Büyük hedefi doğrultusunda ustaca, sabırla döşedi taşları Çankaya Köşkü’nün yokuşuna.
İşine geldiği gibi kullandı ortaklarını. İşleri bittiğinde yolunu ustaca ayırmakta da bir an bile tereddüt etmedi ortaklarıyla.
Oyun planının en kilit noktası toplum üzerine çökertilecek adaletsizlik algısıydı. Hakkını yemeyelim!.. Bu işi de ustaca başardı çıraklarıyla .Toplum adalet kanaması geçiriyor. Kime sorsanız “adalet” diye ağlıyor. “Usta” da mağdur ya!.. İşine geldiği gibi at koşturmasına da engel olunamıyor. Çünkü, herkes kendi acısını yaşıyor hem de büyük bedeller ödeyerek.
İmralı canisine kadar varacak genel affın gerekçeleri ustaca hazırlandı. Halk adaletsizlik algısı yüzünden travmaya sokuldu. Akla karayı ayırt edemeyecek hale getirdi. Ateş de düştüğü yeri yakar. Çok doğru!..
Bugüne kadar yaşadıklarımızı tekrar gözden geçirin.
Balyoz, Şike, Ergenekon ,Casusluk, KCK davaları..
Anayasa Mahkemesi’ne gönderilen yüzlerce mağduriyet dilekçesi... Çıkarılan demokratikleşme kamuflajlı paketlerle çaktırılmadan paket paket tahliye edilen KCK tutukluları..
Her kesimde, cezaevinden kurtulma beklentisi doruk noktaya ulaştı..
30 Mart’ı da atlattık.
En kritik viraja girdik.
Köşke çıkmak için HDP(BDP) oylarına büyük ihtiyaç var.
“Usta” Türk Milliyetçilerini hem ağlayarak hem de ağlatarak kandırabileceğini ve de ayar vereceğini deneyerek yaşadı.
Bölücü terör örgütü ve sivil uzantılarına öyle salya-sümük numaraları sökmüyor. “Ustaya” oturttukları pazarlık masasında dayatıyorlar da dayatıyorlar!.. Alıyorlar alıyorlar, “yetmedi daha da vereceksin” diyorlar..
En son Kandil’e giden Öcalan mektubunda kalmıştık. BDP-HDP heyetinin Cumartesi günü İmralı canisine gitme vizesini yeniden verdi Hükümet.
Mektup meselesine dönelim. Meğer, bebek katili Öcalan yalnızca Kandil’deki katillere değil, 7 ayrı yere mektup göndermiş. Öğrenebildiğim kadarıyla terörist başı Avrupa’ya, BDP ve PKK’nın gençlik ve kadın örgütlerinin de aralarında bulunduğu birimlere 7 mektup yazdı. “Geniş istişare” maksatlı!..
Öcalan, mektuplarda silah bırakma konusunda pazarlık yapmak için tam yetki istedi.
Cumartesi günü İmralı ziyaretinden sonra “barış” ve “çözüm süreci” kisvesi adı altında nasıl bir cerahat akıtılacak bilemem ama 7 mektubun Ankara kulislerinde tekrar alevlenen genel af söylentileriyle çok büyük ilgi ve alakası var.
Güvenilir kaynaklardan ulaştığım bilgiye göre; Hükümet adına “genel af” demeden kapsamlı bir af planlıyor... Affın kalın ayrıntıları da şöyle;
Dağdaki PKK’lılar silah bıraktıkları takdirde şartsız-şurtsuz yargılanmadan köylere şehirlere yerleşecek. 5 yıl süre ile suç işlememeleri durumunda da tamamen dosyaları kapatılacak.
Terör örgütünün lider kadrosu ise diğerlerinden ayrı tutulacak. Eli kanlı katillerin Erbil’e ya da Norveç, Almanya gibi ülkelere gitmelerine izin verilecek. 5 yıllık süre onlar için de geçerli olacak.
Şimdi sıkı durun;
Terör örgütünün lider kadrosu 5 yıllık süre içinde herhangi bir suça bulaşmamışsa elini kolunu sallayarak Türkiye’ye dönebilecek.
Hiiç, hoplayıp zıplamayın!..
Habur’a, Oslo’ya, İmralı sürecine onay vermediniz mi?..
Terör örgütünün kaçak ağababalarının yalandan hasret türküleri ile şehit kanları ile sulanmış vatan topraklarımıza geri dönmelerine, yeni kin tohumları ekmesine göz yummadınız mı?..
Çok özür dilerim!..
Dünkü yazımda unutmuşum..
Geçmiş Milli Egemenlik Bayramınız kutlu olsun!..
