Yeni hafta başı itibarıyla AKP kulisleri; Bebek katili Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki lüks ikametgahına heyetler halinde BDP’lisi-HDP’lisi gidip gelmeye, oradan da işlerine geldiği gibi mesajlar aktarılmasına devam ediliyor.
İtina ile seçilmiş gazeteci ve “akil adamlar”ın ziyareti ve de tarihi Başbakanlık makamında onay bekliyor.
İçine sıkışıp kaldığı cenderede Başbakan Recep Erdoğan’ın en büyük müttefiklerinden birinin de Öcalan olduğu her gün ortaya çıkan yeni kanıtlarla daha da pekişiyor.
Sıkı durun!..
Güvenilir Başbakanlık kaynaklarından aldığım bir haberi aktarıyorum;
Recep Erdoğan, zaten en üst düzeyde olan İmralı güvenlik önlemlerinin daha da artırılmasını istedi.
Başbakan’ın talimatıyla Öcalan’ın can güvenliği ve herhangi bir suikasta uğramaması için önlemler en üst düzeye çıkartıldı.
Gelen heyetlerin terörist başı Öcalan’la tokalaşmak dahil tensel temasları yasaklandı. Görüşmeler masada karşılıklı en az 3 metre mesafeden yapılıyor.
Görüşmelere eşlik eden 
MİT mensuplarının sayısı artırıldı.
Görüşmelerde çay dahil ikram yasaklandı. Masa etrafındaki görüşmecilere test edilmiş kağıt ve kalemler, MİT mensupları tarafından veriliyor.
Görüşme öncesinde gelenlere, Abdullah Öcalan’a dokunmaları ve verilen talimatlara uymamaları halinde nasıl en ağır yaptırımların(!) uygulanacağı titizlikle anlatılıyor.
Abdullah Öcalan’ın yediği yemekler, içtiği çayın kaşığına kadar her şey daha titizlikle laboratuvar incelemesinden geçiriliyor.
Bunları anlatan Başbakanlık kaynağıma İmralı’da yan yana tuzluk gibi çektirilip itina ile servis edilen fotoğrafları sordum;
“Yan yana ve aynı hizada fotoğraf çektirilmesi, Başbakan’ın talimatı. Orada da Öcalan’a değmemeleri konusunda sıkı bir şekilde uyarılıyorlar. Değerlerse ne olacağını da zaten biliyorlar” cevabını aldım. 
Recep Erdoğan bu talimatları verirken ilgilileri de çok sıkı uyarmış;
“Canınızı çok fena yakarım”...

Faruk Çelik

Recep Erdoğan’a tam bağlı STAR gazetesi başlık attı;
“Kamyonlar gidiyor bakan bakıyor”.
Haberin yanına Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in fotoğrafı ile bir de kamyon maketi koydu. Altına da yazdı;
 “Eski yönetim döneminde SGK İstanbul Müdürlüğü’nde yaşanan kayıp kamyon skandalında inceleme süreci kaplumbağa hızında ilerlerken, bu süreçte Bakanlık da sessiz kaldı. SGK, ’araştırma sürüyor, sona yaklaştık’açıklamasıyla olayı geçiştirirken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’ten bir açıklama gelmedi”.
Faruk Çelik, bir zamanlar Erdoğan’ın seçim karargahlarını teslim ettiği, özel sırlarını paylaştığı en güvenilir isimdi.
En yakın adamı, müsteşarken milletvekili sonra da Bakan yaptığı Ömer Dinçer’i yedi, Faruk Çelik’i hep Bakan yaptı Recep Erdoğan.
Peki, ne oldu da Faruk Çelik, Yeni Şafak gazetesinde, Bakan iken hedefe oturtulan Suat Kılıç benzeri bir operasyona maruz kaldı?..
Çalışma Bakanlığı ve AKP koridorlarında anlatılanlara göre;
Faruk Çelik, 17 Aralık operasyonundan sonra Maliye Bakanlığı’nda Mehmet Şimşek’in Özel Kalem Müdürü’nün görevden alınması benzeri diğer Bakanlıklarda meydana gelen cemaatçi operasyonlarına tepki gösterdi. Çelik, eline tutuşturulan görevden alınacak cemaatçiler listesini işleme koymadı ve “çalışacağım personeli ben belirlerim” dedi.
İddialara göre; cemaate yakın başta Bakanlık Müsteşarı, eski SGK Başkanı da olan Fatih Acar ve diğerlerinin görevlerinden alınmasına Faruk Çelik karşı çıkıyor. Bir de; Çelik’in, ’U’dönüşü yapmasına rağmen Erdoğan Bayraktar ile çok samimi arkadaşlığını devam ettirmesi Recep Erdoğan’ın canını çok sıkıyor.

Efkan Ala

17 Aralık operasyonundan sonra iktidar partisinde yıldızı en çok parlayan isim oldu İçişleri Bakanı Efkan Ala.
Ancaak!..
Bugünlerde AKP kulislerine öyle bir bomba iddia düştü ki;
Recep Erdoğan, Efkan Ala hakkında da şüphelenmeye başlamış; geçmiş ve hali hazırda süren bazı siyasi ilişkileri ve iş yapma yöntemleri yüzünden.
Vee!..
Recep Erdoğan, Ala’ya verdiği sınırsız yetkileri budayıp, devlet kademelerindeki operasyonları Efkan Ala, İçişleri Müsteşarı ve Başbakanlık Müsteşarları arasında 3’e bölmüş... 
“Sonrası” için de kulağıma iyi(!) şeyler gelmedi...