Oğuzhan Asiltürk: Bazı Harbiyelilerden daha Harbiyeli
Oğuzhan Asiltürk, Milli Görüş siyasetinin en öndeki isimlerinin başında gelmektedir. Türk kamuoyu Oğuzhan Asiltürk’ü ilk kez 1974’de kurulan CHP-MSP koalisyon hükümeti sırasında bakan olarak tanımıştır. O günden bugüne Asiltürk, Türk siyasetinde ve Milli Görüş çizgisinde hem önemli ve belirleyici ancak tercihi düşük profilli bir aktör olmayı tercih etmiştir. Gerçi Milli Görüş hareketi içinde Erbakan’a vekaleten veya ondan sonra hiç genel başkan olmamış, genel başkanlık iddiasında bulunmamıştır ancak tartışılmaz bir ağırlığı olmuştur. Bugün de o tartışılmaz ağırlık devam etmektedir.
Birkaç gün önce Oğuzhan Asiltürk Habertürk televizyonunda Balçiçek İlter’in programına çıktı. Bu programa neden olan şey Oğuzhan Asiltürk’ün “Ergenekon ile Türk Ordusunda anti-Amerikancı milliyetçi subaylar tasfiye ediliyor” açıklaması idi. Bazı çevrelerde tartışma yaratan ve Oğuzhan Asiltürk’e saldırılarda bulunulmasına neden olan bu açıklamaya anlaşılan “açıklık” getirmesi için Balçiçek İlter, Asiltürk’ü davet etmişti.
Bir politikacının Milli Görüş siyasetinin önde gelen bir ismi olması TSK ile arasının iyi olmaması için başlı başına bir nedendir. 12 Eylül ve 28 Şubat’ta Milli Görüş geleneği TSK’dan ağır darbe yemiştir. Oğuzhan Asiltürk programda hayatından anekdotlar anlattı. 12 Eylül sonrasında askeri hapishanede yatarken, bir gözünde olan % 20 görme kaybının engellenebilmesi için ilaç kullanıyormuş. Ancak askeri hapishanenin kurallarına göre Asiltürk’ün kullandığı ilacın içinde bulunan bir maddeyi içeren ilaçların kullanılması yasakmış. Asiltürk çok ısrar etmesine ve ailesi ilacı getirmesine rağmen kullanmasına izin verilmemiş. Asiltürk hapishaneden çıkarken bir gözünde görme kaybı % 80’e çıkmış. Pratikte bir gözünün kör olduğunu söyleyebilirsiniz. Askerde çavuşundan tokat yinenin demokrasi kahramanı ve ordu düşmanı olduğu bir dönemde askeri müdahalelerden siyasi ve kişisel anlamda zarar görmüş bir siyasetçi olarak Oğuzhan Asiltürk’ün Ergenekon davası ile ilgili tespiti önemlidir.
Asiltürk şöyle demektedir: AKP hükümetine karşı darbe yapmakla suçlanarak tutuklanan subaylar vatansever ve milliyetçi oldukları ve ABD’nin önümüzdeki günlerde İran’ı işgaline karşı çıkacakları için Ergenekon operasyonlarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri içinde vatansever askerlere karşı komplo kurulmuştur. Asiltürk programda son sözleri olarak “Ergenekon, altını çizerek söylüyorum Türk ordusunda TSK içinde Amerikan karşıtlarının tasfiyesidir. Nokta ve bir de ünlem koyuyorum. Başka bir şey değildir. Çünkü aynı olaylar içinde şu anda Silahlı Kuvvetlerin içerisinde bir kısım insanlar var. Ama Amerikan karşıtlarını alıp ortadan kaldırmak isteniyor. Sebebi de Amerika’nın İran’a olası müdahalesinde orduyu kendi istedikleri hale getirmektir. Ama şerefli Türk Ordusu oyuna gelmez diye düşünüyorum” demiştir.
Oğuzhan Asiltürk’ün bu sözlerinin bir çok açıdan önemi vardır. Herşeyi bir tarafa bırakalım, TSK’da bu kadar general, amiral ve üst rütbeli subay tutuklanırken, NATO ve ABD’den “Ne oluyor? Acaba bilgi alabilir miyiz?” sorusunun dahi gelmemesi bence çok açıklayıcıdır. Asiltürk’ün bu açıklamasından sonra ona saldıranlar, “Ergenekon operasyonu bir NATO-ABD kararının uygulanmasıdır” diye yazan Hasan Cemal, Prof. Dr. İhsan Dağı, Yasemin Çongar, Ergun Babahan, Bülent Orakoğlu, Ali H. Arslan aynı tespiti yaptıklarında neden susmuşlar hatta alkışlamışlardır.
Bence Oğuzhan Asiltürk’ün bu duruşunun bir başka önemi de son yıllarda Harp Okulu ve Harp Akademisinden mezun oldukları halde iktidarın parti okulundan mezun olmuş gibi televizyonlarda konuşan “eski” Harbiyelilerden daha Harbiyeli olduğunu göstermesidir. Ne de olsa Asiltürk, 2220 sene önce Türk Ordusu’nu kurumsallaştıran Oğuzhan’ın ismini taşıyor.
Öte yandan herhalde 28 Şubat rezaleti ile Türk milleti ve Türk Ordusu arasında güven ve sadakat krizine neden olduktan sonra iktidara danışmanlık hizmeti sunanlar Oğuzhan Asiltürk’ün kendilerinin gösteremediği bu duruşu karşısında utanmışlardır. Utanmaları da lazımdır. Oğuzhan Asiltürk’e sağlıklı, mutlu ve bugüne kadar olduğu gibi mücadele dolu bir hayat diliyorum.