31 Mart 2019 yerel seçimleri için memleketi ve milleti kutuplaştıran AKP ve MHP'ye karşı Güç Birliği içerisinde hareket etmek şart oldu.
Karşınızda devlet kontrolünü eline geçirmiş otorite olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Genel Başkanı olduğu AKP'nin estirdiği yıkım fırtınasının önüne başka türlü geçemezsiniz. Çünkü iktidarda bulunan bu insanlar yeniden kazanabilmek için devletin bekasını bile belediye seçimlerine bağlayacak kadar gözünü karartmış durumda...
Millet İttifakı'nın dörtlü çete olduğunu, bunların Kandil'den ve Pensilvanya'dan beslendiğini söyleyen Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi üslubu ise iyice şirazeden çıkmış görünüyor. Keza Sayın Devlet Bahçeli'nin de Tayyip Erdoğan'dan kalır yanı yok. MHP de seçim meydanlarında İYİ Parti eli kanlı CHP ile ittifak yapıyor diyerek insanları kandırmaya çalışıyor. Ancak bir zamanlar kendisine; faşist, kafatasçı, ırkçı, şerefsiz, zürriyetsiz diyen Recep Tayyip Erdoğan'la henüz bir helalleşme bile yapabilmiş değil..
Kazanabilmek için her türlü yalan dolan ve iftirayı kendilerine mubah gören AKP'liler camilerin içerisinde siyaset yapmakta ve namaz kılınan mekanlarda sofra kurmaktadır. Tabii bir de devletin imamı olduğunu unutup AKP'nin emir eri olan imamları da unutmamak lazım.
AKP ve MHP ittifak ruhu ile hareket edip adaylarını teke düşürürken kendi içerisindeki sorunları çözerken İYİ Parti'deki yerel yöneticiler Sayın Meral Akşener ve Kılıçdaroğlu arasında imzalanan ittifak protokolünü net olarak anlayabilmiş değiller.
Mesela Maltepe İYİ Parti İlçe Başkanı "CHP ile Encümen konusunda anlaşamadık dolayısı ile MHP adayına destek vereceğiz" şeklinde ittifak ruhuna ters düşen açıklamalar yaptığı için görevden alınıyor.
Keza bazı ilçelerde hâlâ hem CHP hem de İYİ Parti adayları var. Halbuki o seçim bölgesinde kimin oyu fazla ise o partinin desteklenmesi gerekir. Bakınız Afyonkarahisar'da CHP aday çıkartmayıp İYİ Parti adayı Mahmut Koçak'ı destekleyeceğini deklare ederken, sosyal demokratların yoğun olarak yaşadığı bazı yerlerde hem CHP hem de İYİ Parti adayları var.
Oyunu Kayseri'de kullanacak olan CHP grup başkanvekili Özgür Özel "Oyumu İYİ Parti'ye vereceğim. İYİ Parti logosu benim için Altı Ok hükmündedir. Bütün arkadaşlarımın da aynı hassasiyet içerisinde hareket etmesini istiyorum" derken birkaç encümen alamadık diye ittifak ruhuna ters düşecek söz ve eylemlerde bulunmayı Sayın Meral Akşener ve Kılıçdaroğlu'na bir saygısızlık olarak görüyorum.
Mademki bir ittifak ruhu ortaya çıkmıştır ona uymak zorundasınız. Ben bu ittifak ruhunu hazmedemiyorum oyumu da vermem diyorsanız o zaman o partide bir dakika durmayacaksınız. Zaferler inanan insanlar ile kazanılır: Şahsi menfaatler değil içtimai menfaatler ön planda olmalıdır.
Karşınızda bir şeytan üçgeni var siz hâlâ encümen sıralamasını beğenmedim küstüm, oynamıyorum diyorsunuz. Allah aşkına yereldeki şu yöneticilere Ankara'da Ar-Ge programı kapsamında ittifak ruhunu anlatacak adam kalmadı mı?
