Ne değişti ayol?
"Bu topa girmeyeyim, ayak kırar" diyordu içimdeki ses..
Ama gerçeği hatırlamak açısından dayanamadım..
**
Yıl 2003'tü..
Ak Parti, yeni iktidara gelmişti..
Siyasi yasağı kalkan Recep Tayyip Erdoğan, 15 Mart'ta Başbakan oldu..
Yeni bir dönem başlamıştı..
Ve üç ay sonra da, Türkiye bir ilke sahne oldu..
İlk kez LGBT yürüyüşü yapıldı.. Aslında 'Yapılabildi'
Yürüyüşün, ilk kez, "Muhafazakar" kimlikli bir iktidar döneminde yapılabilmiş olması çok tartışıldı..
Ak Partililer bu durumu 'özgürlükler' kapsamında değerlendiriyordu..
Öyle mutlulardı ki.. Ve "Muhafazakar" abilere sorulduğunda, öyle bir anlatıyorlardı ki, sanırsın LGBT üyesiydiler..
**
2004..
2005..
2006..
Uzatmayayım, 2015 yılına kadar sürdü bu yürüyüş..
2015 yılında yürüyüş tarihi Ramazan ayına denk gelince, 'Muhafazakar'lıkları geldi akıllarına.. Yasakladılar..
Zaten, Taksim ve çevresinde bir yürüyüş, gezi olaylarının psikolojik etkisi de düşünüldüğünde, iktidar için ürkütücüydü..
**
Ve Ak Parti iktidarının ilk yılında başlayan LGBT özgürlüğü, 12 yıl sonra sona erdi..
O gün bugündür LGBT yürüyüşüne izin verilmiyor..
**
Haliyle, "Peki ne oldu da böyle oldu?" diye düşünüyor insan..
12 yıl boyunca 'özgürlükler' çerçevesinde değerlendirilip izin verilen bir yürüyüş, 2015'ten sonra neden engellendi?
Hatta bir adım ötesine geçeyim, 2015'te, 2016'da, 2017'de, 2018'de, 2019'da, iktidar engellediği bir yürüyüş üzerinde bu kadar durmazken, bu yıl neden bu kadar yüksek tondan bir tartışmayı körükledi..
Parti kadrolarıyla, partiye yakın sivil toplum örgütleriyle, partiye yakın hukukçularıyla, diyanet unsurlarıyla neden bu kadar tartışılır hale getirdi?
İktidara geldikten 3 ay sonra LGBT yürüyüşüne izin vermeyi, "Özgürlüklerin önünü açmak" olarak pazarlayan Ak Partililer, bu kez neden 'Ahlaktan, inançtan, yozlaşmadan' bahsederek, sert bir duruş sergiledi?
Daha açık bir deyişle, neden savaş açtı?
**
Mevzu basit aslında..
2003 yılında liberallerin desteği, Avrupa'nın desteği için, bir gösteriye ihtiyaç vardı..
LGBT yürüyüşüne verilen izin bu gösterinin bir parçasıydı..
Yoksa, Tayyip Erdoğan'ın bu mevzuya nasıl baktığını bilmemek için saf olmak gerekir..
Mevzu, siyasi manevradan ibaretti..
İktidar nimetlerinin üzerine üşüşmeye başlayan, sonraki yıllarda da üşüşen sözüm ona muhafazakar kesim de, hiç sorun etmedi bunu iyi mi?
Bugün canhıraş bağırıp çağıran, ahlak dersleri veren, 'rezillik' diyen diller, 2003-2015 arasında lal olmuştu..
Ne ahlak konuşuluyordu, ne rezillik..
Varsa yoksa özgürlük..
**
Ez cümle, bugün, muhafazakar kesimin, yani Ak Parti'nin oy deposunun hassasiyetlerine dokunarak, siyasi rant hesabı yapılıyor..
Değilse, 2003'ten 2015'e kadar sorun olmayan yürüyüş, bu yıl neden bu kadar hayat-memat meselesi yapılır ki?
**
Yazının başında dedim ya; "Bu topa girmeyeyim, ayak kırar" dedi içimdeki ses diye..
Endişem mevzunun niteliği değildi.
Endişem, hiçbir değeri muhafaza edemediği halde muhafazakar olduğunu iddia eden kesimin sergileyeceği arsız taarruzdu..
Bunca derdin, bunca işin arasında bir de o hakaretlerle uğraşamam çünkü..
Bakın görün, sadece durum tespiti yapan bu yazıya bile başlarlar saydırmaya..
Sanırsın ben vermişim 12 yıl boyunca yürüyüş iznini..
İki yüzlülüklerini, siyasi menfaat uğruna attıkları 40 değil 40 bin taklayı, ilkesizliklerini, muhafaza edemeyişlerini hiç dert etmez, başlarlar bağırıp çağırmaya..
"Dindar nesil yetiştireceğiz" iddiasıyla, LGBT yürüyüşünün önünü açan iktidar oldukları gerçeği arasındaki tezatı bile hiç dert etmezler..
Bu kadar taklacı bir tavrı yüzlerine vurdun diye seni dert ederler..
**
"E bu kadar yazdın, bu yürüyüşle ilgili senin fikrin ne?" dediğinizi duyar gibiyim..
Hiç fikrim yok..
Bir başka deyişle, 'Gazeteci' kimliğim dışında zerre ilgilenmiyorum..
**
Ama bu soruyu sorun..
12 yıl yürütüp, 13'üncü yılda oturtanlara sorun..
İktidarlarının ilk 12 yılında "L-azım G-elen B-ir T-antana"yı, bugün niye bu kadar mesele ediyorlar, sorun..
Emin olun öyle bir anlatırlar ki, masadan, 2003'ten itibaren o yürüyüşe izin verenin de rahmetli İsmet Paşa olduğuna inanır, öyle kalkarsınız..
O derece, 'Lezzetli Görünen Bir Tantana' yaparlar yani..