''Ömer'in yolunda''
Birbirimizi anlamak, anlaşmak konusunda yolun henüz daha ne kadar başında olduğumuzu gördükçe saçımı başımı yolasım geliyor bazen.
Perde arkasında maksatlı bir çarpıtma, sistemli bir art niyet yoksa nasıl mümkün olabilir en basit metaforları bile bu kadar anlamamak, bu kadar yalan, yanlış ve alakasız anlamlarla boğmak.
Nasıl bu kadar kolay olur, olabilir sapla samanı karıştırmak.
***
Sırf İYİ Parti''nin "4. Yıl mottosu"ndaki atıftan dolayı bir günde "Hz. Ömer alerjisi" baş gösterdi kimilerinde.
Ne şeriatçılığını bırakmışlar İYİ Parti''nin, ne Sünniciliğini, ne bedeviciliğini, ne hamasiliğini…
Ne… Ne… Ne…
Öyle akla hayale gelmez ve de sığmaz ithamlar, senaryolar üretilmiş ki "Ömer''in yolunda" sloganından; şaşıp kalıyor insan.
***
Bir şeyi, -herhangi bir şey olabilir-, bazen daha çarpıcı, bazen daha akılda kalıcı, bazen daha düşündürücü olabilsin diye "başka bir şeyle" ifade etmeye çalışır insanoğlu. Başvurulan o başka şey, "metafor"dur.
Aslında, kişiyi düşünmeye de sevk eder metaforlar; zekaya incelik katar, yaratıcılığı zorlar, pas tutmasını engelleyip amiyane tabirle "kafayı da çalıştırır" ama…
Ülkenin psikolojik iklimi Orta Doğu''ya yaklaştıkça ters tepiyor bizim buralarda.
***
Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin Allah aşkına, bu ülkede kaç insan evladının aklına "cahiliyeyi" getirir "Hz. Ömer" ismi?
Kaç kişinin içine "mezhepçilik" şüphesi düşürür?
Kaç kişinin zihninde "siyasal İslam"la özdeştir?
Samimiyetimle soruyorum, gerçekten de, "Hz. Ömer" denildiğinde, gözünün önüne, çölün ortasında dolanan beyaz entarili, saçı sakalına karışmış bir adamı getiren var mı sahiden!
"Ömer''in yolunda" gittiğini ilan eden bir parti iktidar olursa, altındaki son model arabadan inip de deveye bineceği/bindirileceği korkusuna filan kapılan!..
Gerçeklikten bu kadar uzaklaşılmış olabilir mi?
***
Sağır sultanın bile malumudur ki, Hz. Ömer denildiği vakit halifeliğinden bile önce akla başka bir şey gelir:
Adalet!
Zaman içinde "adalet" kavramını karşılayan bir "metafor" haline de gelmiştir Ömer ismi.
Hayır sanırsın Zekeriya Öz dedi Akşener!
McCarthy''yle özetledi vaat ettiği adaleti!
Öyle bir yakıştırmama hali!
***
"Arkadaşını ağırlarken, devlet işini yaparken yaktığı kandili söndürüp, kendi kandilini yakma" hassasiyetini yol edinmenin nesi kötü bu kadar?
"Tayin ettiği valinin göreve başlarkenki mal varlığıyla, görevden ayrılırkenki mal varlığını karşılaştırıp arada haksız bir kazanç tespit ederse hesabını sorma" hassasiyetinin nesi ürkütücü?
Ve kimin için tabii!
Mesele inanç ise, nitelikli çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede;
"Keyfiyet"e karşı istişareye, danışmaya, "divan"a…
"Ben yaptım oldu"culuğa karşı "kurumsallaşma"ya…
"Örtülü ödenek artışları"na karşı "beytülmalin dokunulmazlığına"; denetime, hesap sorulabilirliğine…
Hatta "Gayrimüslimlerin eşit hizmet" alımına kadar vardırabilecek bir hak-hukuk düzenine…
Yani…
Bütün kuvvetlerin, kurumların, kuralların, kuruluşların "tek adam"a bağlı olduğu…
Her şeyin kararını "tek adam"ın verip de, hiçbirinin sorumluluğunu üstlenmediği…
Yanlışların denetime, suçların yargıya tabi olmadığı…
Bir garabet kavşaktan…
Kanunlar önünde herkesin eşit sayıldığı bir "hukuk devleti"ne çıkış ümididir "Ömer''in yolu".
***
Bir siyasi parti propagandası güzellemesi olarak yazmıyorum bunu; kavramların anlamına saygı bütün mevzu.
Böyle olduğu, dediğim gibi sağır sultanın bile malumu olduğu halde, "Ömer''in yolunda" sloganından, "Hepimize çip takıyorlar"ı bile aşan ideolojik/siyasal komplo teorileri geliştirmek, kimse kusura bakmasın ama ne Atatürkçülükle izah edilebilir, ne Cumhuriyet değerlerine sadakatle, ne arı Türkçülükle…
Bu olsa olsa, -beyhude bir çaba olarak- sırtını 10 liraya dayamış olan doların "çarpan" etkisini perdeleme, hedef şaşırtma gayreti olabilir.
Kaldı ki, yandaş olmak gibi muhalif görünümlü gizli yandaş olmak da bir tercihtir… Bunun için bu kadar sakilleşmek mecburi olmasa gerektir!
***
AK Parti''yle iktidar yarışına girmiş ve AK Parti''den kopmuş seçmenin yeni adresi olmaya aday bir siyasi parti olarak, neyle sembolize edecekti yani "rövanşizm değil adalet" vaadini İYİ Parti;
10 büyükelçiyle mi!
Biraz akıl ya hu…