O ne derse o olur!
Bu hafta bâzı soruları cevaplayacağımızı söylemiştik, devam ediyoruz:
Soru: “Eşitler içinde birinci” ne demektir?
İstanbul Fener Rum Patrikhanesi’nin diğer patrikhanelerden önem ve önceliğini belirtmek için kullanılan bu ifadenin neyi anlatmak istediğini şöyle örnekleyebiliriz. Bir babanın çocukları arasında miras eşit bölüştürülür, ama biri ağabeydir. Dini yönü, Ortodoksları ilgilendirir.
Soru: “Kâfirler ne kadar iyi insan olurlarsa olsunlar, cennete giremez diyenlere karşı, ‘Hayır, kâfirlerin iyi olanları cennete girecektir’ diyenler de var, biz hangisine inanalım?”
Cevap: Evet, iyi işler yapan inanmış gayrimüslimlerin de cennete gireceğini söyleyen kişiler var. Mesela Süleyman Ateş Hoca da bu isimlerden biri. Kim doğru söylüyor, öldükten sonra göreceğiz. Allah bizi yanılanlardan eylemesin. Amin. İslâm âlimlerinin kahir ekseriyeti ayet ve hadislere dayanarak kafirlerin cennete giremeyeceklerini söylemektedir. “Girecek” diyenler, istisnadır, azınlıktır.
Soru :“İyi insan niye cehenneme girsin, mantık bunun neresinde?”
Cevap: Her iş akıl mantık işi değildir. Kâfirlerin insanlara çok iyilikleri dokunmuş olsa bile cehennemlik olmaları akla ve mantığa uygundur. Tuhaf olan şu ki, insanoğlu, aynı şeyi kendi yaptığında normal karşılıyor da, Allah’ın takdiri öyle olduğunda, bu nasıl olur, diyebiliyor. Meselâ şehrini çok seven bir insan her gün sabahtan akşama kadar sokakları tertemiz yapsa, hatta sabunlu su ile yıkasa ve bunu ay boyu sürdürse, ay sonunda da gidip belediyeden temizlik işçileri gibi maaş istese, belediye ona maaş verir mi? Vermez, çünkü kadrolu işçi değildir. İşçi o ay hastalanıp işe gelmemiş olsa, işinde kaytarsa bile, maaşını alır. Çünkü belediyenin kadrolu elemanıdır, bordroda adı vardır. Adı cennet olan ücreti alabilmek için de kadrolu olmak, yani, “Lâ İlâhe illallah, Muhammedün Resûlullah” demek gerekir.
Ayrıca..
Allah(c.c.) Kendisine ve peygamberine hakaret edeni niye cennete koysun. “Ne hakareti?” derseniz, Allah, “Kitabım Kur’an’dır” diyor, inanmayan insan, “Hayır, senin öyle bir kitabın yok” diyor, yani Sen yalancısın, diyor; Allah(c.c.) “Ben Hz. Muhammed’i Peygamber ve Âlemlere rahmet olarak gönderdim, Ben ve melekler ona selam etmekteyiz” diyor, inanmayan insan, “Hayır Sen böyle bir şey yapmadın” diyerek Allah’ı ‘yaptığı bir şeyi yapmamış olmakla’yani, yalancılıkla itham ediyor. Ayrıca Allah’ın “Habibim” dediği Peygamberine, sen peygamber değilsin, senin vasıtanla gelen Kur’an da Allah’ın kitabı değil, demiş oluyor ve sonra da o kişi Allah’tan beni cennetine koy beklentisi içersinde oluyor. Niye, ben insanlara iyilik yaptım, diye..
Siz, hısım akrabanıza iyilik yaptı diye her gün sizi yalancılıkla suçlayan ve sizin en sevdiğiniz yakınınıza iftira atan birini hanenizde ebediyen misafir eder ona sürekli ikramlarda bulunur musunuz?
Bulunmazsınız..
İşte Allah’ın yaptığı da budur.
Soru: Hadislere göre kıyamet günü Allah’ın sonsuz rahmeti öyle bir tecelli edecek ki şeytan bile umuda kapılacak ve bu rahmetten istifade edip edemeyeceğini merak edecek. Böylesine âlicenap bir merhamet karşısında, bizim, Peygamberimizi Peygamber olarak tanımıyorlar diye cennet bahsinde cimrilik etmemiz doğru mu?
Cevap: Bu tür sorular misyonerlerin işine gelen sorular ve kaynağını da biliyor, üzülüyoruz. Biz O gün Allah’ın sonsuz rahmetinin yalnız günahkâr Müslümanlar için olacağını öğrendik, bize öyle öğrettiler.
Mâdem öyle, Peki İbn Abbâs’tan bildirilen şu sağlam hadise ne diyeceğiz:
“- Cehennemde azabı en hafif tadacak olanlardan biri Ebû Tâlib’dir. Ona bir çift ayakkabı giydirilecek ve onlardan beyni kaynayacaktır.”
Benzer mealde bir hadisi şerif de Ebû Saîd el Hudri’den rivayet edilmiştir.
Şimdi düşünelim..
Peygamberimizin çok sevdiği ve Peygamberimizi Kureyş müşriklerine karşı koruyan Amcası Ebû Tâlib, yeğenini canı gibi sevdiği, O’na kol kanat gerdiği halde, sen Allah’ın resulüsün demediği için cehennemde bu halde olacak, Peygamber’e yalancısın diyenler, kafirler insanlara iyilikleri dokunduğu için cennete girecek..
Sizce mantıklı mı?
İsteyen istediğine inanır..
Neticede, Allah (c.c.)’ın dediği olur..