HDP eş başkan yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in İmralı canisi Öcalan ile yaptığı görüşmeden sonra açıklamalarını takip ettiniz..
Aslında yeni(!) bir şey yok..
YENİÇAĞ’da uzun zamandan beri haber ve yazı sütunlarında yazılan çizilenlerin hepsi adım adım gerçekleşiyor.
Sırrı Süreyya Önder’in açıklamaları ile birlikte malum medya organlarına eş zamanlı düşen takvimli yol haritası çalışmaları.. Hepsi malumunuz.. Kamuflajlı algı operasyonları ile birlikte Recep Erdoğan Çankaya koltuğuna oturmak için bildik çalışmalara devam ediyor ama ne hikmettir ki bunlar her defasında sanki yeni bir şeymiş gibi pazarlanıyor..
Eskiden gelen son yeni gelişmeyi sizlere haber vereyim o zaman!..
ADSIZ’da kaleme almıştım; Kandil ile Öcalan arasındaki sözde sürtüşmeyi ve anlaşmazlığı.. Öcalan’ın gönderdiği  “pazarlıkta tam yetki istiyorum”  içerikli  7 mektuba Kandil’den gelen  “sen özgürleşmeden olmaz” cevabını..
İşte; Sırrı Süreyya Önder’in açık ettiği, biten bürokrat-Öcalan görüşmelerinden ve başlayan siyasi heyet-Öcalan görüşmelerinde gelinen son nokta:
Öcalan ev hapsine çıkarılacak...
(Siyasi heyette kim(ler) var sorusuna çeşitli tahminler yapılıyor. Fakat, kulislerdeki ağırlıklı kanaat; AKP siyasi heyeti görüşmelerinin İmralı’da değil de MİT müsteşarının koordinesinde Oslo benzeri tarzda bir yerde yapıldığı yönünde)
Erdoğan’a çok yakın bir kaynaktan ulaştığım bilgiye göre bu gelişme yakın bir zamanda konuşulmaya başlanacak.Kaynağım, “ bunu konuşmaya başlayacağız ama  düzenleme Cumhurbaşkanlığı seçimine yetişmeye bilir” dedi..
Varın gerisini de siz anlayın!..
Yakında Öcalan’ın hastalıkları ile ilgili haberler duymaya başlarsanız da  şaşırmayın!..
Recep Erdoğan’ın başkanlık koltuğu endeksli çözüm süreci yapı çalışmaları çerçevesinde önceki gün (Pazartesi) başkent Ankara’da sessiz sedasız gizli çok kritik bir görüşme yapıldı. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay gizlice Genelkurmay karargahına gitti. Atalay, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ile baş başa özel bir görüşme yaptı. Görüşmenin başlığı “çözüm süreci” ama içeriği ile ilgili çok fazla bilgi edinemedim. Ankara’nın derin kulislerinde tahminler sıralanıyor.. Bunları tek tek yazmaya gerek görmüyorum çünkü tablo o kadar net ki.
TSK cephesinde yapılan yorumlar;  “Beşir Atalay çözüm sürecinde gelinen son noktayla ilgili bilgiler verdi. Terör örgütünün Uludere benzeri hazırlıklar içinde olduğunu anlattı. Bizim burada üzerinde durduğumuz ortaya bir şeyin çıkması. Yoksa durmadan bunu konuşmanın bir anlamı da yok. Bu kapsamda görüşmeler oluyor. TSK büyük tabloya bakıyor...” 
Necdet Özel’in Beşir Atalay’ın anlattıklarına ve dile getirdiği ricalara ne tepki verdiğini ve vereceğini önümüzdeki gelişmelerden takip edeceğiz.
Başbakan Erdoğan’ın çözüm süreci zirvelerinde, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ilgili bir not aktarayım. Fidan, bir  “AKP büyüğü”  ile bir ara sohbet ederken, “PKK’ya bu kadar taviz veren başka Hükümet bugüne kadar olmadı. Gövdemizi versek daha da isteyecekler”  diyor. Bu cümleleri,  “Hakan Fidan’ın sözlerini kendi kulaklarımla duydum”  diyen başka bir  “AKP büyüğü” nden bizzat işittim.
Aktardığım haberlerin paralelinde Cumhurbaşkanlığı kulislerine geçiyorum..
AKP polit bürosundan sızanlara göre; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün gönlü ve de onayı alındı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlık ve Genel Başkanlık formülünde uzlaşıldı. Başbakan ayrı genel başkan ayrı formülünden vazgeçti Recep Erdoğan. AKP’de bazı üç dönemliklerin de alınacağı yüksek istişare kuruluna Abdullah Gül İstanbul’a taşındıktan sonra başkanlık yapmayı kabul etti. Bu yüksek kurulun(!) yasallaştırılması için de formül aranıyor hem de üyelerine ödenmesi düşünülen yüksek aylıklarla.
Ama yine de AKP ve Başbakan’da bir tedirginlik hakim. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın Ankara’da organizasyonu tamamlanan yeni Merkez Parti ile temaslarına dikkat ediliyor. Ali Babacan isminden dolayı Abdullah Gül’ün yapabilecekleri konusunda şüpheli yaklaşımlar var. Onun için son ana kadar değişik gelişmelerin de yaşanabileceğine pay bırakılıyor.
AKP içinde yaşanan son dalgalanmalar bazı isimlerde küskünlük ve kızgınlık yaratmış. Bülent Arınç hakkındakileri tekrarlamaya gerek yok. İzmir’e belediye başkan adaylığına gönderilen Binali Yıldırım’ın Recep Erdoğan’a küstüğü konuşuluyor. Yıldırım’a verilen yeni kabinede Başbakan Yardımcılığı sözü iptal edilmiş. Neden olarak Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan’ın “Başbakan’a arz ettiği bazı dosyalar” gösteriliyor.
Esas bomba gelişme ise Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık görevi aldıktan sonra yeni Dışişleri Bakanı’nın kim olacağı konusunda. Erdoğan’a yakın kaynaklar “Patron kesin kararını verdi, Abdullah Gül’de kabul etti. Hakan Fidan yeni Dışişleri Bakanımız” diyor.
Recep Erdoğan’ın ne zaman Cumhurbaşkanı adaylığını resmen ilan edeceğine gelince.. AKP’li kaynaklar Haziran ortasını işaret ediyor. Yeri hemen hemen belli olmuş. Ankara Arena Spor Salonu hazırlıkları için Başbakan talimat vermiş.  “Büyük gövde gösterisi”  ve  “şölen”  yapılacakmış.

***

AKP içinde çok enteresan bir kulis haber ile yazıya nokta koyalım. Biliyorsunuz; Recep Erdoğan, 30 Mart’ta seçim yenilgisine uğrayan bazı teşkilatların istifasını aldı. Bunlardan en ilginç olanı da Ankara İl Başkanı Murat Alparslan’ın istifasıydı. Seçim kazanılan Ankara’da AKP’nin il başkanı niye istifa ettirildi?..
Erdoğan’a çok yakın bir kaynak hikayeyi şöyle 
anlattı;
“Murat Alparslan, Başbakan’ın kızı Sümeyye Hanım’a talip oldu. AKP’de çok saygın bir ismi İstanbul’daki eve dünürcü yolladı. Tayyip Erdoğan bu duruma çok sinirlendi. Hatta iki Ankara dışındaki seçim gezisine kendiliğinden gelen Murat Alparslan’ı yanında görünce birinde çok fena azarladı ” Senin ne işin var buralarda bunun için mi yanımda dolaşıyorsun “ diyip kovdu. Seçim sonrası da istifasını aldı.” 
Not: Anlatılan bazı ifadeleri sansürleyerek sizlere 
aktardım...