Obama/Biden/Pelosi baş ağrıtacak!
Türkiye’de Amerikalılardan daha çok Amerikancı geçinen kesim “Obama seçildikten sonra, kendisinden önceki başkanlar gibi davranarak ’soykırım’iddiaları konusunda daha sağduyulu davranacaktır” türünden yaklaşımda bulunmuşlardı. Onlara göre Amerika’da “taç giyen baş” uslanacak, Türkiye’nin önemi ABD tarafından dikkate alınacak ve bu “soykırım” iddiaları konusunda Obama dengeli bir strateji izleyecektir.
Aynı mantıkla Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Erivan ziyaretine, Türkiye’nin getirdiği Kafkas İttifakı önerisine ve Ermenistan’la yapılan gizli görüşmelere fazlaca bel bağlanmış bulunulmaktadır. Aynı çevreler Gürcistan’a Rusya’nın müdahalesi, Irak ve Afganistan’daki gelişmeler ve İran’la yaşanan nükleer sorunun da ABD’nin Türkiye’yi incitecek “Ermeni Soykırımı” tasarısını kabul etmesini zorlaştırdığını ileri sürmektedirler.
Bu yaklaşımın kendisi bile başlı başına Türkiye’nin bu konudaki zafiyetini gösterir niteliktedir. Demek ki Türkiye’nin ABD ile olan ilişkilerini karşılıklı çıkarlar, “stratejik müttefiklik” ve ortak hedefler değil konjonktür tayin etmektedir. Bu malum çevreler resmen Türkiye’nin bu konuda yapabileceği fazla bir şey olmadığını söylemeye getirmektedirler. Bu durum Türkiye’nin ABD ile olan ilişkilerinin ne denli sorunlu olduğunu da göstermektedir.
Kurumsallaşmış Türkiye karşıtlığı!
Barack Obama tarafından ABD’nin iki numaralı adamı olarak seçilen Delawere senatörü Joe Biden tam bir Türkiye karşıtıdır. Biden, Rum-Yunan lobisinin en güçlü ismidir ve Ermeni lobisiyle Türkiye’ye karşı birlikte çalışmaktadır. 1974’te Türkiye’ye silah ambargosu konulmasında en etkin rol oynayan senatörlerdendir. Biden, Irak’ın Bosna gibi bölünmesini, olmazsa beş federasyona ayrılmasını savunmuştu. Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından Türkiye’yi kınayan, 301. maddenin kaldırılmasını ve Türkiye’nin Ermenistan’la ilişkileri normalleştirmesini isteyen bir tasarıyı Senato’ya sunmak isteyenlerin en önde gelenleri arasında yer almıştı. Biden’in, Türkiye aleyhtarlığı fanatiklik ölçüsündedir. Eğer ABD’de Demokratlar işbaşına gelirse Obama-Biden ikilisinin Türkiye-ABD ilişkilerine derin hasarlar vereceği şimdiden söylenebilir.
Obama ve Biden ile iş bitmiyor. Bir de Temsilciler Meclisi Başkanlığı’na Kaliforniya’dan Ermeni lobisinin desteğiyle seçilen Nancy Pelosi faktörü vardır. Pelosi, Ermeni lobisinin yanı sıra Amerikan Yahudi lobisine olan yakınlığıyla da bilinmektedir. Meclis Başkanı Pelosi yayımladığı bir makalede, 20 yıldır Ermeni lobisini desteklediğini belirtmiş ve tasarının geçmesi için çalışacağını taahhüt etmişti. Nitekim Temsilciler Meclisi Başkanlığı sırasında Pelosi, “soykırım tasarısının” geçmesi için elinden her geleni yapmıştı. Onun döneminde hazırlanan 30 maddelik bir “Ermeni Soykırımı Kararı” tasarısında sözde “Ermeni Soykırımı’nın 1915-1923 yıllarını kapsadığı, dolayısıyla Kurtuluş Savaşı yıllarının da buna dahil edilmesi gerektiği, 1,5 milyon Ermeni’nin öldürüldüğü, Doğu Anadolu’nun Ermenilere ait olduğu, 1918’den sonra kurulan Türk mahkemelerinin de soykırımı kabul ettiği, dönemin ABD Büyükelçisi Morgenthau, General Harbord ve Hitler’in de Ermeni soykırımını tanıdığı” iddiaları ile daha birçok mesnetsiz ifade yer almıştı. O dönemde Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül ABD’ye giderek, tasarının kabul edilmesinin iki ülke ilişkilerine vereceği zararlar hakkında ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve Pelosi ile görüşmek istemiştir. Ancak Pelosi kendisine randevu vermemişti.