştım. “Bunda bir iş var” demiştim. Aklıma pek çok soru üşüşmüştü. Bugün gelinen nokta, Önder Sav’ın cep telefonunu 44 dakika açık unuttuğu ve oradan, kendisini arayan Vakit Gazetesi muhabirinin konuşmaları kaydettiği noktası. Gazete Telekom kayıtlarını yayınladı, Sav ise Turkcell’den kayıt istedi.
Bugün itibariyle ortaya çıkan gerçek, CHP Genel Sekreteri’nin boş yere Türkiye’yi oyaladığı ve neredeyse kaosa soktuğudur.
OLAYIN ÇOK YÖNLÜ ANALİZİ..
Şimdi bu olayı analiz edelim:
1 - Telefon, Önder Sav’ın saflığından kaynaklanarak dinlenmiş olsa bile, yayınlanması suçtur. AB’nin dayatması ile AKP’nin çıkardığı yeni Ceza Yasası’na göre, adı geçenlerin onayı olmadan yayınlamanın cezası ağırdır. Bakalım, bu AB yasası uygulanacak mı?
2 - Önder Sav iddiasında ısrar eder, Turkcell’den istediği belge onu doğrularsa (nasıl olacaksa?), bu kez skandal gerçek olur ve Lübnan’lıların sahip olduğu, başında da bir İngiliz Genel Müdürün oturduğu “Türk Telekom” adlı şirket bu işin altından kalkamaz.
3 - CHP Genel Başkanı Baykal, Genel Sekreteri’ne bu kadar mı güvenmektedir ki, hiç sorgulamadan olayın üzerine atlar ve kendisi de bugün çok zor durumda kalır?
4 - Önder Sav’ın gizlice dinlendiğinin doğru olmaması, Youtube’a düşen ya da kimilerince “şantaj” olarak kullanılan diğer dinlemeleri masum göstermez.
Ancak bu son durum, neredeyse diğer skandalların üzerini örtüp, temize çıkaracak gibi bir algı yaratmıştır.
5 - Bu vesileyle, dinlemelerin nasıl yapıldığını tüm Türkiye öğrendi. Biz de gördük ki, “çanak antenli” dinleme yöntemi ile “açık arazide” kişilerin sesleri çok kolay dinleniyormuş. Bunu PKK terörüyle mücadeleye bağlamak istiyorum.
700 dolarlık bu cihazlar niçin sınır karakollarına dağıtılıp da yaklaşık 200 kişilik teröristin baskını haber alınmaz?..
KASIM AYINDAKİ
GENEL SEÇİME GİDİŞ!..
Başlangıçta “Önder’in Sav’ı” demiştim. Sav, kelime anlamı olarak “iddia” anlamına geliyor. Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı (önderi) olan Baykal’ın, siyasetteki iddiası bu mu?.. Bu iddia ile mi yoluna devam edecek?..
Bu olaydan iki gün önce de halkın kutsal dini duyguları ile kamera önünde (Haymana’da) alay ettiği tespit edilen Önder Sav, hemen istifa etmelidir. Ama etmez!..
22 Temmuz genel seçimi ve sonrasındaki uygulamaları bile onu istifa ettiremedi.
Cumhuriyetin partisi CHP’nin Genel Başkanı böyle bir iddiayı sürdüremez. Sürdürürüm diyorsa Kasım ayında yapılmasını beklediğim erken genel seçimde yanına Sav’ını da alır, bir daha çıkmamak üzere tarihin çöplüğüne gömülür.
Artık orada cep telefonları açık da kalsa, kendilerini kimse dinlemez.
