OECD’nin patlattığı AKP balonları
Seçim sandığı her geçen gün biraz daha yaklaşıyor. Meydanlarda halka söylenenleri dinliyorum.Hepsi halkın derdine, çilesine ulaşamayan boş sözler.
“Ey milletim senin derdin işsizlik, açlık çaresizlik, senin bu dertlerinin derman bulması, cebinin para görmesi ve yüzünün gülmesi mümkündür. Bunu yapacak olan biziz ve bizim projelerimizdir” demek yerine sadece bağrışıyorlar.
Türkiye nüfusunun yaklaşık % 20’si açlık sınırının altında yaşıyor. Ama “40 adım ötedeki komşun açken tok yatarsan bizden değilsin” diyen yüce Peygamber buyruğuna rağmen bu tabloya ilgisiz ve sorumsuz kalanlar nasıl oluyor da Müslümanlıktan bahsedebiliyorlar. Ülkede uzun süredir uygulanan “ekonomi modeli” ile kaynaklarımız, servetimiz ve insanımız eriyor. Çok yakın bir zamanda seçimden sonra üç ay geçsin ekonomik hayattaki duvara çarpmayı göreceksiniz.
İktidar rakamlarla müthiş oynuyor. Ancak kendi kitabında maskesi düştü. İhracatı 4 kat artırdık diyor. Rakamlar ortada sadece 3 kat! Seçim propaganda dokümanında yanlış yapıyor, yalan söylüyor.
İşin gerçeği ihracat 114 milyar dolardır. (2010 yılı) İktidar oldukları 2002 yılında ise 36 milyar dolardır. 114:36=3.1’dir. 4 kat değil aradaki yanılma payı =0,9’dur. İthalat rakamlarını söylemekten kaçtıkları için onu da ifade edelim. 2002’de toplam ithalatımız 51,5 dolardı. 2010’da 185,5 milyar dolar oldu. Kısaca 8,5 yılda ithalat 3,6 kat artmıştır.
2002’de 15 milyar dolar olan dış ticaret açığı 2010 yılında 71,5 milyar dolar olmuştur. Bunun sebebi ithalattaki dengesiz patlamadır.
Bütün bu rakamların sıktığı, daralttığı aziz insanımız iktidarın yoğun propagandası altında sağanak gibi yalan dinliyor. Gel gör ki işin aslını “Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OECD” nin “Bir Bakışta Toplum” raporu seçimlere kısa bir süre kala Türk ve dünya kamuoyuna duyurdu.
Avrupa ülkeleri ile birlikte toplam 33 ülkenin yer aldığı OECD raporu AKP’nin balonlarını bir bir patlattı. Birlikte görelim:
İstihdam oranının ortalama yüzde 66,1 olduğu OECD ülkeleri arasında yüzde 44,3 ile en düşük istihdam oranına sahip ülkeyiz.
Bize en yakın ülke yüzde 55,4 ile Macaristan.
İstihdam oranında en yüksek oran yüzde 79,2 ile İsviçre’ye ait. 2009 yılında yüzde 14,3 işsizlik oranı ile (Ocak 2011 itibarıyla yüzde 11.9) OECD ülkeleri arasında ikinci sıradayız.
İspanya yüzde 18,1 işsizlik oranıyla başı çekiyor.
En düşük işsizlik oranına sahip ülkeler yüzde 3,2 ile Norveç, yüzde 3,8 ile Güney Kore ve yüzde 3,9 ile Hollanda.
Rapora göre, OECD bölgesinde ortalama yoksul nüfus oranı yüzde 11,1. Türkiye’de bu oran yüzde 17. Türkiye’ye oran olarak en yakın ülke yüzde 17,3 ile ABD olurken, bu alanda yüzde 21 ile Meksika ilk sırada yer alıyor.
Yoksulluk oranı en düşük ülkeler yüzde 5,4 ile Çek Cumhuriyeti, yüzde 6,1 ile Danimarka ve yüzde 6,4 ile Macaristan.
Rapora göre, Türklerin yüzde 49’u mevcut gelirleriyle geçinmenin ‘zor’ ya da ‘çok zor’ olduğunu ifade ediyor.
Yine rapora göre en yüksek gelir eşitsizliğine sahip ülkeler Şili, Meksika ve Türkiye olarak sıralanıyor.
AKP iktidarının yatsıya varmadan mumlarını söndüren bu raporu hazırlayan kuruluş çok şükür Türkiye’de çalışmıyor. Eğer öyle olsaydı çoktan külü göğe savrulurdu.
Yıllardır ifade ettiğimiz görüşleri bu rapor da doğruluyor. Türkiye plan şuurundan mahrum sadece al ve sat anlayışına dayalı bir ekonomik modelle kan kaybediyor. Bu bir kader değildir. Bu tabloyu değiştirmek milletimizin elindedir.Bunun yolu da yaklaşan seçimde sandığa atacağımız oylarla açılacaktır.