Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Nikah tazelenecek mi?

On iki yıllık ortaklıktan sonra tekme-tokat kavga ile ile ayrılan AKP ile paralelciler arasındaki mücadeleyi yakından takip ediyorum. Taraflar şimdi inkar ediyor görünseler de başta Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını birlikte gerçekleştirdiklerine sağır sultan ile kör kayıkçı da şahit. Taraflı tarafsız cümle alemin kabullendiği diğer gerçek ise 17-25 Aralık operasyonu yapılmasa nikah akdinin devam edeceğidir. Benim bir türlü anlamadığım konu ise defalarca “inlerine gireceğiz!” açıklaması yapan Recep Tayyip Erdoğan’a rağmen yapının çökertilmesi için ciddi bir girişimin gerçekleşemediğidir. Hemen her hafta emniyetteki yapılanmaya yönelik operasyonlar yapılıyorsa da hiç birinden sonuç alınamadığı ortadadır. Dün İstanbul emniyetinde yeni gözaltı haberleri yansıdı kamuoyuna. Tıpkı bundan öncekiler gibi somut deliler bulunmadığından failler mahkemelerce büyük ihtimal serbest bırakılacak. Başkent kulislerinden aldığımız bilgilere göre adı geçen soruşturmaların son derece acemice yapıldığıdır. Polisler kendi meslektaşlarına yönelik operasyonu daha planlarken haberlerin uçtuğu, sorgulama esnasında hepsinin hazırlıklı olduğu iddia ediliyor. Hakim ve savcıların ise polislerin hazırladığı dosyalarda idari ve hukuki eksiklerden şikayetçi olduğu da belirtiliyor. İnsanın aklına hemen “Sanki Ergenekon ve Balyoz’da belge mi, delil mi vardı?” sorusu geliyor. Ancak “O zaman çok önceden hazırlanmış özel yetkili mahkemeler vardı” cevabını yapıştırıyorlar. AKP’nin kurduğu yeni mahkemelerde görev yapan hakim ve savcılar günün birinde Zekeriya Öz’ün durumuna düşmekten de korkuyorlarmış. Dolayısıyla polisin diğer polisler için hazırladığı fezlekeleri yargıçlar titizlikle inceliyor. Tutuklama gerekçesi bulunmadığından serbest bırakıyorlar.
Bu operasyonlarla ilgili bir başka iddia ise “yıldırma” ya yönelik olduğuna dair. Sık sık yapılan operasyonlarla paralel yapı mensupları yıldırılarak istifaya zorlandıkları yönünde bilgiler var. İstifa edenlerin yerine AKP’ye yakın çevrelere kadro açma girişiminin ne kadar gerçekçi olduğu tartışılabilir. Zira kolay para kazanmaya alışık AKP’lilerin polislik gibi zor ve riskli mesleklerden uzak durdukları biliniyor. Ama “İtirafçı” olmaya zorlama iddialarını yabana atmamak lazım. Bu etkenlerin hiç birine inanmayanlar ise bütün bunların kamuoyunun gazını almaya yönelik olduğunu, “danışıklı dövüş” vurgusu yaparak savunuyor ki görüntüler de bunu doğruluyor. Havuz medyasının ağır saldırılarına rağmen bir süredir alttan alan paralelcilerin Erdoğan sonrası AKP ile yeniden irtibat kurma gayretlerinin saman altından yürüdüğünü ifade ediyorlar. Seçim öncesi barış çubuğu tüttürülerek yeniden nikah kıyılma ihtimali de uzak değil. Bu konuda Bülent Arınç’ın “Özür dilesinler barışalım” mesajının yerine ulaştığını söyleyenlerin ilginç yorumları var. Direkt olarak okyanus ötesinden özür gelmese de dolaylı özrün kabul göreceği ortaklıktaki hissenin küçültülmesi ile beraber, yürüyüşün devam edeceği de gelen haberler arasında.

Conilere çuval!
İstanbul Sarayburnu açıklarında 4-5 gündür demirleyen Amerikan donanmasına ait gemi gözlerden uzak tutulmaya çalışıldı. Ama orantısız zekâlarıyla Coni avına çıkan gençlerden kaçmaları mümkün değil. 3 Amerikalı asker, babalarının çiftliği gibi karaya çıkınca başlarına çuval geçirildi. Eminönü’nde binlerce vatandaşımızın destek verdiği eylemi tereyağından kıl çeker gibi gerçekleştiren TGB’li gençlere şapka çıkarmak lazım. Karadeniz’deki NATO tatbikatından sonra İstanbul’a gelen Amerikan askerlerinin etrafını sarıp sorgulayan vatansever gençler; “ABD ordusunun bir üyesi olduğunuzu az önce beyan ettiniz. Sizleri katil olarak tanımlıyoruz. Topraklarımızdan defolup gitmenizi istiyoruz. Ve şimdi sizi protesto etme hakkımızı kullanıyoruz” diyerek başlarına çuvalları geçirip fotoğraflarını çekmişler. Ellerine yüreklerine sağlık..

Yazarın Diğer Yazıları