Nefretî Makamında Türkçülük
Yıllar yıllar önceydi, Erzurum'daydım... Nevşehir'den bir ülkücü genç gelmişti Erzurum Genç Ülkücüler Teşkilatı'na (liseli öğrencilerin örgütü idi o yıllarda), bizim uşakların eğlencesi olmuştu. Sekiz köşe kasket vardı başında, ayakkabılarının topukları basılıydı, palto omuzlarında kartal-kanat, sarkık bıyıkları fırça gibiydi, elinde iri taneli bir kehribar tespih vardı ve ağzından şu sözler hiç düşmüyordu:
"Tef gibi gererim, fes gibi yararım!"
Bir on, on beş gün gerdi (!) ve yardı (!) bu delikanlı, havasını attı, sonra çıkıp gitti Nevşehir'e, bu sözü de dillerde kaldı Erzurum'da…
Sokakta ve sosyal medyada Türkçü diye geçinen ve şişinen bir sürü böyle yaratık var bugün de… Bunlar da geriyor ve yarıyorlar lafta... Ülkü ve Türklük adına bir birikimleri ve başarıları yok.. İşleri güçleri şuna buna sövüp kulp takmak...
Bunlardan, ağzını ve tavrını bozuk görüp facebook listemden sildiğim biri, mesaj atmış bana ve yanıt vermeyeyim diye de engel koymuş… Okuyun da bakın şu edepsizliğe:
"moruk sen hem Türkçü gesiliyon hem de hümanist. senden bi '.ok' olmaz. Türk düşmanı esrayı savunuyo la"
Mesaj bu… "Türk düşmanı Esra" dediği, Esra Erol (Özbir)… Geçenlerde bir çocuğu daha olmuştu, sosyal medyada çokça paylaşılmıştı haber olarak… Hani Kürt İdris'in gelini ya, bunlardan birisi yorum yapmıştı facebook'ta bu haberin altına "İnşallah yakında geberir" diye. Türkçü tepki veriyor aklı sıra. Yanıt verdim "Yahu sen sadist misin nesin, ne istiyorsun o masum yavrudan? Kürt İdris'i ben bir vesile ile tanıdım. Tamam mafya babası idi, ama bölücü değildi, ülkesini seven bir insandı. Çocuklarını da o işlere bulaştırmadı, düzgün insanlar olarak yetiştirdi, yurt dışında okuttu" dedim. Bu çirkin yorumu yapan kişi, sözlerimi anlamamakta ısrar edince de, çıkardım listemden. İşte olay bu, Esra Hanım'ın "Türk düşmanlığı", benim "Türkçü gesilmem" bu işte… Yahu bu nasıl bir kafadır ya da kafa mıdır? Yüreğinde sevgi ve merhamet bulunmayanın Türkçülüğü, Türklüğü olur mu? Bu tefçi ve fesçi yaratık bana Türkçülük taslıyor ama Türkçe bilmiyor, "gesiliyon" diyor "kesiliyorsun" yerine; Türk töresinden de haberi yok, büyüğüne, aksakallısına, "moruk" diye hitap ediyor. Başımla baş edemeyen, bunun gibi ne kadar odun kafalı varsa, hepsi acizce ve hayâsızca yaşıma saldırıyorlar işte böyle… Fakat bir sözü doğru bu ilkelin, benden tabii ki ".ok" olmaz, ".ok" olmak, bu gibi terbiye özürlü yaratıklara yakışır ancak. Bunlar Türkçülüğü sadizm, bağnazlık, bayağılık, kültürsüzlük, tahammülsüzlük ve saygısızlık sanıyorlar… Ve nefret ediyorlar, nefret üretiyorlar, herkesin de bu nefretlerini paylaşmasını istiyorlar, paylaşmayanlardan da nefret ediyorlar.
Yahu "Nefretî Makamında" Türkçülük olur mu? Türkçülük uşşak yani âşıklar makamındadır, bir aşk ve şevk işidir, bilgi ve kültür işidir, ülkü işidir.
En büyük Türk ve Türkçü Atatürk… Onda nefret var mı? Yok. Gerektiğinde savaşıyor ve cezalandırıyor ama asla nefret etmiyor. Gelelim şu günlerde 40'ıncı ölüm yıldönümünü idrak edeceğimiz Atsız Beğ'e, Atsız'ı nefret simgesi olarak görüyorlar bu algısız ve bilgisizler, milli öç duymak ve ödünsüz mücadele ile kişisel nefretleri birbirine karıştırıyorlar…
Bunları Türkçülüğün yakasından düşürmek gerek…