Necdet Özel, "ABD olmadan PKK sorunu çözülemez"...
En son söyleyeceğimizi ilk başta söylemeden önce bir konuya dikkat çekelim. Türk Genelkurmayının sır gibi sakladığı Necdet Özel’in gezisini ABD’liler, önemli ipuçları ve fotoğraflarıyla medyaya servis ettiler. Bu bir manada ABD’nin olup bitenler konusunda psikolojik üstünlüğü de ele geçirmesi demek.
Necdet Özel’in bizim tarafta “sır” olan gezisini daha iyi anlamak için, ilk söyleyeceğimize gelelim.
ABD’nin Irak’ı işgal etmesinin ardından Bağdat’ta görev yapmış Türk Komutanın kendisinden bire bir dinlediklerimi yazıyorum. Askerlik hayatı boyunca büyük başarılara imza atmış bu Türk subayı, 2007’de Irak’taki görevi sona erince Ankara’ya gelir. O zaman EDOK’ta Komutan yardımcısı olan Necdet Özel’i ziyaret eder. Aynı zamanda terör bölgelerinde uzun yıllar da görev yapmış bu subay, Irak’taki tecrübeleri ile birlikte önemli bilgileri Necdet Özel Paşa’ya aktarır ve düşüncelerini söyler. Özel’den aldığı şu cevap karşısında ise adeta şok geçirir;
“ABD olmadan PKK sorunu çözülemez” ...
Bu görüşmeden bir iki ay sonra ise Necdet Özel Paşa yeni görevlerine doğru terfi ettirilir. Son noktayı bildiğinizden, teferruatını da açık kaynaklarda bulabilirsiniz.
Necdet Özel’in, o zaman kullandığı bu cümle, hem onu hem de bugünlerde olup bitenleri anlamak açısından gerçekten çok önemli.
Bu bilgileri aldığım komutana gittim. O günlerin üzerinden tekrar geçtikten sonra bugünü ve Necdet Özel’in ABD gezisini yorumlamasını istedim.
Bir Türk subayının kurmaylık hassasiyetine yakışır şekilde, oldukça dikkatli cümleler seçti. Niyetinin, Necdet Özel’i eleştirmek olmadığını apaçık belli etti. Irak’ı ve şu andaki yapıyı da çok iyi bildiğinin altını çizerek, “ABD ve onun paralelinde politikalar izleyen Türkiye’nin kaybettiğini” anlattı ve şunları söyledi:
“ABD ve AKP açısından Irak’ta işler kötüye gidiyor. ABD, bizi Irak’ta Kürtlerle birlikte federasyona itiyor. Zaten Kürdistan’ı tanımıştık. Şimdi tanımanın yanına bize bir de koruma görevi verecekler. Bunun karşılığında bize PKK’yı teklif ediyorlar. Şunu iyi bilin; Barzani hiçbir zaman PKK ile silahlı mücadeleye girmez. Medyadan görebildiğim kadarıyla Necdet Özel’in ABD’de gezdirildiği yerlere baktığımızda; terör örgütünün lider kadrosuna yönelik operasyonlar hakkında bilgi alış verişi yapıldığını söyleyebiliriz. ’Kuzey Irak’ta PKK’nın lojistik ve mali yollarına baskı, Avrupa’da PKK’nın mali ve lojistik yollarına baskı yaparız’diyorlar.Yani; ’biz size endirekt kolaylıklar sağlayabiliriz’görüntüsü veriyorlar. Bence, Necdet Özel ile Tayyip Erdoğan arasındaki 3 saati aşkın görüşmenin de en önemli gündem maddesiydi bu olanlar.”
Komutana, “Peki Suriye’de olup bitenler. O ne olacak” dedim. Şu yanıtı aldım:
“Suriye konusunun ABD’de askeri seviyede gündeme geleceğini hiç sanmıyorum. Kulağıma gelenlere göre TSK içinde, Suriye konusunda çok rahatsızlık var. Türkiye, BM kararı çerçevesinde kurulacak bir Arap Barış Gücü için çaba sarf ediyor. Katar’ın bu gücü fonlamasına karşılık 30 bin civarında asker ile katkı yapmayı teklif ediyoruz. Bizim yöneticilerimiz onun için Katar’ı su yoluna çevirdiler.”
Komutan, “Suriye’de işler göründüğü gibi değil” diyerek geçenlerde Ankara’ya gelen Suriyeli önemli muhalif bir ismin kendine aktardıklarını da anlattı:
“Adam diyor ki; Suriye’de 45 ayrı grup var. Bunların birinin diğeri ile bağlantısı yok. Adeta çapulcu sürüsü gibiyiz. Sivil Toplum Örgütlerinden, Vakıflardan, Cemaatlerden para geliyor ama onun da nerelere gittiği belli değil.”
“Gazetecisiniz gözünüzü Irak ve Kuzey Irak’tan ayırmayın” uyarısıyla Komutanın yanından ayrıldım. TSK ve Genelkurmay içinden iyi duyumlar alan başka haber kaynaklarımın yanına gittim. Ben, “Necdet Özel’in ABD gezisi” ni sordum onlar bana farklı pencereler açtılar, “bir de böyle bak” dediler.
Pencere 1:
“Bazı orduevlerinde generaller bile birbirlerine selam vermiyor. Subaylar 3’e bölündü ve bu ayrım giderek keskinleşiyor. ’Atlantikçiler’, ’ABD ve Batı karşıtı Avrasyacılar’ ve ’ İdare-i maslahatçılar’. Avrasyacı blok, yukarıya, ’bu tutuklamalara, politikalara karşı çıkalım artık. Hatta gerekirse bu politikalara sessiz kalan generallere de tavrımızı gösterelim, tepki koyalım’ mesajları gönderiyor. Bu bölünme ile bağlı olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 5 Nisan 2012 tarihinde Harp Akademileri Komutanlığı’nda verdiği konferansa bazı subayların mazeret bildirmeden katılmadığı belirtiliyor. Bu konferansa katılması emredildiği halde katılmayan subaylar kim? Mazeret bildirmedikleri için konferansa katılmayan subaylar hakkında bir işlem yapıldı mı?”
Pencere 2:
“Rus Ordusu, Doğu Akdeniz’deki askeri birliklerini tahkimata başladı. Bu tahkimatın, Türkiye ile olası bir kontrollü çatışmaya hazırlık amacıyla yapıldığı kaydediliyor. Rusya’nın bu tahkimatı yapmasının en önemli nedeninin, Doğu Akdeniz’de doğal gaz arayan Yunanistan, İsrail ve Rum Yönetimi ile ortak hareket etmesi olduğu belirtiliyor.
Rusya’nın bu projeyle hem Kıbrıs hem de Suriye meselesinde müdahil olacağı ifade ediliyor. Rusya’nın projeye önem verdiği, yapılan askeri tahkimatla ortaya çıkmış oldu.”
Pencerelerin kenarından ayrılıp, ABD’lilerin sızdırdığı gezi programına bakarsak, Necdet Özel gerçekten çok hoş ağırlanıyor. Genelkurmay Başkanımız, ABD’li mevkidaşının evinde bile özel akşam yemeği yedi. Biz Türk gazetecilerin kendi ülkemizde özel yemeklerde merak edip haber konusu yaptığımız en önemli şeylerden biri de “menüde ne vardı” dır. Özel yemeklerin menüsünü bulup da yazdık mı, çok büyük işler yapmış gazeteciler gibi manşetleri süsleriz.
Ankara’da büyük merak içinde kaldım.
Necdet Özel Paşa’ya verilen “özel” yemeklerde menüde neler vardı acaba?
Necdet Özel Paşa’nın ABD’de davetlerde neler yediğini öğrenirsek, inanın bana bu sır gezinin tüm şifrelerini çözeriz!..