“Not alın... Not alın...”

Farklı bir seçim gözlemi yapma fırsatı bulduk dün. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin ile birlikte bir grup gazeteci arkadaş Kırıkkale’ye gittik.

“Niye Kırıkkale, ne özelliği var” diye soracaksınız. Yolda giderken Gürsel Tekin’den Kırıkkale’nin nüfus oranına göre emekli nüfusun en fazla  yaşadığı il olduğunu öğrendik. Tekin, Kırıkkale’nin göbeğinde  meşhur emekliler parkını anlattı,  “Sizi orada kendi başınıza bırakacağız .Gidin emekliler ile konuşun” dedi.

CHP’nin çıkışı ve vaatlerinin ardından patlayan emekliler tartışması için çok güzel bir fırsattı. Kırıkkale’de bildik partili karşılama merasiminin ardından ’Emekliler Parkı’na yürüyerek gittik. Halkın içinden gelen bir siyasetçi olan Tekin’e ilgi had safhadaydı. Parkın önüne geldiğimizde CHP’liler partililere içeriye girilmemesi, gazetecilerin rahat çalışabilmeleri için anonslar yaptı. Onlar bir köşede kendi çalışmalarını yaparken meslektaşlarımız ile parkın çeşitli noktalarına dağıldık. Park açık hava emekliler kahvesi görünümündeydi. İlk karşılaştığıma “Her zaman böyle kalabalık olur mu”  diye sordum  “Evet her zaman”  cevabını aldım.

İlk çarpıcı gözlemimi aktarayım; Kırıkkale korku şehri olmuş. Konuştuklarımın yarısından fazlası ismini yazmamamı istedi.  “Neden” dedim? AKP’li Beşir Atalay’ın ve Oğuz Kaan Köksal’ın kurduğu  “Polis devleti baskısından” bahsettiler. Bir amca,  “Oğlum ben emekliyim ama çocuklarım var. İsmimi yazarsan onları sürerler bana da eziyet ederler. Konuşayım ama ismimi yazma”  dedi. Hemen yanı başındaki ak sakallı dede ekledi, “Geçen parka 4 öğretmen geldi, dertlerini anlatmak için. 60 polis diktiler başlarına. Bizim konuştuğumuzu duyarlarsa park çıkışı alırlar. Kimse de bizi kurtaramaz.”  Daha genç bir emekli lafa daldı, “Çocuklarıma ayakkabı aldım. Korkudan dükkânda kutusunu bırakıp poşetin içinde götürdüm ayakkabıları eve...”

Dehşete kapıldım, korku imparatorluğunun bire bir yansımalarını görünce.

Emekliye  “haliniz nedir”  soruma aldığım yanıtlardan kısa notlar aktarayım;

Hamdi Erol (MKE’den emekli); Emekli maaşı az geçinemiyorum. Memleket kötüye gidiyor.

Muthad Çam (Şehir lokantasından emekli); 3 sene evvel şehir lokantamı kapattım. İş yok. 60 yıllık lokantaydı. Emekli maaşı ise yetmiyor.(Çanakkale gazisi babasından kalma İstiklal madalyasını göstererek) Buna babamdan kalan maaşı vermiyorlar. Dul avratlara maaş var buna yok.)

Ahmet Akgül (BAĞ-KUR emeklisi); Ocak ayı bize 23 lira zam yaptılar. Cumhurbaşkanına örtülü ödenek verdiler. Milletvekili emeklilerine 740 lira zam yaptılar. Kimseden itiraz yok. Kaçaksaray’ın yıkılması lazım. Kaçaksaray’a var bize yok.

İsimlerini yazmamaya söz verdiğim emeklilerin haletiruhiyesini de yansıtacağım ama önce diğer bir gözlemimi de aktarayım. Ankara’dan geldiğimizi duyan onlarca vatandaş, Kırıkkale’de gezerken yol boyu devamlı yanıma gelip  “Not alın... Not alın” diye dertlerini yazmamızı istediler. Konuşurken not alıp almadığımızı da göz ucuyla dikkatle takip ediyorlardı.

Geçelim isimsiz tepkilere;

“Paralelci derler konuşamıyoruz. Kimseye dertlerimizi anlatamıyoruz. Açlık en büyük sorunumuz. Patates 5 lira oldu. Et, tavuk alamıyoruz. Maaşı alıyoruz 10 günde bitiyor. 20 gün açsın. Mahkemeye gideceğim diye kimse ile tartışamıyorsun. Bir gram sesimiz çıkmıyor. Adliyenin önünden geçmeye korkuyoruz. Sıkıntımız çok büyük. Suriyeliler memleketi işgal etti, Orta Doğu’ya benzedik. Emekliye kaynak arayanlar milletvekili maaşlarını yarıya düşürsünler. Milletvekilleri emekli olunca gerçek meslekleri üzerinden emekli maaşına bağlansınlar. Parkta, birbirimize çay ısmarlayamıyoruz. Simidi bölüşüp yiyoruz.”

Bu arada çayın 50 kuruş olduğunu öğrendik parkta.

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’in başka bir köşede emekliler ile yaptığı açık hava toplantısını izledik bir ara.  “Kredi ile yaşadık bugüne  kadar” diyen de vardı.  “Bayramda 6 ay taksitle kurban aldık 500 liralık kurbanı 750’ye mal edip faiz ödedik. Bu nasıl İslam anlayışı” diyen de. Tam bir öfke patlaması hâkimdi. Yalnızca emeklilerden değil, her kesimden. En son soruyu Gürsel Tekin vatandaşlara sordu “Benim borcum yok diyen var mı” diye. Kalabalıktan bir kişi parmak kaldırınca Tekin  “Sen de benim babam gibi borçtan korkuyorsundur da onun için herhalde” diyince  “evet” yanıtını aldı. Tekin, toplantının ardından bir mini açıklama da park tuvaletinin önünde yaptı. Emekliler parkında tuvalet önce bedavaymış. Daha sonra 1 lira olmuş. Parkta gün boyu zaman geçiren emekliler evlerine ihtiyaç görmeye gidip gelmeye başlayınca tepkiler artmış. Tuvalet ücreti 50 kuruşa düşmüş. Tekin, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e seslendi;  “Allah’tan korkun. Tuvaleti de paraya bağlamışlar. Bunların tuvaletleri altın kaplamalıyken...”

 Çalışan nüfusun tarihindeki en düşük seviyeye indiği Kırıkkale’de emekliler, CHP’nin vaatlerini olumlu buluyor. Kaynak dendiğinde ise Kaçaksaray’ı gösteriyor.

Kırıkkale’deki meslektaşlarımızdan önemli bir haber aldık. Şehirde ibadete açık olan Nur Camisi’nin açılışını 15 Mayıs’ta Recep Erdoğan, 4 Haziran’da ise Ahmet Davutoğlu yapacakmış!..

Gürsel Tekin, Ankara’ya dönüş yolunda Kaçaksaray’ın il il yaptırdığı anketlerden gelen bilgilerden bahsetti. Kırıkkale’de AKP’nin oyu yüzde 68’lerden 39’a kadar düşmüş. Konya ve Kayseri’de de benzer düşüşler varmış. Tekin’in son sözü,  “Seçime kadar İnşallah yüzde 30’ları bulur” oldu...

Yazarın Diğer Yazıları