Edirne en sevdiğim keyifle gezdiğim, huzur bulduğum illerden. Geçmiş yıllarda dedelerimin, mübadele zamanında göç ederek sağlıklı yaşam için, adım attığı yerdir.
Edirne ailem ve bizim gibi göç eden kişiler adına çok özel topraklardır. Ülkemin her karış toprağı çok güzel ve zengin herkese yer var. Kucaklama, sahiplenme var.
İlk yaşam alanımız Atamız zamanında Selanik'ten getirilerek, Edirne'ye ve Babaeski'ye yerleştirilmişler. İşimiz gereği İstanbul'da yaşasak da fırsat buldukça ziyaretlerimizi eksik etmeyiz.
Trakya ile ilgili haberler duyunca her ilde yaşanan sıkıntılar gibi üzüntümüz hemen dışa yansıyor.
Bilindiği üzere Edirne, Avrupa ve ülkemizin demiryolu ve kara yolu bağlantısıyla dikkat çekmektedir. İpsala sınır kapısı, Kapıkule, Pazarkule, Uzunköprü, Hamzabeyli sınır kapısı olmak üzere toplam beş kapısı bulunmaktadır.
Edirne için kısacası Avrupa'nın gümrük kapısı diyebiliriz.
Her gezdiğimde mutlu olduğum, doyamadığım bir şehirdir. Ata sporumuz Kırkpınar güreşleri, Selimiye Camii, Trakya Üniversitesi, Mimar Sinan, Fatih Sultan Mehmet, Lozan Anıtı, Meriç Nehri, kutsal ve dini yerleri, mimari yapılar, Karaağaç ve tarihi tren istasyonu, müzeleri, çarşısı, pazarı, kervansarayları, hıdırellez şenlikleri, festivalleri, konaklama imkânları, modern güzel yüzlü halkı, yemeklerinden tava ciğeri, köftesi, piyazı, Kemalpaşa tatlısı ile saymakla bitmeyecek ilk aklıma gelen tarihi kültürel zenginlikleridir.
Ulaşımı çok rahat ve kolaydır. Kısaca ülkemiz adına ekonomiye katkısı büyük olan güzel şirin şehrimizdir.
Gel gelelim böyle özel şehirden yazılı ve görsel basına yansıyan haberler keyfimizi kaçırdı.
Meteoroloji uyarmıştı. Türkiye geneli soğuk havalar bizi bekliyor. Karla karışık sağanak yağmur Edirne, Kırklareli, Tekirdağ üzerinden iç kesimler etkilenecek. İstanbul'a dikkat uyarısı yapıldı.
Üzülerek haberlerde izlediğimizde yine alt yapı sorunu ortaya çıktığını vatandaş konuşuyor.
Birçok ev ve iş yerleri kar yağışı ve su baskınlarıyla mağdur oldu. Selin etkisi geçti. Evler ve iş yerleri kullanılamaz halde ortaya çıktı.
Türk Kızılayı Edirne şubesi kıyafet ve gıda desteği yaptı. Mağduriyet yaşayan aileler koruma altına alınsa da, vatandaşın canı çok sıkkın. Edirneliler bu afet sonrası 'Bir dokun bin ah dinle' misali:
Her yağmurda hep bu çileyi ne kadar daha yaşayacağız?..
Yaz kış su baskınlarından korunmak için perişan oluyoruz.
Bakın birçok araç hasar gördü. Maddi manevi sıkıntı yaşadık.
Bölgede ve oto sanayi sitesinde arabaların onarımı yapılıp bir an önce mağduriyet giderilmesi için, herkes birlik, beraberlik ve güç birliğiyle kötü günlerimizi aşmaya çalışıyoruz.
Bu çile kimsenin başına gelmesin. Yazın hadi neyse sokakta da yatarız. Kışın bir anda bastıran yağmur, kar ve ayazda su baskınlarıyla karşılaşmamız yaşamın çok zor anları çok...
Edirnelileri dinleyince duyunca üzülmemek elde değil... Allah sabır güç versin. Umarım acılar çabuk unutulur.
Cuma sabahı Armutlu, Yalova merkezinde 4,2 şiddetindeki deprem İstanbul'da da hissedildi. Ülke olarak depreme hazır mıyız?.. sorusu yeniden akıllara geldi.Vatandaş olarak korku, endişe 1999 ve 2005 depremlerini yaşayanlarda daha bir panik yarattı.
Sokak fısıltılarında: Koca koca binalar yapılıyor. Sanki bir binada bir, iki mahalle dolusu insan yaşıyor. Kimse kimseyi tanımıyor. İstanbul'da adım atılacak yer kalmadı. Allah muhafaza yeniden deprem yaşanırsa yandık konuşmaları kulağımıza kadar geldi.
Yetkililer gerekeni yapıyor. Umarım Edirne sıkıntılarını çabuk atlatır. Kalbimiz sizinle.
Mutlu pazarlar. Sevgilerimle.
