Ne olabilir? Ne yapmalıyız? (19 Temmuz 2016)
Türkiye'nin yumuşak karnı yabancı sermaye girişine dayanan dövizdir. Türkiye hızla güven tazelemek zorundadır. Aksi halde, yabancı sermaye girişleri azalır... Mevcut yabancı yatırımlar çıkış kararı alabilir.
Yabancı sermaye işletmeleri elbette çıkışı değerlendirecek, zira fiziki yatırım yapanların kısa sürede çıkış kararı vermeleri için zararı göze almalar gerekir. Bu da pek olası görünmüyor.
Aslında bu sene gelişmekte olan diğer ülkelere ve Türkiye'ye yabancı sermaye girişi arttı. Merkez Bankası tarafından yayınlanan Ödemeler Bilançosu verilerine göre bu sene Ocak-Mayıs arasındaki beş ayda portföy yatırımlarında ve yabancıya gayrimenkul satışlarında artan yabancı sermaye girişi aşağıdaki tabloda yer almaktadır .
*********************************************************
Ocak-Mayıs Beş Ayda Yabancı Sermaye Portföy
Yatırımları ve Yabancıya Gayrimenkul Satışı
(Net Yükümlülük Oluşumu)
2015 2016
(Milyon TL) (Milyon TL)
Portföy Yatırımları - 875 7.897
Hisse Senetleri - 68 841
Borç Senetleri - 807 7.056
Gayrimenkul Alımı 1.392 1.833
********************************************************
Borsanın yüzde 60'tan fazlasına sahip olan yabancı sermaye çıkışı, hisselerin düşmesine ve yabancı sermayenin zararına neden olur. Bu nedenle Borsadan çıkmaları kolay görünmüyor.
Dün öğleden sonra, BİST 100 Endeksi, yüzde 5 dolayında düşmüştü.
Yabancı sermaye çıkışı, bankalardaki yabancı mevduatta ve devlet iç borçlanma senetlerinde daha kolay olur.
Öte yandan yabancıya gayrimenkul satışları da olumsuz etkilenir. Yabancıların gayrimenkul satın alma talebi düşer... Bu durumda da Türkiye'de gayrimenkul fiyatları düşer.
Dövizde ikinci sorun, yurt içinden yurt dışına para transferidir. Terör, yurt dışına para transferini olumsuz etkilemişti. Yaşananlar nedeniyle bu çıkış yeniden gündeme gelebilir. Bu konuda dikkatli davranmak ve yeniden hızla bir güven ortamı oluşturmak gerekir. Özellikle halkın sokağa çağrılmasından vazgeçmeliyiz. Aksi halde sorunlar devam ediyor imajı katılaşır ve bu nedenle maalesef yeni transferler gündeme gelebilir.
Güven ortamının oluşması için siyasi iktidarın sokağa çağrı yerine devlet gücü ve yargı gücüyle bu sorunu çözmesi gerekir. Ayrıca yine faaliyet gösteren şirketlerin üstüne gidilmemesi gerekir.
Yılbaşından bu yana MB brüt döviz rezervlerinde 7 milyar dolarlık, altın rezervlerinde 2 milyar dolarlık artış oldu. Yabancı sermaye çıkışı olursa ve kur artışı olursa, bu rezervler azalacaktır.
Hafta sonu 3 lirayı geçen dolar dün öğleden sonra yüzde 2 düşerek 2.95'e geriledi. Temmuz ayı itibariyle dolarda denge kuru da bu seviyelere yakındır.
Gerek yurt dışına döviz çıkışı ve gerekse kur artışını önlemek için Merkez Bankası bazı tedbirler aldı.
* Bankalara gerekli likidite limitsiz ve gün içinde faizi sıfır olarak sağlanacak.
* Türk Lirası likidite sağlamak amacıyla, ihtiyaç duyulması halinde, bankalar tarafından limitsiz tutarda teminat döviz deposu getirilebilmesine imkân tanınacak.
Döviz depo işlemleri döviz likiditesi ihtiyacı olan bankalar ile döviz likiditesi fazlasına sahip bankalar arasında Merkez Bankası garantörlüğünde belirli bir faiz ve vadeyle yapılan işlemlerdir.
Döviz likiditesine ihtiyaç duyan bankalar Merkez Bankası tarafından belirlenen faiz oranından da işlem yapma imkânına sahiptirler.
Bu çerçevede, Merkez Bankası Euro ve ABD Doları olmak üzere piyasa üyesi bankalara limitleri dahilinde fon sağlamaktadır. Kararda fon limitleri de kaldırılıyor.
Özet olarak; Hükümetin piyasalara güven ortamı oluşturması için yalnızca devlet imkânlarını kullanması ve bunu yasal düzen içinde yapması gerekir.