Önceliğimiz Doğu kalkınması olmalıdır
Türkiye İstatistik Kurumu, bölgesel gelir ve yaşam araştırması 2020 bölgesel sonuçlarına göre, Türkiye''nin en fakir bölgesi Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesidir.
Fert başına ortalama gelir olarak; Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Batı bölgeleri arasında uçurum var. Güneydoğu Anadolu''da fert başına ortalama gelir 18 927 liradır. İstanbul''da bunun 2,6 katı 49 293 liradır. Türkiye ortalaması da Doğu ve Güneydoğu Anadolu fert başına gelir ortalamasının iki katı kadardır.
2020 yıllık ortalama eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert geliri(TL) olarak;
* Türkiye ortalaması; 34 428
* İstanbul; 49 293
* Kuzey Doğu Anadolu; 20 925
* Ortadoğu Anadolu; 19 185
* Güney Doğu Anadolu; 18 927
Bu sonuçlar toplum vicdanını rahatsız eden sonuçlardır. AKP iktidarı TÜİK''in bu verilerini okumuyor mu? Bu iktidarın aklından Doğu ve Güneydoğu kalkınması geçiyor mu?
Aslında, Doğu kalkınması planlar içinde yer alıyordu. AKP iktidarı planlamayı rafa kaldırdı. Bu bölgelere yatırım teşvikleri verdi. Ama sonuçta terör nedeni ile kimse yatırım yapmadı. Dünkü yazımda da belirttim; bu bölgelere yatırımı, terör bitinceye kadar geçici olarak devletin yapması gerekir.
AKP iktidarı, 2008 yılına kadar GAP''ın adını dahi ağzına almadı. 2008 yılında, "açılım" politikasıyla bölgede oylarını artırmayı hedefleyen iktidar ilk kez GAP''ı hatırladı ve açılımın ekonomik ayağı olarak 2008-2012 dönemini kapsayan bir GAP Eylem Planı açıkladı.
2014-2018 yıllarında daha önce açıkladığı Eylem Planı''nın aksine bölgenin kamu yatırımlarından aldığı pay düştü. GAP''ın payı toplam kamu yatırımları içinde 2009 yılında yüzde 14,5 iken 2016 itibariyle yüzde 7,7''ye geriledi. (Aşağıdaki Grafik.)
AKP''nin iktidar olduğu 2002 yılı sonunda, terör olayları azalmıştı. AKP iktidarında yeniden arttı.
Çözüm süreci ile siyasi iktidar GAP''a önem vermeye başladı ve bitişi ile de rafa kaldırdı. 2009 yılı Oslo görüşmeleri olarak adlandırılan MİT-PKK görüşmeleri, çözüm sürecinin başlangıcı kabul edilir. 2015 Haziran genel seçimlerinde AKP''nin iktidarı kaybetmesi ise sonu olarak kabul edilir.
Yine TÜİK verilerine göre; Türkiye''nin 2018 yılında en fakir üç ili, Şanlıurfa, Van ve Ağrı''dır. Üçü de Doğu ve Güneydoğu''dadır. Genel olarak bakarsak da en fakir iller Doğu ve Güneydoğu''dadır.
Göç veren illerden göçü önlemek ve bu illerin kalkınması için hükümetin öncülük etmesi ve doğal ve beşeri imkânlarını ve zenginliklerini harekete geçirmesi gerekir.
Bu illerde elverişli yatırım konularında, devlet yatırım yapmalı ve bu yatırımlarda o yörede oturanlar çalışmalıdır. Bu yatırımlarda çalışanlar maaşlarının dörtte birini vererek bu fabrikalara ortak olabilir. Zaman içinde devletin payı tamamıyla yöre halkına geçmiş olur.
En çok göç veren illerde aşağıdaki yatırımlar yapılabilir.
* Tunceli''de kaynak suyu imkânları var. Güneydoğu ve Orta Doğu''ya hitap eden bir içme suyu tesisi kurulabilir.
* Ardahan ve Kars''ta ortak, organik tarım ve hayvancılık organize bölgesi kurulabilir. Organik hayvan ürünleri üretim tesisi yapılabilir.
* Mardin''de sanatkâr fazladır. Örme eşya sektöründe ihracat potansiyeli var. Yatırım yapılabilir.
* Bayburt''ta, Bayburt taşı işleme tesisleri kurulabilir.
* Çorum''da, nohut ürünleri işleme fabrikası kurulabilir.
* Hakkari''de, deri işleme ve ürünleri tesisleri kurulabilir.
* Artvin''de Kafkas arısı üretimi ve organik bal üretim tesisleri yapılabilir.
Terörü önlemenin kalıcı yolu, bölge kalkınmasını sağlamaktır.