O çiçeği AK Parti Genel Başkanı'na vermiş olsaydı da böyle olur muydu

Giresun Piraziz''de görevli 21 yıllık öğretmen Mustafa Dizdar''ın, sırf geçtiğimiz Temmuz ayında şehri ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener''i dinlemeye gittiği ve kendisine çiçek verdiği için başına gelenleri okuyunca aklıma geçtiğimiz günlerde "takdirname" ile emekli edilen Kahramanmaraş Vali Yardımcısı''nın hikâyesi geldi.

Benzer işgüzarlıklar; değilse de algısı böyle.

*

Uşak Vali Yardımcısı olduğu dönemde, İzmir''de havaalanında tesadüfen karşılaştığı ve o dönem bir siyasi parti genel başkanı da olmayan Akşener ile "Eski İçişleri Bakanı" olması münasebetiyle çektirdiği fotoğraftan sonra Kahramanmaraş''a "Hukuk Müşaviri" olarak atanmış, aylarca hiçbir görev verilmemiş, takip eden dönemde de türlü ayrımcılığa, haksızlığa uğramıştı…

Ne zaman ki, yapamaz hale getirildiği mesleğinden emekli olmaya karar verdi…

Takdirnameyle güya taltif edildi.

Kabul etmedi; uğradığı bütün haksız ve hukuksuzluklardan sonra samimiyetsizlikten başka hiçbir şeyin sembolü saymadığını da bildirerek iade etti takdirnameyi.

*

Şu zor ama zaten çok zor olan günlerde, öğretmenleri, doktorları yahut devletin herhangi bir kademesinde görevli olan herhangi başka bir memuru, siyasi intikam duygusundan başka bir şeye yormanın güç olduğu bu nevi kararlarla hizaya getirmeye çalışan yahut bunu yapmayı düşünen her kim varsa, Kahramanmaraş''taki o ibretlik süreci incelemesini tavsiye ederim ona!

Onlar da, cezayla yıldırmaya çalıştıklarını, ama usulen ama sahiden, takdir etmek durumunda kalmasınlar sonra!

*

Kaldı ki…

Anayasa ve yasalar açık; siyasi partilere üyeliği ve siyasi faaliyette bulunmayı yasaklıyor devlet memurlarına; siyasi faaliyeti izlemek suç değil ki!

Daha ironiği;

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi"ne geçilmesi itibarıyla, bizatihi devletin başının "partili" olduğu bir ortamda hangi "tarafsızlık"?

Mustafa Öğretmen o çiçeği İYİ Parti Genel Başkanı''na değil de, AK Parti Genel Başkanı''na vermiş olsaydı da böyle bir cezalandırmaya muhatap olur muydu acaba?

Bu durumda ölçü ne?

İktidar partisi için alenen oy isteyen, klişe ifadeyle "il/ilçe başkanı gibi çalışan" valiler, kaymakamların yanında bu öğretmenimizin yaptığının lafı olabilir mi Allah aşkına?

El insaf!

Vicdan!

Adalet!

Varsa…

MİLGEM…

Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, geçenlerde, Özlem Gürses''in YouTube kanalında şu çarpıcı ifadeleri kullandı:

-Türkiye''nin MİLGEM denilen millî gemi imalat projesi var. Projenin başında Ziraat Fakültesi Su Ürünleri''nden mezun olan kişiler var, millî gemi projesini bunlar mı gerçekleştirecek…

*

Bu soruyu, Türkiye''nin millî savaş gemisi programı olan MİLGEM''i geliştiren, uygulamaya sokan ne kadar kurmay subay/komutan varsa burnundan getiren, kumpasla yıllarca cezaevlerinde esir eden, rütbelerini söken, 15 Temmuz''dan sonra "mecburen" sözüm ona iade-i itibarda bulunan ama hemen hiçbirini hakları olan rütbe ve görevlere atamayan en fenası da bütün bu yaşananlardan ibret almayıp, hâlâ "Balyoz bal gibi de vardı" diye atan tutanlara soralım diyorum.

GÜNÜN SORUSU

Mine Kırıkkanat''tan:

-Bir ülkede, üstelik daha kriz-mriz olmadığı ve kapitalistlerin "ekonomi çok iyi gidiyor" diye ellerini ovuşturduğu günlerde, kağıt fabrikaları niçin kapatılır?

Yazarın Diğer Yazıları