Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit YUSUF
Hüseyin Macit YUSUF

Olmayan devletin 50. kuruluş yılı kutlamaları!!!

Var olmayan bir devletin bağımsızlık ve kuruluş yıldönümünü olsa olsa Rum gibi şaşkalozlar kutlayabilir.
Rumlar, 1963’te, tarihe Kanlı Noel olarak geçen ve Akritas Planı’na göre adadaki tüm Kıbrıslı Türklerin yok olmasını öngören şiddet ve terör olayları neticesinde kendi elleriyle yıktıkları ortaklık devleti Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 50. kuruluş yıldönümünü kutluyorlar!!! Yıkılmış, fiilen var olmayan sözde Cumhuriyet’in sözde kuruluş yıldönümünü kutluyorlar!!! Onlara kutlu olsun!!!
Bu şaşkalozlar 16 Ağustos 1960 tarihinde resmen ilan edilen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunu her yıl 1 Ekim’de kutluyor... 1 Ekim’in, Enosis’i -Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamayı- gerçekleştirmek için kurulmuş EOKA terör örgütünün de kurulduğu gün olduğunu burada belirtmemde yarar vardır...
İçinde 1963’ten beri Kıbrıs Türkünün olmadığı Kıbrıs Cumhuriyeti bir Rum Cumhuriyeti’nden başka bir şey değildir. Ne yazık ki BM Güvenlik Konseyi’nin 4 Mart 1964’te aldığı 186 nolu kararla adanın tek meşru idaresi olarak, fiilen yaşamayan, sözde Kıbrıs Cumhuriyeti kabul görmektedir. Bu gayri meşru-sahte devletin sahte yönetimi yıllardır Kıbrıs Türküne kan kusturmaktadır. AB’ye üye yapılan bu sahte devlet Anavatan Türkiye’nin hedeflediği AB üyeliğinin önünü kesecek eylemler içerisinde olacak kadar da ileri gitmiştir. Emperyalizmin şımarık çocuğu ve taşeronu Kıbrıs Rumları ada gerçeklerini tahrif ederek elde ettikleri sahte unvanlarını maharetle kendi hedefleri için kullanmaya devam etmektedirler. 50 yıldır sürdürülen müzakerelerden sonuç alınamamasının ana nedeni bu sahte devletin sahte yönetimlerinin uzlaşmaya yanaşmayan tutumlarıdır. Kıbrıs Cumhuriyeti unvanı arkasına sığınan Rumların biz Kıbrıs Türkleri ile gasp ettikleri idareyi paylaşma ve Kıbrıs sorununu çözme gibi bir gaileleri ve hedefleri yoktur.
Sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sözde bağımsızlık günü olan 1 Ekim nedeniyle mesaj yayımlayan Hristo-fiyasko, bağımsızlığa yönelik sürecin yürünmesi zor ve yokuşlu bir yol olduğunu ifade etti. Hristo-fiyasko; sürecin, engeller, tuzaklar, yıkımlar ve hainliklerle kaplı olduğunu ancak kendilerinin; halkının bütününe, Kıbrıslı Türkleri ve Kıbrıslı Rumlara meşakkat çektiren “bölünmüşlüğün” ve “yasadışı Türk işgalinin” sıkıntılarından kurtulmak için mücadelelerini sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.
Hristo-fiyasko, Kıbrıs sorununun çözümünün ilkelere bağlı olması ve gerçeklere dayanması gerektiğini yineleyerek, “1960 yılında Kıbrıslı Türklerle birlikte iki toplumlu bir devlet çatısı altında yürümeye karar verdiklerini” savundu. Hristo-fiyasko kutlama etkinliklerinde yaptığı konuşmada ise saldırganlığını, Türk düşmanlığını ve esas hedeflerini gösterircesine “Dağ gölgesindeki Girne sahillerinden Mağusa’nın altın kumlarına, Omorfo’nun (Güzelyurt) bahçelerine, Karpaz yarımadasına ve Apostolos Andreas’a (Manastır) kadar özgürlük oluşturmak için gece gündüz çalışıyoruz” dedi.
Yüzsüzlüğün bu kadarına da pes doğrusu. Görüldüğü üzere Kıbrıs Cumhuriyeti neden ve nasıl yıkıldı? Bu devlette Kıbrıslı Türkler neden yoktur? Kıbrıslı Türklere saldırmak,onları kahpece arkadan vurmak haksızlıktı diye soran ve cevap arayan yoktur. Hristo-fiyasko geçtiğimiz günlerde “Kıbrıs’ı bu hale getirenler Anavatanlardır” diyerek,Yunan Cuntası’nın suçuna Anavatan Türkiye’yi de ortak etmiş ve gerçekleri tahrif etmekten kaçınmamıştır. Kıbrıs’ı kan gölüne çeviren bu caniler, adada barışın tesisi adına, kahpece katlettikleri masum Türklerden özür dilemeyi, yakıp-yıktıkları yerleşim bölgeleri için tazminat ödemeyi akıllarına getirmemiştir. Hâlâ daha tüm Kıbrıs’ı ele geçirmenin hesabını yapmaya devam etmektedirler. Mevcut kafayla devam ederlerse ellerindekinden de olacaklarını unutmamalıdırlar. Bu kafayla nice 50 yıllara!!! Hronya bolla griye Hristo...

Yazarın Diğer Yazıları