Bu konuyu Galatasaray-Başakşehir maçının hakem yönetimi beni üzdüğü için kaleme aldım. Hakem yönetimlerinin hepsi aynı kategoride değerlendirilmez. Maçlara baktığımızda bir normal maçlar, iki, güç maçlar diye sınıflandırılır. Normal maçlar, hakemi zorlamayan ölçülü ikili mücadeleler dürüst oyun tarzı, hakemi aldatmaya yönelik hareketlerin meydana gelmediği centilmence oynanan maçlardır. Güç müsabakalar ise hiddetli ikili mücadeleler, ihtilaflı pozisyonlar, derbiler, agresif oyun tarzı olan karşılaşmalar iyi niyetli olmayan futbolcular. Bu tür maçları ayırmak, oyun karakterini çözmek tabii ki müsabaka hakemine düşmektedir. Böyle maçları yönetecek hakemler müsabakadan önce yönetim tarzını belirlemelidir. Bazen de hakemin kolay kategorisine koyduğu müsabakalarda verilen yanlış kararlarla mücadele birden zorlaşır. Tıpkı günlük güneşlik havanın birden gök gürültülü şimşekli bir havaya dönüştüğü gibi. Rakibi sakatlandığında topu taca atan centilmen oyuncu, sportmenlik gösterisi bitince hakemi aldatıp haksız bir penaltı almak için ceza alanında kendini yere atması yahut rakibine kart göstertmek için yapılan artistik hareketler hep görülmektedir. Bunların çözecek hakem her maça yüksek bir konsantrasyonla çıkmalı. Erken kart göstermeyeyim (takdir haklarının o kadar geniş kapsamlı olmadığını bilmeli) yerine kural emirlerini yerine getirmeyi düşünmeli. 1. dakikada da kart çıkabileceğini hatırdan çıkarmamalı. Bunu Galatasaray-Başakşehir maçında Halil Umut Meler'in kartları aşırı pinti kullandığını ve maçın bu yüzden sertleştiğini ve gerginleştiğini gördüğüm için yazdım. Bu satırların yazarı, şampiyonu belirleyecek son maçları yönetmiş ve yönetiminden asla taviz vermeyerek dönemin ünlü gazetelerinden büyük övgü almıştı.
Akhisar-Beşiktaş
Hüseyin Göçek
Haftanın açılış maçında tek sarı kartla 90 dakikayı tamamladı. Futbolcuların iyi niyeti kadar onun da iyi bir yönetim tarzı gösterdiğini söyleyebilirim.
Kasımpaşa-Karabük
Mustafa Öğretmenoğlu
Süper Lig'de az müsabaka yöneten hakemlerden. Genelde iyi götürdüğü Karabük için önemi kalmamış bir maçtı. Kasımpaşa lehine bir penaltıyı değerlendiremedi.
Malatya-Alanya
Alper Ulusoy
Verilmeyen sarı kartlar çoğunluktaydı. Malatyalı Azubike'nin hareketi kırmızı kartlıktı. Murat Yıldırım'ın Emre Akbaba'ya hareketi penaltılıktı verilemedi. Adem'in golünde kolla alındığını çok uzakta olduğu için çözemedi.
Sivas-Fenerbahçe
Ali Palabıyık
Verilmeyen kartlar vardı. Robinho'yu gelecek maç cezalı duruma düşüren sarı kart yanlıştı. Mehmet Ekici'nin tabanı sarı karttan daha fazlasını çağrıştırıyordu. Yardımcının ofsayt hataları görüldü.
Kayseri-Gençlerbirliği
Fırat Aydınus
İlk gol çizgiyi geçmiş, yardımcı Aleks Taşçıoğlu'nun tespiti doğru. Gençlerbirliği'ne verilen penaltı, tartışmasız doğru karardı. Gençlerbirliği'nin iptal golünde aynı yardımcı doğru tespit etti. Fırat Aydınus yardımcılarıyla iyi bir yönetim gösterdi.
Antalya-Atiker Konya
Ümit Öztürk
6 puanlık maçı iyi yönetti ama bazı hataları vardı. Karşılaşmanın başında bazı faulleri çalmadı, neyse rövanş fauller olmadı ve müsabaka sertleşmedi. Hakem düdüğü ve kartları ile konuşmalı. Antrenör ve oyuncularla uzun uzun konuşmaları doğru değildi.
Göztepe-Bursa
Bülent Yıldırım
Sıcak havaya rağmen tempolu bir oyun ortaya çıktı. İyi bir yönetim gösterdi. Göztepe'nin iptal edilen golünde ofsayt kararı doğruydu.
Galatasaray-Başakşehir
Halil Umut Meler
Maça çıkarken kartlarını erken çıkarmaması için sanki kendisine direktif verilmiş gibiydi. Donk'un, Arda'nın bileğine basışı, Adebayor'un dirseği, Muslera, Emre, Arda'nın itirazlarındaki hali. Vermediği kartlarla bir 45 dakika FIFA hakemine yakışmayacak şekilde neticelendi. Kartlarını kullanmaması atmosferi de gerdi.
Trabzonspor-Osmanlıspor
Halis Özkahya
Trabzon'un penaltısı verilmedi. İptal edilen Trabzon golünde ofsayt tartışılır. Ancak yardımcı için de zor bir pozisyondu.
