O tablo sadece tablo değil..

Bu yazıya nasıl bir başlık atacağımı düşündüm önce..

Yazı çıkmadan başlık..

İşin aslı, az çok ilgili olan zihinler bile öylesine yabancılaşmış ki sanat işlerine..

**

Efendim borsasıydı, altınıydı, döviziydi, yoluydu, köprüsüydü sürekli bir yatırım rüzgarı var hayatımızda..

Parayla yatıyor, parayla kalkıyoruz..

Elbette önemli..

O vicdansız olmadan olmuyor..

Ancak, uluslararası alanda, ekonomik ilişkiler kadar, hatta onun geleceğini belirleyecek kadar kıymetli bir başka unsur var; Sanat..

Sanatın, özellikle de Avrupa'daki özgül ağırlığı, gerek entelektüel camianın, gerekse 'Mavi kan' diye tanımlayabileceğimiz kanaat önderleri ya da etki unsurlarının, hatta finans-kapitalin, hal ve hareketlerinde büyük etkisi var..

Sanata saygının, sanata ilgi ve özenin, özellikle Avrupa'da çok önemli bir kredibilitenin önünü açtığı kesin..

**

Ne demek istiyorum?

Şunu;

Hafta sonu, İstanbul'un sanat eserleriyle yakından ilgili, galerileri olan iki dostumun misafiriydim..

Uzun zamandır görüşmediğim dostlarımda, uzun aradan sonra bir heyecan gördüm..

Hatta, içimdeki ses "İşler açıldı galiba" dedi.

Ancak sohbet ilerledikçe başka bir tablo çıktı karşıma..

Konu, memleket meselelerinden döndü dolaştı, Bellini'nin "Sultan Mehmet Han" tablosuna geldi.

Gözlerinde gülücük belirdi. Ben de müthiş bir hamle olarak gördüğümü söyledim..

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun sessiz sedasız hamlesi, hem İstanbul'a yakıştı, hem de yüzümüzü ağarttı..

Ben "Sessiz sedasız deyince" araya girdi dostum ve dedi ki;

- O yanı bile çok akıllıca. İBB gibi bir kurum, davulla zurnayla gitseydi o müzayedeye, fiyat çok ama çok yükselirdi. Kurumun kararlı olacağını düşünen sistem, fiyatı, son halinin birkaç katına çıkarabilirdi..

Teknik yanını bilmiyorum tabi.. Ama hem akıllıca, hem de kıymetli bir hamleydi..

Bir vatandaş olarak teşekkür borcumdur.

**

Dedim ya konu konuyu açtı ve yabancısı olduğum bir dünyanın ayrıntıları şaşırttı beni..

Çünkü dostlarımın önemsediği nokta bambaşka..

Diyorlar ki;

- Tablonun İBB tarafından alındığı duyulduğu anda özellikle Avrupa'da, İstanbul günün konusu oldu. Entelektüel camia, İstanbul üzerinden Türkiye'yi konuşmaya başladı. Tarihi mirasımızı Türkiye'ye getirmek konusundaki çabalarımız dışında, bugüne kadar, resmi bir kurumun, bir sanat eserine böyle bir ilgisine tanık olmadık.. Uzun zamandır o dünyada Türkiye pek konuşulan bir ülke değil.. Ama Ekrem beyin bu hamlesiyle ülkemiz, burun kıvırdığımız entelektüel dünyanın radarında.. Bu öyle kıymetli bir şey ki, zamanla daha iyi anlayacağız..

**

"Ne katkısı olur?" diye sordum..

Başladı anlatmaya;

- Sanata dair güzel adımlar, sanatçı ve sanat eserlerine ilgi, sadece entelektüel çevrelerle değil, finans dünyasıyla da doğrudan ilgilidir.. Çünkü Avrupa'nın büyük finans gruplarının sahibi aileler, sanatla ve sanat eserleriyle çok yakından ilgilidir.. Özel müzeleri var, koleksiyonları var.. Dolayısıyla sanatla olan bağları, dünyayla ilişkilerinde de çok önemli bir buz kırıcı.. Türkiye'nin, uzun bir aradan sonra böyle bir hamlesi, yaratılmak istenen Türkiye algısını kıracak bir hamledir.. Zaman içinde etki ve kıymetini daha iyi anlayacağız.. Çünkü bu çevrelerin, sanatçılara ve onların yargılarına verdikleri önem, ekonomik ilişkilerindeki pozisyonlarını etkileyecek kadar kıymetlidir..

**

İlginç bir tespit..

Ve sözün sonunda en etkili cümleyi kurdu;

- Bak, Ekrem İmamoğlu, artık Avrupa'da nereye gitse, bugüne kadar karşılaşmadığı bir ilgi ile karşılaşacaktır.. Bellini tablosu ile ilgili girişimi, Ekrem İmamoğlu üzerinden, Avrupa entelijansı gözünde, Türkiye'nin kredi notu yükseldi. Bunu birkaç gündür kişisel ilişkilerimizde de fark ediyoruz. Ve bu bizi çok mutlu ediyor.. Göreceksiniz, yakın bir zamanda, ünlü sanatçıların İstanbul ve Türkiye ilgisine tanık olacağız.. Bu da, hem siyasi hem de ticari alanda da etkili olacak. Avrupa burjuvazisi, artık her ilişkide Türkiye'nin bu notunu görerek adım atacaktır. Bu duruş sürdürülmeli..

**

Anladım ki, bir tablo, yalnızca bir tablo değilmiş..

İBB'nin, uzun zamandır mesafeli kaldığımız bir alandaki adımıyla, Türkiye, entelektüel sohbetlerin öznesi olmuş..

"Heykelin içine tüküren" bir fotoğraftan, bir tablo için operasyon yapan fotoğrafa geçiş, entelektüel çevrelerde önemli bir değişim..

**

İşi şuraya bağlamak hakkım;

Millet İttifakı "Bir şey değişecek, her şey değişecek" derken şaka yapmıyormuş..

Sohbetten anladığım şu, Türkiye bu hamleyle hak ettiği lige doğru önemli bir adım attı..

Bu işi bilenlere göre, sanatın ne kilitleri açtığını göreceğiz..

Bugün teşekkür ediyoruz ama, görünen o ki, önümüzdeki günlerde Ekrem beye, bir daha, bir daha teşekkür edeceğiz..

Constantinapolis adı böyle böyle unutulacak. Zihinler, böyle böyle İstanbul'u özümseyecek..

Ekrem İmamoğlu'nun hamlesiyle suratları betona dönenlere bakmayın siz;

Her şeyin beton olmadığını da böyle böyle, yeniden öğreneceğiz...

Yazarın Diğer Yazıları