Ne yalan söyleyeyim, bu maçta da milli takımdan bir şey beklemiyordum.
Ne yani, bir hoca değişti diye futbolcular da mı değişecekti?
Kuntz gittiyse, Montella geldiyse ortaya yeni bir takım mı çıkacaktı?
Hem rakip Hırvatistan'dı. Gücünü dünya biliyor.
Montella'nın elinde sihirli değnek mi vardı?
Ama maç başladığında ortaya çıkan oyun beni şaşırttı.
UEFA 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri D Grubu'nda bugüne kadarki en etkili futbolunu ilk 45 dakikada oynadı milli takım.
Bu futbolu görünce aklıma şu sorular da takılmadı değil:
1 - Bu futbolcular Kuntz yüzünden mi oynamıyordu? Yani Kuntz gitsin diye mi bunu yapıyorlardı?
2 - Montella'nın kadro seçimi ve verdiği taktik mi takımın çehresini böylesine değiştirmişti?
Soruların cevabını size bırakıyor, maça geçiyorum.
Çok iyi başladı milliler maça. Beni şaşırttıkları kadar Hırvatları da şaşırttılar. Gruptaki ilk maçta yendikleri Türkiye değildi bu; bir başka Türkiye'ydi.
Montella'nın defansta Samet, ileride de Barış Alper tercihi isabetli olmuştu.
Barış Alper'in, Kerem'in de 2 kez gollük vuruşlarını kaleci Livakovic çeldi.
Bu ataklar Hırvatları korkutmuş olmalıydı ki hızlı oynama istekleri biraz olsun kesildi. Tam o sırada da golümüz geldi.
30. dakikada Salih Özcan'ın savunma arkasına attığı pasa hareketlenen Barış Alper, kalesini terk eden Livakovic'in üzerinden topu ağlara gönderdi: 0-1.
Bizim açımızdan çok güzel geçen ilk yarı 1-0 lehimize sonuçlandı.
İkinci yarıya da aynı kadromuzla aynı sistemle başladık. Bu yarının hemen başında Barış Alper kaleye vurup topu üstten auta atmak yerine daha iyi pozisyondaki Ferdi'ye verseydi pasını farkı açacaktık belki de.
Hırvatistan yüklenmeye çalışıyor, oyunu yarı alanımıza yıkıyordu ama defansımız açık vermiyordu doğrusu.
Hırvatistan Teknik Direktörü Dalic, işlerin iyi gitmediğini görünce forveti toptan değiştirdi 63. dakikada. Pasalic'in yerine Majer, Musa'nın yerine Petkovic, Prekalo'nun yerine de Vlasic'i aldı.
Bu dakikadan sonra Hırvatların büyük yıldızı Modric'in de ileriye daha yakın oynadığını gördük.
65. dakikada da Montella ilk değişikliği yaptı. İrfan Can çıktı, Yunus Akgün girdi.
Hırvatistan bu dakikadan sonra ceza alanımız civarında ve içinde daha çok görülmeye başladı. Milliler de daha kalabalıktı artık savunmada.
Ne beklersiniz bu durumda? Montella'nın defans oyuncusu almasını değil mi? O Barış Alper'in yerine genç santrforumuz Bertuğ'u aldı. Ama Hırvatlar öyle bastırıyordu ki, Bertuğ'un ilk topa dokunması ceza alanımız içinde rakip atağı uzaklaştırmak için oldu.
Maçın adamlarından biri oynaması şaşkınlık yaratan Samet oldu. 80'de öyle bir top çıkardı ki çizgiden uçarak! İnanılmazdı. Gerçi pozisyonda ofsayt bayrağı kalktı ama bu bile Montella'nın Samet tercihindeki haklılığını gösteriyordu.
Son dakikalarda çok baskı yedik ki; bu da normaldi. Montella da kenardan girdi oyuna. Futbolcularına Modric'in atak başlattığı sağ kanada daha çok gelmelerini istedi, biraz da kırdı atakları. Modric de bunun üzerine sol kanada gitti.
Montella 86'da iki değişiklik daha yaptı. Kerem ve İsmail'i aldı dışarı; ki çok yorulmuşlardı. Yerlerine Kenan Yıldız ve Kaan Ayhan girdi. Kenan Yıldız ilk kez milli oluyordu böylece.
90'da penaltı verdi hakem Antnoy Taylor. Kornerden gelen topta Samet'in ters kafa vuruşunda top Hakan Çalhanoğlu'nun omzuyla kolunun birleştiği yere geldi. Ancak neyse ki VAR bunu atlamadı. Penaltı iptal edildi ki doğrusu da buydu.
Milli Takımımız çok önemli ve değerli bir galibiyet aldı. Hem de Hırvatistan deplasmanında. A Milli Takımımız gruptan çıkma yolunda büyük avantaj elde etti bu sonuçla. Hem de grupta liderliğe çıktı. Letonya'nın da Ermenistan'ı yenmesi işimize geldi tabi.
Ama burada en büyük merakım şu: Kuntz bu maçı seyretti mi acaba? Seyrettiyse kendisinin hoca falan olmadığını gördü mü? Montella'nın oyuncu tercihlerini, kenardan maça katılmasını, yaptığı değişiklikleri izledi mi?
Bravo Milli Takım'a, işte böyle olmalı.
