O savcılar nerede?
AKP'nin iktidara geldiği günden bu yana jandarmanın tasfiye edilmesi ile ilgili haber ve yorumları gazetemizin arşivinde bulabilirsiniz. Askeri vesayete son verme, sivilleşip, demokratik düzenin sağlanması adına jandarmanın "Genel Müdürlük" haline dönüştürülüp, sınırlar dahil yetkilerin polise devri konusunda çok şey yazdık. Terör konusunda gerçek anlamda uzman olan Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın uyarıları dikkate alınsa bu günlerde belki de bu kadar şehit vermeyecektik.
Iğdır'da 13 polisimizin şehit edildiği yer de jandarma sorumluluğundan alınıp polise devredilen Dilucu mevkisi idi. Önceki yıllarda jandarma BRT'ler (zırhlı araç) eşliğinde gece gündüz yol kontrolü yapıp, emniyeti sağlıyordu. Geçiş güzergâhları ve köyler arası irtibattan haberdardı. Jandarmanın haber elemanları konusunu geçtiğimiz gün Soner Yalçın "329 Ajan" başlıklı yazısında Erzincan'da nasıl deşifre edildiğini kaleme alırken paralel polis ve savcıların asıl amaçlarına ışık tuttu. Bugün bu sütunlardan gündemde olan sokağa çıkma yasağı ilan edilen Cizre'yi hatırlatmak istiyorum. Terör örgütünün "özerklik" ilan ettiği, bölgenin tüm yollarının kesişip, sınırın öte yanı ile irtibatın sağlandığı Cizre, PKK'nın kabesi sayılır. Ve adına "Botan Gülü" denir. Cizre'deki baş kaldırı yeni değildir. PKK 1992'ye kadar burayı üs seçip tüm ilçeyi kontrol altında tutup, hükümet binasını, kaymakamlığı basmaya kadar götürmüştü işi. O koşullarda yüzbaşı rütbesi ile idealist bir jandarma subayı olan Cemal Temizöz görevi teslim aldı. İki yıl içinde asayişi sağlayıp, örgütü Cizre'den kovaladı. Vatandaş ile bütünleşip futbol takımını lige çıkardı. Kültür ve sanat etkinlikleri ile barışı sağladı, teröre lanet mitingleri düzenleyip bütünlüğü korudu. Yıllar sonra yaptıklarının hesabı soruldu. Önce "faili meçhul cinayetler"den tutuklandı. Koparılan gürültüye rağmen bir ceset bile bulunamadı. "Asit kuyuları, toplu mezarlar" iftiralarından hayvan kemikleri çıktı. Yıllarca hapis yattı. Temizöz'den intikamın sınırı yoktu. Balyoz kumpasına dahil edilip bir 18 yıl daha verildi. Üç müebbetle yargılandığı Cizre Davası'nda şimdi savcı, beraatı için mütalaa verdi. Lakin Temizöz'ün iddianamesini hazırlayan polis ve savcılarla ilgili henüz bir yaptırım söz konusu değil. Cizre konusuna noktayı koymadan yetkililere bir tavsiyem olacak. Cemal Temizöz emekli ama yüreği vatan sevgisiyle atıyor. Cizre'nin efsanesini davet edip orada en azından tecrübelerinden faydalanın ve Cizre'den örgütü temizleyin.
Bu memlekette terörle mücadelenin ödülü (!) bitmez. Van İl Jandarma Komutanlığı yaptığı sırada 3 teröristin ölü ele geçirilmesinden sorumlu tutulup 18 ay hapiste tutulan J. Kur. Alb. Vecihi İyigün'ü de bu sütunlardan defalarca yazdım. "İmamların Öcü" kitabımda detaylarıyla kaleme aldım. İyigün'e bir de Mehmet Baransu'yu dinleme vakasından 5 yıl 10 ay hapis cezası verildi. Dosya şimdi Yargıtay'da. İşin ilginç yanı aynı davdan yani Baransu'nun dinlenme vakasından yargılanan ünlü TIR'cı general Hamza Celepoğlu hakkında da soruşturma vardı. Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının savcılarından Fikret Seçen, Celepoğlu için "Kovuşturmaya gerek yok" kararı verdi. İstanbul'daki aynı davaya Van'da 5 yıl 10 ay hapis kararı çıktı. Vecihi İyigün'e hapis cezası veren hâkim kim? Şimdi paralelden tutuklu olan Mustafa Başer... Konudan ne Adalet Bakanı'nın ne de HYSK'nın haberi yoktu. Şimdi öğrenmişler. Bakalım Yargıtay'daki dosya ne olacak.
Vecihi İyigün'e "3 teröristi infaz ettin" diyen savcı kim? Durmuş Yiğit, Van-Erciş'te fezlekeyi hazırlamıştı. Şimdi "Selam-Tevhid Soruşturması" yüzünden HSYK tarafından açığa alındı. İhbar mektubu ile harekete geçip, 9 gizli tanık da bulan Savcı Duruş Yiğit, tam da Vecihi İyigün ve Jandarma Özel Harekat Timinin tamamını tutuklatmaya hazırlanırken Van'da deprem olur. Dosya bir yıl bekler. Yerine Kerim Arabacı adlı bir savcı gelir. Erciş Kaymakamı ve jandarma komutanının bulunduğu yerde "O albayı tutuklayacağım" der. Nitekim emekliye ayrılan İyigün'ü telefonla arayıp, Van'a davet eder. Gece 02:00'de tutuklar. İki gün sonra timin tamamını. "Üç teröristi infaz ettiniz, sadece 4 mermi atabilmişler. Şarjörlerindeki tüm mermileri sıkamamışlar" diyen savcıya İyigün ise "Üç şehit versek daha mı iyiydi" der. Van davasında Adli Tıp raporu da çıktı. "Uzaktan atış..." Pazartesi günü Ankara'da dava var. Savcı Arabacı ise Sincan'da halen görev yapıyor!..