Atlatma haber değil..

Derin kulis bilgisi hiç değil..
Açık kaynaklardan..
Yandaş medya organları Star, Yeni Şafak ve Özgür Gündem gazetelerinin aynı günkü (dünkü) nüshalarından..
Recep Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilir seçilmez açıklamıştı bebek katili; “30 yıllık savaş büyük bir demokratik müzakereyle sonuçlanma aşamasında” diye ve Hükümete protokol imzalanmasını şart koşmuş, Eylül ayı sonuna kadar da mühlet tanımıştı. Dün, üç gazeteden, imzalanan protokolle ile ilgili aydınlatıcı (!) bilgiler verildi. Aslında yazılanlar malumun ilanıydı ama gerçek olan Öcalan’ın istediklerinin nasıl gerçekleştiğinin medya operasyonları ile bizlere duyurulmasıydı.
Özgür Gündem’in “belgesiz barış olmaz” haberinden başlayalım..
HDP heyetinde yer alan Sırrı Süreyya Önder, son İmralı görüşmesini anlatıyor ve Öcalan’ın, “sürecin belgeli olması gerektiği” sözlerini hatırlatıyor;
*  “Biz heyet olarak Sayın Öcalan’a gitmeden önce devlet ve hükümetle görüşmeler yaptık. Sonuncusunu Sayın Beşir Atalay’la yaptık. İmralı’ya gitmeden iki gün önce. Burada bu Çerçeve Yasa’nın içinin nasıl doldurulması gerektiğine dair önerilerimizi paylaştık. Üç ana başlığı vardı bu görüşmemizin. Birincisi, içeriğin niteliğinin nasıl olması gerektiği, ikincisi süresi, üçüncüsü de ciddiyeti idi. Bizden bir gün sonra, yani İmralı’ya gitmemizden bir gün önce İmralı’da Öcalan’la bu hazırlıkları devlet heyeti müzakere etti. Biz bundan bir gün sonra gittik kendisine. Bir genel izlenim olarak bu konuda bir yoğunlaşma ve hızlanan bir çalışma olduğunu söyleyebiliriz.” 
* “KCK’nın Öcalan’la doğrudan temas kurabilmesi ve sürece daha kapsamlı dahil olması da söz konusu mu?
“Bu konu her türlü spekülasyonu boşa çıkaracak şekilde Çerçeve Yasa’da yer aldı zaten. 
* “Öcalan şunu vurguladı: Süreci halkın denetimine, katılımına açık, şeffaf olmasını sağlamanın yöntemsel olarak en etkili yolu, görüşmelerin belgeli ve kayıtlı olmasıdır. Süreç hiçbir algı operasyonuna ihtiyaç duyulmayacak bir gerçeklik ve netlikle yürümeli.” 
Bebek katilinin isteklerine nasıl cevap verildiğine ve imzalanan protokolün nasıl faş edildiğine bakın;
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın Star gazetesindeki “Eylül sonu bitecek” başlıklı haberinden;
 “Çözüm sürecinin yol haritası Eylül sonunda çıkar. Belki bazı yasal düzenlemelere ihtiyaç olabilir. İmralı’ya sadece MİT ve BDP değil başka kurumlar, heyetler de gidecek. Süreç şeffaf olacak.” 
 “SONBAHARDA BİTİRİRİZ: Geçen hafta Perşembe günü ben İmralı’ya giden 3 kişilik BDP heyetiyle uzun bir görüşme yaptım, Cuma günü MİT Müsteşarımız İmralı’ya gitti, heyetiyle birlikte. Cumartesi günü BDP heyeti gitti. Onlarla önümüzdeki günlerde yeniden görüşeceğim. Bu görüşmeler biraz daha sık olacak. Niyetimiz Sonbahar, Meclis açılırken en azından ilk görüşme safhalarını, yol haritasını bitirirsek belki bazı yasal düzenlemelere de ihtiyaç olabilir. ” 
 “EVE DÖNÜŞ PROJESİ: Hepsi yol haritası içinde önemli safhaları oluşturacak. Tabii devletin yapması gerekenler var, eve dönüşle ilgili, tüm bunlar iyice tartışılacak, netleştirilecek ve herkes mutabık kalacak.” 
 “ÖCALAN’IN PROTOKOL İSTEĞİ: Diyaloglar iyi ve verimli şekilde yürüyor.” 
Yeni Şafak’ta, manşetten verilen “İşte Türkiye modeli.. Çözümün takvimi hazır” haberinden;
 “Çözüm Süreci’nin takvimi hazırlandı. 291 sayfalık yol haritasına göre, sürecin yasal zemine kavuşmasıyla Kamu Güvenliği Müsteşarlığı bünyesinde bir sekretarya kurulacak. Geri dönüşler için hukuki altyapı çalışması yıl sonuna kadar hazır hale getirilecek. Dönüşler ise Ekim’de Mahmur’dan 21 ailenin dönmesiyle başlayacak.
..Mahmur hamlesinin başlatılmasının ardından 1999’dan buyana silahı bırakıp dağdan inen ve Erbil, Süleymaniye ve Dohuk kentlerinde yaşamını sürdüren 3 bin 971 kişiden hakkında herhangi bir arama ve eylem kaydı bulunmayan bin 711 eski PKK’lının gelmesi sağlanacak. Ayrıca Avrupa kanadı ile önümüzdeki günlerde bir görüşme gerçekleştirilecek ve örgütün Avrupa’daki kanadının Türkiye’ye dönüş için gerekli koşullar oluşturulacak. Ekim ayında Brüksel’de yapılacak ilk resmi temasla birlikte Aralık ayında geri dönüşün zemini hazırlanacak. Avrupa’daki 795 kişi için ilk dönüşler Aralık ayından itibaren başlayacak. Son aşamada ise Kandil’deki PKK’lıların dönüşleri sağlanacak. 6 bin 155 PKK’lının bulunduğu tahmin edilen Kandil’den dönüşler ise kademeli olarak sağlanacak.” 
Yakında İmralı’da imzalan protokolün görüntüleri sosyal medyada yayınlanırsa da hiç şaşmayın!..
Lice’de hainin dikilen heykeli kaldırılmış.. Vallahi tebrikler ne de büyük iş başarıldı!..
Tezgahlanan sahte Valilik operasyonlarıyla gaz alınmaya çalışılıyor.. Valilik o heykel dikilirken neredeydi. İş o heykeli kaldırmak değil diktirmemekte..
Televizyonlarda -söz birliği edilmişçesine- Lice’de heykel kaldırma operasyonundan dönen lastikleri patlamış zırhlı araçların görüntüleri tekrarlana tekrarlana verilirken sizde, savaş belgesellerinde gördüğünüz ’yenik orduların son durumu’algısı oluştu mu oluşmadı mı?..