Namussuzu, hırsızı sever katili destekleriz
Garip bir milletiz, bilmece gibiyiz vallahi, bizi anlamak zor. O yüzden bizi tanımayanlar dikkat etmek zorunda. Dürüstlükten, namustan çok sık söz eder, hırsızı, sahtekârı, ahlaksızı gizli gizli beğenir, takdir eder gözünün içine bakarız. Ülkeyi soyanlar haklı, soyulanlar hep haksızdır. Türkçe konuşmayı beceremeyen, ne dediğini çözemediğimiz adamların sunduğu haberleri izleriz.
Namus konusunda da çok titizizdir. Bu yüzden eskiden yalnız erkeklerin gittiği pavyonları artık evimize sokup kızımız, eşimizle birlikte izler durumdayız. Kızlarımızın kafasını kapatırken onlar manken olmak için yırtınır. Gıkımızı çıkarmadan domatesi beş, eti 30 liradan, ekmeği iki katı para ödeyerek alır siyaset tartışırız. Dünyada demokrasiden yoksun az sayıdaki ülkelerden biriyizdir ama demokrasi konusunda mangalda kül bırakmayız.
ABD’nin öldürdüğü yarım milyon Müslüman Iraklı konusunda ağzımızı açmayız. Ordumuz, başkomutan pozisyonundaki kişilerce yenik ilan edilir. Askeri birlikler yolgeçen hanı gibi,her aklına esen tarafından çorba içmek için uğranırken onlar ellerini kavuşturup askerlik süresini tartışır. Aslında tamamını feshederek polis gücüne çevirip, generallere de başkomiser ve emniyet amiri statüsü vermeliyiz.
Eli kanlı teröristbaşı cezaevinden idare ettiği savaşla bu orduya karşı galip durumda. Kendisinin önümüzdeki aylarda veya yıllarda Başbakan veya başkan yardımcısı olarak Çankaya’ya çıkması da bekleniyor. Aslında yakışır da palabıyıklı bebek katili Apo’ya. Bizim midemiz geniş böyle olağan vakaları kaldırır.
Onun için artık hipnoz halindeki Türk halkı ve Ankara’da oynanan devletçilik oyunu üzerine yazı yazmak için içimde arzu ve umut yok. Cehaleti baş tacı yapan, kurtuluşu için parmağını kımıldatmayan bir ulusun gelecek için de fazla şansı ve hakkı yoktur.
Gelelim meraklısı için buralardan, Amerika’dan haber vermeye. Önümüzdeki hafta Salı günü, yani 2 Kasım tarihinde ABD’de seçimler yapılacak. Bu seçimlerde Meclisin tamamı, senatonun üçte biri yenilenecek. Bush yönetiminin yarattığı ekonomik felaketi düzeltmeye çalışan Obama yönetiminin, sabırsız ve sıkıntı içindeki halk tarafından cezalandırılma olasılığı yüksek.
Amerikan seçimlerinde dış politika konuları çok çok geri planlarda. Dünyanın en büyük süper gücü olmasına rağmen bu ülkenin gündem konuları, Türkiye’deki gündemin 20 de biri kadar az. Çünkü burada yalan söyleyen liderlerin çanına ot tıkayan bir halk var. Halk önce ekonomik durumunu, aç olan karnını doyurmak için oy kullanacak. Uygar ülkelerde halklar gelecekleri için oy kullanır. Hoş Amerikan büyük şirketleri seçimleri etkilemek için büyük para akıtıyor. Zira Obama yönetimi yıllardan buyana ilk kez büyük şirketlerin aleyhine kararlar aldı, Kongre’den yeni yasalar çıkardı. Doğal olarak onlar da intikam ve Obama’yı devirmek için ellerinden geleni yapıyor.
Bu arada seçim öncesi ortaya yeni bir grup çıktı. Bu grup, sağcı Cumhuriyetçi Parti’den kopan ve kendilerine Tea Party (Çay Partisi) adını veren bir grup. Amerikan tarihinde çay önemli. Biliyorsunuz, Amerikan bağımsızlık savaşı öncesi Boston’da İngiltere kralına vergi vermemek için çaylar denize dökülmüştü. Bu grubun Meclis’te 30 kadar sandalye kazanması bekleniyor.
Demokrat Parti ekonomideki düzelmenin yavaş olmasının faturasının kendilerine çıkarıldığını belirtiyor. Haklılar da, Bush’un tüm dünyayı kana bulayan politikalarının faturası Demokratlara çıktı. Seçimlerden sonra Aralık 2010 tarihinde eski Kongre bir dizi toplantı yapacak ve tatile girecek. Bu arada Ankara’ya atanacak yeni ABD Büyükelçisinin onayı ile halen Temsilciler Meclisi Genel Kurul takviminde bekleyen Ermeni soykırımı tasarısı da çıkabilir. Meclis Başkanı Ermeni aşığı Pelosi, giderayak tasarıyı geçirtebilir. Biz de üç gün bağırır sonra hazmeder gideriz. Neleri hazmetmedik ki...