Ne şiş yansın, ne kebap
Ortada bir küre, üzerinde üç kişiye ait altı el. İkisi Trump'ın, ikisi Suudi Kralı'nın, diğer ikisi de Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah El Sisi'nin...
Işıklı dünya küresinin üzerinde elleri buluştuğuna göre bir konuda uzlaştıkları anlaşılıyor.
Bu görüntüden sonra Arap Dünyasında yaşanan değişim manidardır...
* * *
Yedi Müslüman ülke, Arap yarımadasının en doğusuna sıkışıp kalmış olan Katar'ı terör çetesi DEAŞ'ı beslediği gerekçesiyle dışladı, diplomatik ilişkilerini kesti...
Bölgedeki askeri hareketliliği Katar'dan yöneten ABD de, yani Trump da bu dışlanmaya katıldığını ışıklı küreye el basarak göstermiş oldu...
* * *
Bu olayı nasıl yorumlamak lâzım ona bakalım..
Arap ülkelerinin Katar'ı kapsayan abluka kararı, Körfez'e tamamen hakim olmak isteyen Trump'ın stratejisidir. Katar'ın hedef alınması da sudan bir bahane...
Trump'ın asıl hedefi İran; dolayısıyla ablukayı Tahran'ın Arap ülkelerini etkisi altına alma gayretlerinin sonuçsuz bırakılmasını sağlayacak ABD girişimi olarak görmek yanlış olmaz...
* * *
Türkiye gelişmeye nasıl bakıyor. Dünyanın neresinde olursa olsun meydana gelen her türlü olayı AKP iktidarı ya anlamsız yere sert ve tehditkâr bir ifadeyle karşılar, ya da çok uysal bir ifadeyle... Körfez'de baş gösteren yeni kıpırdanmayı da bu defa tehditten uzak bir ifadeyle değerlendirdik, "Biz, Körfez bölgesinin birlik-beraberliğini kendi birlik beraberliğimiz olarak görüyoruz. Çok sayıda ortak çalışmamız var. Elbette sorunlar yaşanabilir. Aşılması için elimizden geleni yapmaya hazırız" dedik...
Okşayıcı bir ifade...
Uysal (!) bir iradenin kelimelere dökülmüş hali...
Dış politika anlayışımız nihayet ne şiş yansın ne kebap anlayışına geldi...
Temizliğe devam etmek lâzım
------------------------------ ---------
Kimse yanlış anlamasın, fetöcüler ülkeye zarar verdikleri kadar yarar da sağladılar. Yakalanmak suretiyle bürokraside, kurum ve kuruluşlarda alan açtılar, yeni personel ihtiyacına neden oldular.
İstihdam sıkıntısı bu suretle birkaç basamak birden indi...
Tutuklanan ya da görevlerinden atılanların yerine ille de yeni personel alınacak...
Hainlerin faydası işte bu oldu!
* * *
İçinde fetöcü hain olmayan bakanlık kaldı mı; ya da kamu kurum ve kuruluşu...
Adalet, Eğitim, Sağlık, Tarım, Çalışma Bakanlıklardan sonra Ulaştırma Bakanlığındaki fetö çetesine mensup hainler de ortaya çıkarıldı.
Bazıları, MİT'e ve TSK'ya dikkat edilsin uyarısı yapıyor...
Her yerden hain fışkırdığına göre bu iki kurumda da yuvalanmış ve gizlenmeyi başarmış hainler olabilir. Nitekim 15 Temmuz sürecinde bu iki kurumda da temizlik oldu. Ancak bitmemiş de olabilir, temizliğe devam...
Nasıl nara ama...
------------------------
Arda'yı eleştiren futbol yorumcusu mu ünlü, yoksa Bilal Meşe adındaki muhabirin gırtlağına yapışan millî futbolcu mu? İkisi de ünlü; onları nizaya iten Futbol Federasyon Başkanıyla bünyedeki Futbol Direktörü ise ikisinden de ünlü...
Millî Takım gibi bir bünyede prim konusunu öne çıkaran ve tartışmalara yol açan, bazı futbolcuları da durup dururken zor durumda bırakan bu iki isim değil mi; Demirören ve Terim...
Kim ne söyleyecekse bunlara söylesin...
Arda'ya gelince, tam bir şımarık. Barcelona'dan Arsenal'e uzanan yolda o, kasım kasım kasılmayacak da Makedonya maçında saha kenarında uyuklayan ve taktiksiz takımı ağzını büze büze seyreden hoca mı kasılacak...
Uçakta yaşananları görmemekten çok müdahil olmamak için taa kuyruğa yakın koltuğa kaçan Fatih Bey amcam, daha önce prim silahını çekip ortalığı velveleye vermeseydi, o ağza alınmayacak galiz küfürleri duymamış olacaktık...
* * *
Haaaayyyt, her konuyu çığırından çıkarmakta üstümüze var mı lan...
Nasıl haykırma ama!
ANLAMLI SÖZLER
---------------------------------------
Türk'ün eli, yendiği insanların yarasını sarmakta da ustadır. (Pierre LOTİ).