Başkent Ankara’da çok kurultay izledim. CHP’nin 34’ncü olağan kongresini de Ankara Büromuzdan arkadaşım Refika Karabacak ile takip ettim. Refika ile birlikte size kurultay klasiği olan not ve izlenimleri aktarmaya çalışacağım.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; CHP’nin bu kurultayı hem izleyici bakımından hem de salonda bulunanların coşkusuna göre diğerlerinden daha sönük ve heyecansızdı. Belki kurultayın hafta içinde yapılması, belki de tek adaylı bir genel başkanlık “yarışı” olduğundan salonda bulunanlar ne yapıldıysa coşturulamadı. “Devrimci” motifler salona hakim olmasına rağmen “devrimci ruh” ne şarkılarla, ne sloganlarla, ne de pankartlarla bir türlü Ankara Arena’ya getirilemedi.
CHP’nin “demokrasi ve değişim” kurultayı adını verdiği kongrede en çarpıcı slogan, “değişimi ancak devrimciler yapar” afişindeydi. “Devrimci ruhun” yansıdığı diğer sloganlar ise; “emperyalizme ve taşeronluğa hayır” , “baskı ve zulüm düzeni CHP ile bitecek” , “Faşizme geçit yok” şeklindeydi.
Ünlü sanatçılar Gülriz Sururi, Melike Demirağ, Musa Eroğlu, Mustafa Altıok ve Onur Akın da “devrimci ruhlar” adına salondaydı.
Arena’da, Atatürk posteri, İnönü ve Ecevit’in 1966’daki 18’nci Büyük Kurultayda birlikte çektirdiği fotoğraf ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafı asılıydı. Eski Genel Başkan Deniz Baykal’ın posteri yoktu ama salonda kendisi vardı. Salonda -herkesin merak ettiği- bulunmayan isim ise Önder Sav’dı. Sav, Kılıçdaroğlu konuşmasını bitirip gidince salona gelmeyi tercih etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bildirilen saate göre 45 dakika gecikmeli girdi kurultay salonuna. Kılıçdaroğlu, salona 10’ncu yıl marşı ile girince alt düzeyde seyreden coşku yükseldi.
Kemal Kılıçdaroğlu, geçen kongredeki geleneğini bozmadı ve protokolde değil de yine delegelerin arasına oturdu. Kısa selamlama konuşmasında “CHP her koşulda kurultay yapar” dedikten sonra da bir süre sanatçılarla beraber oturdu.
Kongre Divanı oluştuktan sonra tutuklu hapis yatan CHP Milletvekilleri Mustafa Balbay ile Mehmet Haberal’ın mesajları okundu.
Kurultay salonunda klasik CHP adına pek değişen bir şey göremedik. “Değişeni” , “değişimi” görmek için Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını bekledik.
Kemal Kılıçdaroğlu salonda bulunan CHP’lilere sık sık “yoldaşlarım” diye seslendi ama “Başbakan Kemal” sloganları çok cılızdı. Sonra “yoldaşlarım” , “yol arkadaşlarım” oldu. Kılıçdaroğlu değişimi anlatırken o ruha; “devrimci ruha” atıfta bulundu, “CHP’nin köklerinde devrimci ruh var” dedi ama salondan yine tepki alamadı. “Hakça bölüşüm” dedi, yine salonun tansiyonunu değiştiremedi.
CHP Genel Başkanı, “dünyada yeni 4 eğilimi açıklarken” “Artık büyük balık küçük balığı yutmuyor, hızlı balık yavaş balığı yutuyor” saptamasını yapınca salonda biraz kıpırdanma oldu. “Yutma” söylemi salonda sıcaktan da bunalan CHP’lilerin biraz dikkatlerini toparlamalarına neden oldu.
Salonda alkış ve beğeni tansiyonu Kılıçdaroğlu, “devrimci ruhtan” bahsederken değil, “Atatürk diyor ki’85” diye söze başlayınca, “Burası Mustafa Kemal’in ülkesidir” deyince tavan yaptı.
Kemal Kılıçdaroğlu “Ecevit mavisi” gömleğiyle konuşma platformunda kürsüye bağlı kaldı. Kılıçdaroğlu, daha önceki Kürt açılımından farklı olarak bu sefer şehit annelerine seslendi. “Sorunu çözmek için” şehit annelerinden yetki istedi. Ama yüksek sesle yaptığı bir vurgu vardı ki bence Tayyip Erdoğan’ın eline büyük koz olacak nitelikte.
“Değişeceğiz, dönüşeceğiz, yenileneceğiz...”
Kemal Kılıçdaroğlu, Tayyip Erdoğan’ı “dönüştürülmekle” suçlamıyor muydu?
Bunlar siyasetin önümüzdeki günlerinin yeni tartışma konuları.
Özet olarak; Kemal Kılıçdaroğlu’nun merakla beklenen kurultay konuşması önceki konuşmalarından pek farklı değildi. “Kurultayda büyük çıkış yapacak” beklentilerini boşa çıkardı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşması sona erince salon da boşaldı. Satırlarımın başında da dediğim gibi kurultayın ilk gününde heyecan yoktu.Kıyıda köşede bugün yapılacak 60 kişilik parti meclisi seçimi için kulisler yapılıyordu. Adaylar bunaltıcı sıcakta herkese şirin gözükmeye çalışırken, yüzlerinden gülücükler eksik olmuyordu.
Kurultayda bugün ikinci adam belli olacağı için biraz heyecan ve çekişme olur. Kemal Kılıçdaroğlu bir ara yanına Nihat Matkap’ı alıp oturunca hemen “ikinci adam işaret edildi” yorumları yapıldı ama eski ağır top Adnan Keskin’in hummalı kulisleri dikkatten kaçmadı. Gürsel Tekin de herkesin elini tek tek sıkıyordu.
Devrimci ruh’un çağrılma seansları haline dönüşen CHP kurultayında “bundan sonra ne olacak” sorusu PM seçimi ve onun ardındaki parti vitrininde belli olacak.
“Devrimci ruh görünümlü” CHP aynı AKP gibi “değişeceğiz, dönüşeceğiz, yenileneceğiz” sloganıyla gömlek değiştiriyor.
